Önce maçtan birkaç pozisyondan bahsedelim.

Galatasaray Trabzon’da dört gol yedi, Başakşehir’le arasındaki puan farkını kapatmak zorundadır, stadı dolduran bunca seyircinin desteği altındadır, devre arasında bir hayli transfer yaparak hem savunmayı hem de forveti desteklemiştir.

Bu şartların farkında olan Trabzonspor teknik direktörü Ünal Karaman maça başlangıç şekli ile doğru pozisyon almıştır en azından maçın başlarında gelecek akın dalgalarını tahmin edip savunma mantığı ile oyuna başlayarak en doğru işi yapmıştır. Fakat gelen penaltı işleri bozdu. Her şeyden önce Kaleci Ardanın bu maçta maçın ambiansına kapılıp bocalayacağı tahminleri doğru çıkmamış aksine fevkalade başarılı olmuştur. Trabzonspor, Arda ve Uğurcan ile kalesini en az on yıl garanti altına almıştır. Diğer taraftan maçın ilerleyen dakikalarına bakıyoruz, Galatasaray 3-1 önde olmasına rağmen Trabzonspor takımında oyundan en ufak düşme emarelerine rastlamıyoruz. Ne güzel, işte en önemli görüntü bu. Oyunun son saniyelerine kadar farkı kapatmak için direndi, pozisyon aradı, akınlarını tazeleyip durdu. Pozisyon…evet, pozisyon da yakaladı fakat ne yazık ki son vuruşlarda tereddüt, biraz telaş ve de son anın yersiz bekleyişleri sebebi ile netice alınamadı.

Olsun, olabilir de, fakat bu denli derbi maçlarda yakaladığınız pozisyon ve fırsatları behemahal değerlendirmek zorundasınız.

Her şeye rağmen oyuncularımızı ve teknik ekibimizi kutlarız.

Gelelim sahadaki hakem rezaletlerine. Arkadaş bu kulübün üzerinde artık bir oyun oynandığı birilerinin bu ilin ve kulübün ayağına adam akıllı bastığı veya bir yerlerden Trabzon’u ayağa kaldırmaya çalıştıkları aşikâr. Aynı pozisyon ve hatalar Trabzonspor’un başına gelince verilebilecek en büyük ceza sonraya bırakılmadan hakemler tarafından derhal uygulanıyor. Fakat aynı hatalar ve muhtemel cezai hareketler rakipler tarafından işlenince ne yazık ki “Lancipson” geçiliyor.

Bunun izahını bizlerin yapmasına gerek kalmadan diğer spor münekkitleri adeta ağız birliği yapmış gibi sırf futbol adına “Trabzon’un ve Trabzonspor’un hakkı yeniyor” diye bas bas bağırıyorlar.
Vicdanlar(Olanların tabii) sızlıyor, gönüller kabul edemiyor, futbolun katledilişine seyirci kalamıyorlar. Ha, netice-i kelâm bu federasyon ve başındaki Demirören Türk futbolunu  idare ettiği müddetçe Türkiye’de futbolun artık tadı kaçtı. Galatasaray’ın sahada onbir adet yabancı ile görüntü vermesi bu federasyonun eseridir. Milli takım teknik direktörü Lucescu dahi bu tabloya isyan etmiştir. Bazı hain eller Trabzon üzerinde geziniyor. Bu duruma hükümet temsilcileri Trabzonlu siyasilerin derhal müdahale etmesi gerekir. Yakında sahalar boşalır, bu memleket milli takım kuramaz hale gelir ise kimse şaşmasın.