Bölgenin çekim merkezlerinden biri olan Trabzon, gerek tarihi, gerek coğrafi konumu, gerekse bitki örtüsü ve kendine has kültürel yapısı ile her zaman cazibe merkezi olmuştur.

Gezilip görülecek yerler arasında ilk sıralarda yer alan Karadeniz Bölgesi’nin çekim merkezi olan Trabzon, sporda, siyasette, kültürde gündemden hiçbir zaman düşmemiş, adeta ses getirmiş bir kenttir.

Kendimizi sorgulamalıyız…

Siyasetçisinden - bürokratına, esnafından-kentte yaşayan tüm bireylerine kadar tarihte önemli bir yere sahip olan Trabzon için bu kentte yaşayan bireyler olarak üzerimize düşen görevleri ne kadar yerine getirebiliyoruz.

Bir dönem özellikle Avrupalı turistlerin ilgi odağı olan Trabzon, son yıllarda Körfez ülkelerinden gelen turistlerin akınına uğramış durumda. Avrupalı ve Uzak Doğulu turistleri ise yaklaşık 20 yıldan bu yana görmek mümkün değil.

90’lı yıllarda bölgemiz Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinden gelen turistlerin akınına uğramıştı. Temel amaçları alışveriş ve bavul ticareti olan bu turist kesimine, yanlış politikalar ve esnafımızın olumsuz davranışları nedeniyle bugün rastlamak mümkün değil.  

Körfez ülkelerinden gelen Arap turistler de aynı tehlike ile karşı karşıya. Trabzon’da kalma süreleri diğer ülke vatandaşlarından daha fazla olan Arap turistleri yolunacak kaz gözüyle görmek kendi ayağımıza sıkmak anlamına geliyor. Medyada son aylarda Arap turistlerle ilgili çok sayıda olumsuz haberlerle karşılaşıyoruz. Bu da bir anlamda geliyorum diyen tehlikenin habercisidir.

Siyasi partilerimiz, meslek odalarımız, seçimle göreve gelen tüm kurum ve kuruluş temsilcilerine söyleyecek bir sözümüz var: “Seçim dönemlerinde yaptığınız çalışmaların en azından yarısını seçildikten sonra da yapmalısınız. Koltuğa oturana kadar esip gürlüyor, seçildikten sonra oturduğunuz yerden kalkmıyorsunuz. Bu kente yazık ediyorsunuz. Her yıl bir adım ileri gitmesi gereken Trabzon, sıradan bir taşra kenti, koca bir köy haline geldi.”

Trabzon’da yaşayan her bireye önemli görevler düşmektedir.

Kentimizin entelektüel kesimleri, Valilik, belediyelerimiz, esnaf odaları, Ticaret Odaları, kısaca tüm sivil toplum örgütleri Trabzon için acil olarak bir araya gelmeli, siyasetteki gücünü olumlu yönde kullanıp kentimizi gerçek anlamda bölgenin lideri konumuna getirmek için çalışmalar başlatmalı.

Zira Trabzon, şu anda bölgenin en geri kalmış illerinden biridir.

Aksi takdirde son pişmanlık fayda etmez.

Özetle; Trabzon;  turizmin, ticaretin, sanayinin, ekonominin, sporun, eğitimin, kültürün, iş hayatının ve tüm sektörlerin Başkenti haline gelmeli.

Birilerinin bozduğu, birilerinin düzelttiği bir kent olmak yerine herkesin birlikte koruma anlayışına sahip olduğu kentli anlayışını yükselterek kentimize sahip çıkmalıyız.