Gündem yerel seçim olunca herkes gönlünden geçen ismin aday olmasını istiyor, bu bağlamda da sosyal medyada paylaşım da bulunup destek olmaya çalışıyor.

Ancak, AK Parti’den yapılan açıklamalara bakılınca anlaşılıyor ki bu paylaşımlar tepki çekiyor.

Genel Merkez kararını açıklamadan herhangi bir ismin parlatılmasını istemiyor AK Parti teşkilatı.

Hiyerarşi konuşsun, herkes sussun algısı hakim kılınmaya çalışılıyor.

Zira; bu paylaşımlara tepki gösterilirken kapı arkalarında ise kulis üretip bazı isimlerin üstü çizilip, bazılarının ise pohpohlanması sağlanıyor. 

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu misali!

Kapı arkasındaki kulisler etik, göz önündeki paylaşımlar etik değil öyle mi?

Komik olmayın bari.

GÖRÜNEN GERÇEK…
Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu her konuştuğunda gündem belirleyen bir lider.

Ancak Karamollaoğlu’nun dünkü açıklaması abartının da ötesinde bir hayal gibi.

Saadet lideri, “Bütün belediyeleri kazanacağız” diyor.

Sandığa tek oy düşmemişken tabi ki herkes iddialı olabilir ama bir de görünen gerçeklerle yüzleşmek lazım.

Yoksa sonuç 24 Haziran’daki gibi hüsran olur.

ROZET DEĞİL BAŞARI
CHP’de rozet tartışması büyüdükçe büyüyor.

Yerel seçimlerde İYİ Parti ve CHP'nin adayları arasında adı geçen Mansur Yavaş, “Ankara rozetsiz olarak yönetilmelidir” ifadelerini kullanmış bu açıklamanın ardından CHP’li Seyit Torun da, “Mutlaka seçime katılan adayların rozetleri olur” demişti.

Ortada bir ittifak varsa rozete ne gerek var ki.

Bunun en açık örneğini Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde gördük, idrak ettik.

Önemli olan rozet değil, kazanılacak başarı ve sergilenecek yönetim olmalı.

Bu da sadece Yavaş için değil, sağlanması halinde tüm ittifak adaylarında geçerli kılınmalı.