Gümüşhanelisi, Bayburtlusu, Artvinlisi, Giresunlusu..

Trabzon’un renkli kültürüne komşu illerin katkısı tartışma götürmez.

Etle-tırnak gibi anlamlı ve güzel bir birliktelik sağlanmış durumda.

Yıllardır bu durum böyle.

Komşu illeri temsilen  Trabzon’da görev yapan hemşeri dernekleri ise ayrı bir önem arz ediyor.

Şehrin dinamiklerini oluşturan dernek-vakıf ve sivil toplum kuruluşlarının çalışma koşulları kolay değil.

Bu yüzden Trabzon’da faaliyet yürüten hemşeri derneklerine yerel yönetimler gerekli sahiplenmeyi göstermeli ve sahip çıkmalı.

İşin içinde olan biri olarak sıkıntılara ve problemlerine şahidim.

Karşılaştıkları onca sorun var. Bir taraftan kendi yağlarında kavrulmak zorundalar diğer taraftan da kendilerinde olan beklentilere cevap vermeliler.

Memleketlerinden gelen hastasından öğrencisine bir çok kişi ilk olarak bir umutla onların kapısını çalıyor.

Ya yatacak yer ya doktor ya burs...

Gelen talepler üç aşağı beş yukarı aynı...

İş arayan,otobüs bileti  talep eden, sıcak yardım bekleyenleri ise saymıyorum.

Hemşeri derneklerinin eli kolu bağlı. Kendi yağlarında bile kavrulamıyorlar artık!

Beklentilerin çoğuna karşılık veremiyorlar...

Yani görevlerini hakkıyla yapamıyorlar...

Kendi üyelerinden aidat bile toplamakta bile zorlanıyorlar.

Sadece Trabzon değil ülkenin genel sorunu bu?

Lokaller  ise olmuş oyun salonu! Okeye dönenler, pişti yapanlar, zar tutanlar!

Ne eğitim adına ne kültür adına ne de kendi değerlerine katkı anlamında yapılan faaliyetler  var...

Fakir öğrencisi burs beklerken, yoksul çare ararken, hasta şifa peşindeyken onlar keyif yapıyor...

Sonrada hemşeri dernekçiliği yapıyorum diyerekten ortalıkta adam yerine geziniyorlar.

Tarafsızlığını kaybetmiş, yüzünü çıkar ve menfaate dönmüş, suyun akışına göre hareket eden dernek-vakıf ve sivil toplum örgütleri bu ülkeye zarardan başka ne katabilir ki?

Yazık ki neredeyse artık her sokak başı bunlarla dolu...

Akşamdan sabaha herkes akılınca bir dernek kuruyor!

Sonrası ise malum!

Fakat her şeye rağmen doğayı kültürü tarihi demokrasiyi kollama ve savunma  adına kurulmuş samimi yürekli derneklerimiz de var çok şükür.

Eğitime sanata bilime omuz veriyorlar.

İnsanlık adına bir şeyler üretiyorlar.

Belki çile çekiyorlar, belki maddi manevi zorluklar yaşıyorlar ama en azından onurlu bir duruş sergileyerek görevlerini yapıyorlar.

Hepsine helal olsun!