Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AK Parti’nin gücünü kullanıp bir yerlere gelmenin peşinde koşanların sayısı artmaya başlıyor.

Partisine, davasına sözde hizmet için yola çıkan bazılarının amaçlarında sapmalar meydana gelebiliyor.

Bu amaç, sonrasında bir kurumda yükselebilme, müdür olabilme, makam kapma amacına dönüşebiliyor.

İlk başlarda halisane bir şekilde hizmet için yola çıkanların niyetinde bozulmalar meydana geliyor.

Bu niyet, partisine veya davasına daha fazla güç vermek yerine ‘daha güzel nasıl yükselebilirim, kazancımı daha fazla nasıl yükseltirim’ niyetine dönüşüyor. 

Bunun içinde AK Parti’de veya onun yan kuruluşlarında görev alan veya görev verilen bazılarının tek derdi hizmet yerine makam oluyor.

Elbette Sayın Erdoğan’ın ve dava arkadaşlarının yükünü hafifleten, gece gündüz çalışarak yaptığı hizmetler ile hem partisine, hem de kendisine güç veren kişiler istisna.

Yani hak ederek ve liyakat kurallarına uyarak bir yerlere gelenlere diyecek bir sözümüz yok.

Ancak hak etmeden bir yerlere gelen veya göreve getirilen kişiler, ne yazık ki hem partilerine hem de ülkelerine kaybettiriyor.

Şöyle ki Trabzon’da bazı kamu kurumlarına gittiğimizde ve AK Pati sayesinde bir yerlere gelen öyle insanlara şahit oluyoruz ki ne yol biliyor ne de yordam.

Bunların kimisi memur kimisi ise yönetici.

Yukarıda dediğimiz gibi hizmet eder gibi görünüp sadece ve sadece kendilerine çalışan şahıslar. Nezaket yok, vatandaşa tepeden bakan şahıslar.

Adam, partisi sayesinde gelmiş bir yerlere, kapmış makamı yatmış aşağıya. Nasıl olsa işler tıkırında, hesap soranda olmayınca gel keyfim gel. Arada bir iş yapar gibi görün sonrasında yat aşağıya.

Adamın derdinde mi davasına, milletine, ülkesine hizmet. Tek derdi, kendisine hizmet; yarın öbür gün daha güzel yerlere gelebilmek.

Başkalarının gücünden faydalanarak bir yerlere gelen veya getirilen insanlar kazanırken ülke ise kaybediyor.

Bu yüzden diyoruz ki hangi partiden olursa olsun, içinizdeki çürük elmaları ayıklayın, sürekli söyledik söylemeye devam edeceğiz, liyakatsiz kişilere iş veya görev vermeyin. Hem partinizi hem de kendinizi kullandırtmayın. Bu liyakatsizleri, milletin başına bela etmeyin.

Hangi partiden olursa olsun fark etmez, birilerine bir işe yerleştirilecekse veya makam verilecekse liyakat kurallarına uyup uymadığına bakın.

Bu işin AK Partisi, MHP’si CHP’si SP’lisi yok. Particilik bir kenara bırakılsın iş bilenler görevlere getirilsin. Herkese kabiliyetine göre iş verilsin.