Şehrimizde birkaç ay geçmesin ki bir istinat duvarı çökmeyiversin.
Bu yılın Ocak ayında Kaşüstü’nde Kanuni Eğitim Araştırma Hastanesi’ne ulaşımı sağlayan yolun kenarındaki istinat duvarı çökmüştü
Ardından Mart ayında Pelitli Mahallesi TOKİ Konutları mevkiinde, sağanak yağmurun ardından sabah saatlerinde istinat duvarı çökmüştü
Çökme sonucu park halindeki 14 araç ve bir motosiklet göçük altında kalmıştı.
İki gün öncede yine Pelitli Mahallesi’nde bir sitenin gece saatlerinde istinat duvarı çökmüş, bir kamelya da göçük altında kalmıştı. Çok şükür ki her üç olayda da can kaybı yaşanmadı.
Ancak birkaç arayla bu istinat duvarlarının çökmesi akıllarda soru işaretlerinin oluşmasına neden oluyor.
Bu duvarlar, neden sıklıkla çöküyor? Bu durumun ciddi manada sorgulanması gerektiğine inanıyorum.
Bir yerlerde ciddi manada hatalar yapılıyor. Ya mühendislik hatası var, ya da sıradan ustalar bu duvarları inşa ediyor. Bu istinat duvarları yapılırken uzman ekipten, bilir kişilerden, mühendislerden yardım alınıyor mu?
Bu konuda yetkililerin kamuoyunu aydınlatmaları gerekir.
Eğer bu duvarlar, üstünkörü yapılmaya devam ederse Allah korusun önümüzdeki günlerde istenmeyen felaketler olabilir.
Maddi kaybın yanında can kayıpları olabilir. Allah bizi tedbir almamız konusunda uyarıyor.
Sıklıkla meydana gelen bu olaylardan ders çıkarmak lazım. İşimizi sağlam yapmamız şarttır.
Çok geç olmadan artık bu duvarların uzman ekiple yapılması gerekmektedir.
Şehrimiz zaten coğrafi özellikleri itibari ile risk oluşturuyor
Birçok bölgemizde heyelan riski var. Durum böyle olunca bir de istinat duvarlarının gelişigüzel yapılması ve uzman ekipten faydalanılmaması açıkçası faciaya davetiye çıkarıyor.
Konuyla ilgili olarak uzman görüş almak istedim. Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi Başkanı Sayın Semi Hamzaçebi’ye bu istinat duvarlarının çöküşünün nedenini sordum.
Sayın Hamzaçebi, birkaç ay önce konuyla ilgili olarak İnşaat Mühendisleri Odası ile birlikte detaylı bir açıklama yaptıklarını hatırlattı.
Ardından yapılması gerekenleri ilgili kurumlara tekrar hatırlattı.
Bakalım Sayın Hamzaçebi konuyla ilgili olarak neler söylüyor?
İşte Sayın Hamzaçebi’nin uyarıları şu şekilde:
“Heyelan türü hareketleri ve insan eliyle açılan kazı şevlerinde oluşacak göçmeleri önleyici olması gereken bu yapıların olası mühendislik hatalarından dolayı yıkılmaları ise kentin zaten önemli bir sorunu olan heyelan problemini ikiye katlamaktadır. Söz konusu istinat duvarı yapılarının imalat öncesinde, sırasında ve sonrasında ilgili kurumlardan uzman inşaat mühendisleri ve jeoloji mühendisleri tarafından denetime tabi tutulması son derece önem kazanmaktadır. Mevcut kontrolsüz ve özensiz uygulamaların devam etmesi halinde, söz konusu olumsuz durumlarla karşılaşılması kaçınılmaz olacaktır.
İstinat duvarları bir yapı türüdür. Yapı olarak binalar kadar önemlidir. Her yapı gibi, istinat duvarları da tek başına veya etrafındaki diğer yapılarla birlikte mutlaka gerekli mühendislik hesaplarını içerecek şekilde projelendirilmelidir. Her yapı gibi, istinat duvarları da ruhsata tabi mühendislik yapılarıdır. İlgili yerel yönetimler ve kamu kurumları bu yapılar için tekil veya diğer yapıların eki olup olmadığına bakmadan ruhsatlandırma işlemi yapmalıdır. Ruhsata tabi her yapı, denetime de tabi olacaktır. Ruhsatı olmayan yapıların denetiminden bahsetmek mümkün değildir. İlgili meslek disiplinlerinin gözetim ve denetimi, projelendirme ve yapım sürecinin vazgeçilmez unsurudur. Son günlerde yaşadığımız olaylardaki gibi, bir yerde istinat duvarlarında göçme olduğu zaman, sadece göçen kısmı yeniden yapmak riski ortadan kaldırmayacaktır. Göçen kısmın devamındaki tüm istinat duvarları yeniden incelemeye tabi tutularak, gerekiyorsa onların da yıkılıp, yeniden inşası gerçekleştirilmelidir”
