Ekmelettin İhsanoğlu, örneği halen CHP seçmeninin içini sızlatırken ikinci bir Abdullah Gül vakası CHP içerisinde parti adına ölümcül endişeleri de peşinden getirecektir. Genel başkandan beklenen küçük bir açıklamayla Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’sinin çatı adayı olmadığını açıklamasıdır ki yorgun Türkiye’nin yorgun yurttaşları CHP’nin cumhurbaşkanlığı seçiminin yanında ülke yönetimine talip olduğunu ülkemizin içinde bulunduğu çıkmazlarına çare için mücadele ettiklerini kavrayabilsinler. Zaman zaman düşünürüm bu ülkenin en garip en ilginç siyasetçisi kim deseler Abdullah Gül’dür derim. Birde sizler düşünün derim.

Ulusal basında, görsel basında binlerce haberler çıkar İyi Parti şiddetle karşı çıkmasına rağmen CHP tarafında Cumhurbaşkanlığı çatı adayı Abdullah Gül’ün adı geçer gelin görün ki meclis başkanlığı yapmış Başbakanlık yapmış Cumhurbaşkanlığına kadar yükselmiş bir siyasetçi hiç konuşmaz mı? Hakkında çıkan aday söylentilerine bir cevap vermez mi? Evet adayım veya değilim demez mi? Bir yurttaş olarak yarım aklımız bu kadarını belki anlamıyor. Lakin yaşadık gördük Abdullah Gül’ün yedi yıllık Cumhurbaşkanlığında sadece bu ayrıntıyı anlatmak yetmez mi? 23 Nisan, 29 Ekim, 19 Mayıs, 30 Ağustos tüm bu bayramlarda türlü bahanelerle bu kutlamalara katılmadıklarını bilmeyen CHP’li seçmen var mıdır?

Hatta var oluş sebebimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 Kasım ölüm yıl dönümlerinde bile Aziz hatırasında anıtkabirde olmayışını nasıl değerlendirmemiz lazım yoktan bir millet yaratan Atatürk ilkeleri değil miydi onu Cumhurbaşkanı yapan? İşte her vatan evladı gibi yarım aklımızla bunları anlayabiliyoruz. Onun için zaman bu zamandır diyerek Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun ağzından iki kelimelik söylem bekliyoruz.

Abdullah Gül’ün millet ittifakında Cumhurbaşkanı çatı aday olmasını seçmen tabanda CHP’sini çölde kaybolmuş bir nehir’e benzetmezmi! Yazık olmaz mı ışığı yakalamak isterken karanlıkta kalan vatandaşların hayallerine umutlarına hani ayağında çorabı olmayan kız çocukları diyordunuz aç yatan çocuklar diyordunuz yazık olmaz mı? Çetrefilli siyasetçinin bin yıllık yolculuğu üste anlattıklarımla bağlantılı değil midir? CHP kurullarında her seçimde şansını zorlama imkanını bulmuş üstü üstüne kaybetmiş Sayın İnce, bakmış ki artık pabuç bağlı yeni bir yol lazım. Abdullah Gül’ün adı çatı aday diye geçiyor bu son fırsat çıkarım bin günlük memleket meselesini halka anlatmaya CHP tabanına veya millet ittifakına oy verecek seçmenlerle buluşurum. Seçim akşamı genel merkeze çağırdılar gitmedim derim. Avukat arkadaşlar yüksek seçim kurulu önünde beni bekliyorlardı oraya da gitmedim derim, daha sandıklar yeni açılıyor centilmenlik yaptım rakibimi kutladım derim, CHP seçim mitinglerine 83 trilyon para harcadı ağzımı açmadım derim ince ince parti meçlisini ve de genel başkanı eleştirdim hiç rahatsız olmadım derim. Bakın yüzde 31 oy almıştım daha yükseklere çıkarırım, şöyle yaparım böyle yaparım. Şimdi yola çıkıyorum arada sırada dinlenirim derim. Oysa Atatürk’ün bir sözü vardır dinlenerek yola çıkanlar hep yorulmuşlardır oysa dinlenmemek için yola çıkanlar yolun sonunu görmüşlerdir bakın bunu demem! Sayın İnce, Sivas’ta meltemle yola başladı hiç bir zaman rüzgâr olmayacaktır fırtına olmayacaktır arkasından bağıran seçmende olmayacaktır kendisi bunu bilmiyormuş elbette biliyor Sayın İncenin derdi başka! CHP seçmeni çetrefilli hareket içinde olan siyasetçilere prim vermediğini şimdi anlıyor. Lakin ihtirasından ve de hıncından bir türlü vaz geçemiyor. Neden bizler ona oy verdik hak etmeyeni parlatarak geriden gelen yıldızları kaybetmişiz. Abdullah Gül ile aynı hataya düşmeyi hangi CHP’li isteyebilir. Umut ediyorum bu gün yarın sayın genel başkan son noktayı koyacaktır. Sayın İnce Trabzon’a gelecekmiş hoş geldi sefa geldi bekleriz de artık Trabzonlular pişman oldukları şeyler için ne hamsi yiyorlar nede çay içiyorlar. Fındıkları da sel aldı. Saatler geçmiş zaman durmuş ne inceden Trabzon’a ne Trabzon’dan Sayın İnceye bir tebessüm vardır oynanan horonda.