Elbette dikkatiniz çekmiş olmalı... Nicedir iç siyasal çekişmeler yüzünden kendimize dönüp; "ne yapıyoruz, böyle?" diye özeleştiri yapmıyor/yapamıyoruz.

Neden?

Çünkü, siyaseti öyle bir noktaya taşımız ki; kutuplaşmayı çıkar yol görürken; bu anlayışın tutsağı bir toplum olduğumuzun farkında bile değiliz şimdi...

Merhum halk ozanı "Baba Salim" Öğütçen'nin deyimi ile  "İhtiras kavgası"nın kurbanı olduk.

"Düştü..." başlıklı şiirinde şöyle diyor "Baba Salim" Rahmetli:

"Dedikodu yüzünden, ihtiras kavgasından/Halkımızın ruhuna bin bir çeşit yeis düştü/İkilik yaratanlar bilmiş olsunlar bugün/Tuttukları korkunç yol gayet ile ters düştü/Bugün birlik günüdür, ayrılık günü değil/Yurtta bu çalkantılar elbette abes düştü."

"Baba Salim'in yarım yüzyıl önce yaptığı bu tanıya her halde hiç birimiz itiraz edecek değiliz.

Demokrasiye geçiş dönemindeki durumdur yukarıdaki manzara/tablo..

Bu bir demokrasi startı idi.

Bugün geldiğimiz noktada hala demokrasi tartışması yapar oluşumuzun nedenini hiç düşünmüyoruz. Düşünmüyoruz, çünkü işimize gelmiyor.

Demokrasimizi geliştirme konusunda rehber/deniz feneri/mihenk olacak kimlikler/kişiler  yetiştirmiş olmamıza karşın; birbirimize hala "şark kurnazlığı" ile bakar olmamızdır bu konudaki en büyük kusurumuz.

Güvensizlik ve bu ortamda geleceğe bakamamak...

Kimse kusura bakmasın, bu hastalığın başka tanısı yok.

Demokrasiyi kültür/sanat/bilim/ahlak kaynaklarıyla desteklemez/beslemezseniz başka tür  bir manzara düşleyemez, olduğunuz yerde döner durur, kendinizden başkasını düşünemezsiniz.

*

Hiç bir devlet, diğerinin ela gözüne aşık değil de... Bu gerçeği, ülke gerçeklerini ve çıkarlarını unutmuş bir durumumuz var nedense...

ABD'nin Ortadoğu'da uygulamaya koyduğu BOP'un  ülkemiz için gelecekte ne gibi sorunlar, olumsuzluklar yaratacağını bugünden "ince eleyip sık dokuyarak", yani derin düşünerek gereğini yapmadık. ABD'nin kendi çıkarları için uygulayacağı bir projeye güven duyduk. Ve gördük ki; bu coğrafyada ulusal çıkar sağlama  peşine düşen ABD, son günlerdeki tutum ve söylemlerinde ülkemiz lehine bir söz konusu değil, maalesef...

Geçen gün bu köşede belirtmiştim; ABD'nin açık-açık Türkiye'ye karşı aldığı/takındığı tavır;  dostun dosta yapacağı iş değil.

Binlerce kamyon silahın Türkiye'nin itirazına karşın,  PKK uzantısı terör örgütlerine veren ABD'nin bu tutumunu başka  nasıl izah edebiliriz ki?

Böyle dostluk mu olur?

*

Kürt devlet kurma isteğinin ilk işareti olacak referandum konusunda ısrar eden Barzani'ye, "Hayır!.. Yapamazsın!.." demek yerine "ertele"  önerisi getirenlerin "ard niyetli" oluşlarını şimdi görmezden mi gelelim?