Gövde gösterisi gibiydi.

Güçlüyüz vurgusu yapıldı.

En önemlisi biz bir bütünüz mesajı verdi.

Kime mi verildi?

Mesajı almak isteyen herkese.

AK Parti Trabzon teşkilatı, başta belediye başkanları olmak üzere il ve ilçe yöneticileri ile Ankara’ya adeta çıkarma yaptı.

Yeni kurulan hükümette yer alan Trabzonlu bakanları ziyaret edip, Trabzon’la ilgili görüş alışverişinde bulundular.

Kısacası dertleştiler.

Ankara seyahatini şöyle de okuyabiliriz; hem ziyaret hem ticaret tadında oldu yapılan ziyaretler.

Ha çok abartılı bulan da oldu bu ziyaretleri.

Ben olması gerekenin yapıldığı tarafında olanlardanım.

Abartının, ziyaretler ile ilgili sosyal medyada yapılan paylaşımlarda olduğunu söyleyebilirim.

Her neyse!

Ölü rahmet bulsun da nasıl bulursa bulsun.

Bizler için önemli olan yer burası değil mi?

Trabzon’a yapılması düşünülen önemli mega projeler var.

Kimi projeler yapılması yönünde start bekliyor, kimileri ise onay.

LANET OLSUN
Yüreklerimiz yanıp dağlandı.

Kelimelerle ifade etmek istenilenlerin kifayetsiz kaldığı anı yaşıyoruz.

Tarifi olamayan bir acı.

Ne diyelim abi?

Ne yapalım?

Eli kanlı terör örgütü henüz 11 aylık bebeğe (o bir melek) ve annesine acımadan kıydılar.

Lanet olsun.

Milyon kere lanet olsun.

Artık böyle lanet melanet sözlerde de kalmayalım.

Hepimiz tek yürek, tek yumruk olup “Biz Bedirhan’ız”, “Biz Nurcan Karakaya’yız” deyip avazımız çıktığı kadar bağırıp çağıralım.

Devletimize ve güvenlik güçlerimize destek olalım.

İşin sonunu getirene kadar, ne yapılmak gerekiyorsa ülke olarak gereğini mutlaka yapmalıyız.

Bunun başka lami cimi yok!

Bırakalım sosyal medyada klavye kabadayılığı yapmayı bir tarafa.

SORUN YOKMUŞ!
İki aydır turizm yönünden Trabzon ve Karadeniz bölgesi yoğun bir trafik yaşıyor.

Oteller dolu.

Yaylalar, moteller, apartlar yok satıyor.

Bunların sonucunda esnafımız mutlu, haliyle insanlarımızın yüzü gülüyor.

Her şey Trabzon ve bölgemiz tarafından süper gidiyor.

Peki, ‘olumsuz bir şey yok mu’ derseniz…

Olmaz mı, hem de neler neler var!

Bu kadar yabancı turistin sirkülasyonu beraberinde fırsatçılığı, beraberinde pahalılığı, beraberinde fahiş fiyat uygulamayı, kötü hizmeti getiriyor!

Peşinen söyleyelim ve uyaralım ki bu konuda çok şikayetler geliyor.

Bakın yarın çok geç olabilir!

Gelenler gelmez olduğunda olacakları bile düşünmek istemiyorum.

Sadece şunu söyleyeyim, çoğu sektör batan geminin malları durumuna düşer.

El insaf biraz be.

DEĞİŞİM DÖNÜŞÜM ŞART
Her yer değişime dönüşüme uğruyor.

Değişimi ve dönüşümü yaşanmayan yer kalmadı Trabzon’da.

Olması gereken yere, her nedense bir neşter vurulmuyor.

Nedendir?

Niçin vurulmaz bilmiyorum?

Trabzon’un Değirmendere semtini bilmeyen yoktur.

Gecekondu ve çarpık yapılaşmanın merkezi gibidir.

Düşünebiliyor musunuz havaalanına inen yerli ve yabancı turistin de,  gemilerle limana gelen Avrupalı turistlerin de ilk karşılaştığı yerdir Değirmende ve çevresi.

Ankara bunun en güzel örneğidir.

Ankara Esenboğa Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki o alanın hali dün gibi gözümüzün önünde.

Bir de şimdi gidip görün o hatta nelerin yapılıp nelerin olduğunu.

Gözlerinize inanamazsınız.

İşte Değirmendere ve havzasını bu yüzden çok önemsiyorum.

Değişim ve dönüşüm yapıldığını düşünün.

Değirmendere hakkı ile dönüştürülürse Trabzon’un vizyonunu ve markasını bir değil üç tık daha yukarıya çıkartır.

Bir taraftan dünya şehri diyeceksiniz, diğer taraftan da o yıkıntı döküntüleri görmemezlik ve duymamazlıktan geleceksiniz.

Adama demezler mi ‘bu ne lahana turşusu bu ne perhiz’ diye.

Şehrin doğu tarafında ilk ele alınması, ilk değişim ve dönüşümün yaşanması gereken yeridir bu bölge.

O alanlara el değmedikten sonra siz Trabzon’a ne yaparsanız yapın, bir güzellik katıp markalaştıramazsınız.

TAKKESİ DÜŞTÜ
Kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacaktır.

İlahi adalet eninde sonunda bir gün tecelli ediyor.

Biz buna inanıyoruz.

Diyoruz ya, ne ekersen onu biçeceksin.

Müptezel de bir gün ektiklerini biçecektir.

Şuan uçuyor!

Maşallah keyfi de yerinde.

Herkesi kurguladığı yalanlarıyla kandırıyor.

Merakımızdır nereye kadar kandıracak.

Takkesi düştü, keli göründü.

Her şeyi tel tel dökülüyor.

Artık müptezel için deniz bitti.

Müptezel için yolun sonu gözüktü.