Buna da şükür.

Hem de çok şükür edelim.

Dolar ve Euro’nun freninin patladığı bu günlerde hepimizin malumu piyasalar oldukça sıkıntılı bir dönem yaşıyor.

En çok sıkıntı çeken de inşaat sektörü.

Konut satışları neredeyse durma noktasına gelmişti!

Dedik ya; bereket versin ki şu sıralar Araplar yaşanan ekonomik durgunluğu konut alarak hareketlendirmeye çalışıyor.

İyi ki varlar.

İyi ki geliyorlar.

Temiz değilmişler!

Bana ne kardeşim.

Ölü piyasayı diriltiyorlar mı siz ona bakın.

Siftah yapmayıp akşam dükkanını kapatan esnafımız vardı.

Bugünlerde adamların neredeyse etinden, sütünden, kemiğinden faydalanır duruma gelindi.

Temennimiz Allah bu günlerimizi de bizlere aratmasın.

TRUMP VE ANGARA HAVASI!
Sonunda ülkemizin ABD karşısında kazanacağına inancımız tamdır.

Çünkü söz konusu vatandır.

Belli ki adamlar ülkemizi zor durumda bırakmak için her türlü kalleş şekilde hamlelerini yapıyor ve yapacaktırlar.

Baksanıza döviz kuruyla oynamalarına.

Gündüzleri bırakmışlar geceleri de çalışıyorlar!

Bu yaşıma geldim , inanın ilk kez şahit oluyorum döviz kurlarının geceleri ve pazar günü Trump ile birlikte Angara havası oynadığına.

Bu millet ne savaşlardan alnının akıyla çıkmıştır.

Bu millet ne zaferler kazanmıştır.

Yine de kazanacaktır.

Yeter ki bir olalım.

Yeter ki iri olalım.

Yeter ki diri olalım.

Yeter ki hep birlikte Türkiye olalım.

GEÇ OLDU AMA…
Yazdık, çizdik.

Neyi mi?

Değirmendere’nin Trabzon’un bir başka vizyon yüzü olması gerektiğini.

Hava yoluyla gelen yerli ve yabancı turistlerin şehirle buluşması Değirmendere’den başlıyor.

Bunun için dönüşüm ve değişimde öncelik burası olmalıdır.

Duyduk ki, Cumhurbaşkanımıza Trabzon ile ilgili verilen dosyada Değirmendere’nin dönüşüm projesi de varmış.

Hele şükür!

Hani bir söz vardır, “Geç olsun temiz olsun” diye.

Değirmendere’deki proje de geç oldu ama inşallah tertemiz pırıl pırıl olacak.

BU KEZ TAMAM
Neden uzadı?

Neden gecikti?

Bu zamana kadar net olarak kimse bir şey söylemedi.

Açılıp açılmaması konusunda da çok fazla spekülasyon yapıldı.

Nihayetinde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Sümela Manastırı’nın açılmasıyla ilgili yaptığı açıklamada kışın da çalışmaların devam edeceğini ve önümüzdeki sezona yetiştirileceğini söyledi.

Güzel bir haber.

Manastırın kapalı olmasıyla birlikte bölgemiz, şehrimiz ve dolayısıyla Maçka ilçemizin önemli bir ziyaretçi ve haliyle ekonomi kaybı olmaktadır.

Yeni bakan Ersoy ile inşallah bu sorun gelecek sezon ile çözülecektir.

Bununla da birlikte yapılan spekülasyonlar da son bulacaktır.

KEŞKE OLMASAYDI
İçime hiç sinmedi.

Bundan sonra da sinmeyecek.

Yaylalarımız, dağlarımız ve ovalarımız birileri tarafından talan edilmişti.

Talan olayından mustarip olmayan öyle zannediyorum ki sadece oralarda yapılaşma yapanlardır.

Dün Günebakış Gazetesi’nde İmar Barışı ile ilgili yapılan haberde kullanılan Uzungöl fotoğrafları her şeyi açık seçik şekilde anlatıyordu.

Doğa harikası ve bütün dünyanın gıpta ile baktığı o güzelim cennet köşesi çok kısa bir süre içerisinde yapılan yapılaşmayla adeta katledildi!

O nedenle diyorum ki, keşke İmar Barışı yapılmasaydı.

Keşke o yemyeşil doğa harikası yerler eski haliyle bizlere bırakılsaydı.

Ama olmadı ve yapılmadı.

Bundan sonra yapacak çok şey yok.

Yine de yapılacak tek şey, o yerlerin mevcut haliyle bırakılmalarıdır.