trabzon’un önemli kalemlerinden gazeteci Ali Savaş birkaç gün önce şehir merkezindeki en nadide yerlerimizden biri olan Trabzon Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ait ve şuanda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin elinde olan Kalepark’ın halka açılmasını kaleme aldı.

Sayın Savaş, muhteşem manzarasıyla herkesi büyüleyen Kalepark’ın doğallığının korunması gerektiğine de dikkat çekti.

Meslek büyüğümüz Savaş’ın bu yazısı şehrin gündemine de oturdu.

Vatandaşlardan da olumlu geri dönüşler geliyor. Vatandaşlarda burasının halka açılmasını talep ediyor.

Sayın Savaş’ın dediği gibi burası yine TSK’nın elinde olsun ancak halka da açık olsun.

Neden mi?

Bir düşünelim. Şehir merkezinde böylesine doğa harikası olan yerler çok fazla yok. Şehrimize gelen yerli ve yabancı turistler, Uzungöl’ü, Sümela Manastırı’nı veya diğer yaylalarımızı görmeye gidiyorlar.

Şehir merkezinde onları cezbedecek böylesine doğa harikası olan yerler çok fazla yok. Çok nadir de olsa Kalepark bunlardan bir tanesi. Bu yüzden de Uzungöl, Sümela ve yaylalarımız için gelen turistleri aynı zamanda şehrin merkezine de çekebilmek için adımlar atmak gerek. Tam da bu noktada Kalepark, halka ve turistlere açıldığında burada güzel vakit geçirip ardından da şehir merkezini de görebilirler.

Şehri de görecek olan turistler, yapacakları alışverişlerle esnafın da yüzünü güldürebilirler.

Burası halka açıldığı takdirde yurt dışındaki turizm fuarlarında da güzel bir tanıtımı yapılınca şehir merkezinde de turistler neden vakit geçirmesin ki?

Uzungöl’e, Sümela’ya turistler gitmesin demiyoruz tabii. Elbette gitsin. Zaten Sümela ve her ne kadar yoğun yapılaşmadan dolayı eski cazibesinden uzak olsa da Uzungöl marka olmuş bölgelerimiz. Dünyanın önde gelen turizm bölgelerinden. Bu yüzden şehrimizin dinamikleri bu öneriyi masaya yatırmalı.

Konuyla ilgili olarak Trabzon Kültür ve Turizm Müdürü Ali Ayvazoğlu’nun görüşünü de aldık. Sayın Ayvazoğlu da bu öneriyi destekledi.

Ayvazoğlu, Kalepark’ın Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ait olduğunu ve tasarrufun da onlara ait olduğunun altını çiziyor.

Ayvazoğlu, konuyla ilgili olarak “Trabzon, tıpkı Antalya’da olduğu gibi falezler üzerine kurulan bir şehirdir. Şuanda ayakta duran bir falezimiz var. Orası da Kalepark’ımızın olduğu kısımdır. Dolayısıyla manzara ve görüntü açısından hoş bir mekandır. Neden olmasın? Çok hoş olur. Ama bu devletimizin bir tasarrufudur. Şuanda da askeriyemiz yıllardan beri orada. Bu tasarrufu yine büyüklerimize bırakmak gerek” diyor.

Evet, Ayvazoğlu’nun da vurguladığı gibi şehir merkezinde turistleri tutabilmek için Kalepark’ın çok büyük bir katkı vereceği kesin.

Bundan sonrası artık şehrimizin tüm dinamiklerine, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ve ilgili kurumlarımıza kalmış.

Bakalım bu öneriye şehrimizin dinamikleri ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü nasıl yaklaşacak?

Ancak dileğimiz o ki şehrin menfaatleri için keşke Kalepark halka açılsa…