Bir defa şunu baştan yazalım.. Son haftalarda içeride dışarıda galibiyete  hasret  kalsa da, Konyaspor gibi  güçlü bir takımdan  deplasmanda alınan bir puan iyidir. Ortadaki  3 puanın ikisini kaybediyor olsanız da, böyledir. En azından yenilmemiş olursunuz. Üstelik de bu kadar kötü oynayıp, kalecinizin 4-5 mutlak golü kurtardığı bir maçta.. Hem futbolda yenilmekten kötüsü mü  var? *** Ancak, Trabzonspor gibi büyük hedefleri olan bir takımsanız.. Ve de asıl düşünceniz gelecek  yılın  şampiyonluğa oynayacak kadrosunun temellerini atmaksa.. Siz sonuçtan ziyade, takımın oynadığı ya da, oynayamadığı futbola kafa yormalısınız.. “İki eksikle bu  takımın dengesi niye bu kadar bozuldu?” diye düşünüp.. Bunların yokluğunda sahaya  sürülenlerin  ve sonrada oyuna girenlerin  niye hiç katkı yapamadıklarının cevabını bulmalısınız. Acaba bu  oyuncular mı  Trabzonspor için yetersiz ?. Yoksa, ‘Nasılsa oynamıyorum’ diyerek kendilerini mi salmışlar.. Bence  birinci şık.. Doğru teşhis ve  tedavi ile aynı sorunları yeni sezona taşımamak lazım..

Yusuf, sen artık genç oyuncu değilsin!

Alt yapıda yıllarca uğraşıp, 19 yaşında bulduğu şansı çok iyi  değerlendirerek  bu şanlı formayı sırtına geçiren ve iyi işler yapan Yusuf Yazıcı örneğinden yola çıkarak, bu tür genç oyunculara ara sıra bir şeyler söylemekte yarar var. Çünkü bu durumlarda  başta yakın  çevreleri ve basın tarafından  onlara çok başka şeyler söylenir. Ve bu abartılı  söylenenler de ,yarardan çok zarar verir. Öyle ki, sırf bu yüzden nice yetenekli genç daha meyve vermeden açtıkları çiçeklerle kalıp kaybolup gitmiştir.. *** Herhangi  bir takımda ara sıra yer alan genç oyunculara, herkes hoşgörüyle bakar. ’Gençtir ileride olur’ mantığıyla, hatalarını değil, iyi hareketlerini görür. Ancak o oyuncu Yusuf Yazıcı gibi takıma yerleşir de banko isim olursa ,işin rengi değişir.. Çünkü siz artık’ ilerine olacak oyuncu adayı’ değil, Trabzonspor gibi bir takımın direk oynayan oyuncususunuzdur. Ve de insanlar sizden buna göre futbol bekler. Haliyle de  ilk başlardaki  hoşgörüyü ve sabrı  artık bulamazsınız.  *** Yusuf, sen şimdi bu aşamadasın. Ve işin  daha zorlaştı.. Artık her maçta, bir öncekinden iyi  bir Yusuf  olmalısın. Olmalısın ki, önümüzdeki sezon da formanı kaptırmayasın. Gerekli olan her şeyin var. Tabi ,kafanın içini bilmiyorum. Orada da sıkıntı yoksa, bu işi kıvırırsın. Ha gayret..

FATİH TEKKE VE BURAK YILMAZ’DAN SONRA

Nihayet  bizim de bir golcümüz  var

Bir takımda herkes gol atabilir. Hatta bu gollerin sayısı fazla da olabilir. Ancak  bunlara  golcü denmez, zaten herkes de  golcü olamaz. Çünkü gole yakın olmak ayrı bir şeydir. Ve Trabzonspor,Fatih Tekke ve Burak Yılmaz’dan sonra böyle bir oyuncu sıkıntısını yaşıyordu. *** Ara transferde gol sorununu çözsün diye  büyük uğraşılar sonucu  Hugo Rodallega alındı. Kolombiyalı yıldız  ilk kez giydiği Trabzonspor formasıyla Medical Park Arena’daki   Alanyaspor maçında kaçırdığı sayısız golden  sonra bazılarında tereddütler oluştursa da,” Çok kaçırdı ama belli ki  Trabzonspor’da çok gol atacak’ diye yazdık maç kritiğinde. Çünkü hesap ortadaydı. Gol atamamıştı ama, kaleyi bulan 5 şut çekmiş, 5’de mutlak pozisyon yakalamıştı. Papaz her zaman pilav yemezdi ya.. Nitekim Bordo-Mavili formayla  ilk golünü  Konyaspor’a atarak  Kaptan Onur’dan sonra  1 puanda pay sahibi olan Rodallega, ayrıca  Castillo’ya  da  iki  gollük  pas verdi. *** Bence Rodallega’lı Trabzonspor’un bundan sonra golsüz maçı pek olmaz.