Tamam Malatyaspor kötü de rakibi o kadar küçümseme kardeşim. Önce bulduğun net fırsatları değerlendir. İlk yarı 3-4 fark öne geçeceğin maçta devreyi 2-0 geride kapatıyorsun, akıl alır gibi değil.

Futbola bakıyorsun bir de sonuca. Şaşıyorum doğrusu.

Hakem sertliğe müsaade etmiş zaten ‘vurun kardeşim’ diyor.

Rakip oyuncuya kart göstermeye korkuyor.

Trabzonspor tam öne geçecek diyoruz, bir bakıyoruz yine konsantrasyon kaybı, yine komik bir golle geriye düşüyorsun. Adamlar kalene gelmekte zorlanırken birden kendi kendine rakibe can veriyorsun.

Ünal hoca son üç maç sonrası ‘Konsantrasyon kaybı yaşıyoruz. Buna bir son vermeliyiz’ diyor.

Ama görüyoruz ki hiç çalışılmamış bu konuya, hiç ders alınmamış.

Gol yiyorsun buna bir reaksiyon gösterip geri dönüş yapmasını bekliyoruz Trabzonspor’un ama nerede. Hoop ikinci gol. Savunma yine evlere şenlik. Şok şok şok... Durum 2-0.

Gerçekten inanılır gibi değil.

Böyle dağınıklık olmaz. Böyle konsantrasyon eksikliği olmaz.

Yazık çok yazık.

Tam bir hayal kırıklığı.

İlk yarıda topa hakim ol, gol pozisyonuna en fazla sen gir, ama soyunma odasına 2-0 mağlup git. İkinci yarıda Ünal hoca takımın durumunu görüp hamle yapar diyoruz.

Özellikle ilk yarıda takımı 10 kişi oynatan Nwakaeme’nin oyundan çıkmasını bekliyoruz veya savunmaya bir önlem alır diye düşünüyoruz, ama bizim gördüğümüzü hocamız görmemiş. O daha iyisini bilir!

Neyse ikinci yarı başlıyor, Trabzonspor, Kasımpaşa maçındaki gibi geri dönüş yapar mı diyoruz fakat nerdeee... Durum 3-0 yetmedi 4-0... Ne oluyor arkadaş?

Savunma uyuyor, Onur seyrediyor. Takım birden darmadağın. Her şey bitti!

Hocamız yine dışarıdan izliyor.

Maç gitti zaten.

O dakikadan sonra değişiklik yapsan ne olur?

Bu takıma gönül verenlere üzülüyorum. Anadolu’nun ağabeyine bak. İtibar yerlerde. Şehrin de takımın da kimyasıyla bu kadar oynanmaz.

Bu tabloyu bu camiaya yaşatanlara yazıklar olsun diyorum, başka da bir şey demiyorum.