Her hocanın kaderidir ki, dünyanın her yerinde de bu böyledir...

Takım iyi oynar, spor severlerin gözü o maçta iyi oynayan futbolcuların üzerindedir. Oradan başlanır maçlar yorumlanmaya...

Futbolcuyu kendi yeteneklerinin dışında, oynatacağı oyun kurgusuna hazırlayan teknik adamdır. Her yönden maça hazırlayan teknik adamdır. Onları 5-6 antreman periyotundan sonra tesislerden stadyumun çimlerine bastıran teknik adamdır. Sonuç olarak takım başarılıysa futbolcu topluluğu pirim yapar, Eğer kötü gitmişse her zaman bilet teknik adama kesilir...

Şimdi Trabzon spor türlü handikaplar içerisinde ölümcül endişeler yaşarken, Teknik adamlığa getirilen Ünal Kahraman’ın hangi olumsuzluklar içerisinde bu takımı buralara getirmiştir... Tamamı ile anlatabilen var mıdır?

İmkansızlıklar içerisinde takıma monte edilen vede takımdan ayrılan futbolcuları da hesap edersek Asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu’nu da unutmadan... Kolay bir iş midir bu günlere gelmek..

Eleştirmek dünyanın en kolay işi. Biz de zaman zaman eleştirmişizdir. Lakin ileride sorgulanacaksa...

Her yönü ile bakılması lazımdır, ki teknik adamlık sadece sahada yapılan bir meslek değildir....

SAHİP ÇIKMALIYIZ
Bugün bu liğlerdeki her takım, hatta Fedarasyon dahil, Trabzonspor’un genç yıldızlardaki başarısını örnek gösterirken, bu liğde hangi teknik adam bu riksi üzerine alabilirdi?

Geçmişin örneklerinde, böyle anlarda en fazla mevcut kadro içerisine iki futbolcu sokulurken, zaman geldi üç, zaman geldi dört, hatta beş futbolcuyu Süper Lig’de kim oynatatabilirdi...? Üstelikte Trabzonspor’da... Az zamanda büyük işlerin yapılması bir irade işiyse işte en belirgin örneğide Ünal Hocadır.

İnanıyorum ki bu şehir kendilerine daha uzun zaman prim verecektir... Vermelidir de. Onun için yöneticiler şartların en iyisine bakacaklarına göre Ünal hocadan iyisi kimdir beyler. Yiğidi öldüreceğiz hakkını da yemeyeceğiz. Postunu ise hiç giymeyeceğiz...

OLMAMALIDIR...
Nerden çıkmış genç yeteneklerin sahada yuhalanması. Üstelikte isimleri üzerinde...

Her futbolcu zaman zaman kötü oynayacaktır. Hiç bir futbolcu kötü oynamak için sahaya çıkmaz.

Bu futbolcularımıza en önce Trabzonspor tarftarları sahip çıkacaktır ki takım bütünlüğünü yakalayalım... İlerisinin örneklerini arttıralım...

Bilinmelidir ki sonrasında o futbolcuyu motive etmek daha üst sevide mücadele etmesi için sistemin içerisinde kalmasını sağlamak teknik adama düşecektir...

Bu da yalandan zaman kaybetmektir ki, ne gerek var. Olmasa daha iyi değil mi?