Ülke insanı olarak futbol oyununda her zaman sonuca önem veririz. Sonuç,  günlük yaşantımızı doğrudan yönlendirir. Bazen mutlu olur, günü gün ederiz, bazen kahroluruz günümüzü kendimize ve çevremize zehir ederiz.  20.yüzyılın hemen başlarında  henüz yeni tanıştığımız modern futbol oyununu sonuç ile  değerlendirmedeki talihsizliğimiz yine  20.yüzyılın ilk çeyreğinde İstanbul’un düşman orduları tarafından işgal edildiği yıllardır. Aslında, futbol oyununun ne olduğunu anlamaya çalışırken, İstanbul’da düşman kuvvetlerinin oluşturduğu futbol takımları  ile yapılan her müsabakanın cephelerde kazanılmış bir zafer gibi gazete sayfalarından kahve sohbetlerine taşınması, cephelerde tekrar kazanılan bir vatan toprağı anlamı taşımaktaydı , İstanbul halkı dolaysıyla Anadolu için. Yaşadığımız toprak ”vatan” ve işgalcilerin takımı. Futbolda sonuca devamlı bu ilişki ile baktık.

Kazanmak,  ne olursa olsun maçı kazanmak, böyle bir toprak ”vatan” sevgisi ile oluşmuştur futbol genlerimizde

***

Trabzonspor’un  2017-2018  sezonuna Konyaspor galibiyeti ile başlaması,  şehir halkını, taraftarları, yöneticileri ve teknik ekip ile  futbolcuları  mutlu  kılan bir sonuç olmuştur.

Futbol bir oyundur, takım oyunudur. Takımı oyunu, oyun alanında yer alan onbir kişinin önceden planlanmış ve bu plan üzerinde her bir ayrıntı üzerinde titizlikle çalışılmış bir futbol  düşüncesinin aynı titizlikle  oyun alanında sergileme becerisini  gerektirir.

 Takımı oluşturan her bir takımdaşın yani, futbolcunun futbol kalitesi; teknik becerileri ve  taktik algısı ve uygulama yeteneği, kuvvet, sürat ve dayanıklılık başlıklarında yer alan kondisyonel  yeteneklerin yeterliliği ve bunları oyun alanında ekonomik olarak kullanabilmeyi bilmedeki yeterliliği, takım oyununu ve takımı rakiplerinden  farklı kılan,  başka bir deyişle takım niteliğini arttıran unsurlardır.

Takım niteliği ile elde edilen sonuç arasında olumlu bir ilişki kurulması futbol için her zaman geçerli olmayabilir.

***

Trabzonspor- Konyaspor maçını bu çerçevede değerlendirdiğimizde, sonuç istenildiği gibi olsa da,  oyunun yeterli olmadığı ve geliştirilmesi gerektiği inancındayım. Çünkü bu tarz oyun her zaman aynı sonucu “ Konyaspor galibiyeti” üretmez.

Savunma bloku geçen sezonu aratır bir görüntü vermekte. Pereria, rezerv bütün performansını anlaşılan geçen sezonda tüketmiş. Konyaspor maçı  izlediğimiz ve daha sonraki maçlarda  izleyeceğini varsaydığım hırçın davranışlar , rakibi karşısındaki çaresizliğinin dışa vurumuydu.

Uğur, modern futbol oyununda  stoper oyuncusunun sadece  bir kesici değil, aynı zamanda oyun kurabilen ,top ile mesafe kat ederek hücum başlatabilen, kademe yapabilen, topa ve rakibe müdahalede zamanlama becerisine de sahip olması gibi davranışlar ile donanmış olması gerektiğinin  henüz farkında değil. Bu haliyle, sık sık faul ile durdurduğu rakip takım oyuncuları için savunma duvarındaki yumuşak karın olarak gözükmektedir.

Geçen sezon izlediğimiz Durica ‘yı umarım bu sezon  aramayız. Oyunda rakibe saygının  bir gün kendi için de isteyebileceği önemli bir ilke olduğunu unutmamalı.Önümüzdeki maçlarda taraftar protestosuna kendini ruhsal olarak hazırlıklı tutmalı.

Olcay, Konyaspor maçında yaptığı hatalı paslar rakip takım için hücum başlangıcı oldu. Takımın Olcay üzerinden yaşayabileceği riskleri en aza indirmek bakımından  koridor değişikliği yararlı oldu. Ancak, bu kez Mas yeterli olamayacağı sorumluluk altına girdi.

Bogonda, Castillo tarzı oyun stili ile rakip takımların savunma dengesi bozabilecektir.Castillo ile birlikte oyun alanına taşınırsa hücum zenginliği artan bir Trabzonspor izleriz.

Okay Yokuşlu, görev yaptığı alanda, modern futbolun bir gereği olarak  oyunun sadece “savunma” ile değil,  diğer “ hücum” yönü ile de oynanması gerektiğinin farkına varmalıdır. Hücum yönünü geliştirmesi ile  Türkiye ortalaması üstünde olan futbolcu olarak tanımlanabilecek  aynı zamanda  bu alanda takımın oyun kalitesini arttıracaktır.

Kazanılan Konyaspor maçında rakibin yüzde yüzlük gol pozisyonunu engelleyen Kuçka ile rakip hatasını değerlendirerek olması gereken yerde yaptığı gol vuruşu ile Burak Yılmaz, sonucun belirleyicileri oldular.

***

Fenerbahçe maçında, bireysel hatların yapılmaması ya da yapılması halinde hatayı giderecek  yardım biçimleri üzerinde bireysel ve gurup olarak  yoğun bir çalışma yapılmalıdır.

Golcünün bir takım için ne denli önemli olduğu Burak Yılmaz ile Konyaspor maçında görüldü. Rakip savunmada,  hem zihinsel hem de fiziksel olarak yorgunluğa neden olan bu tür oyuncunun oyun alanında fazlalığı rakip için düşünsel yorgunluk, başka deyiş ile oyun konsantrasyonundan düşme anlamı taşır.

Bu nedenle, birden fazla golcü ile oyun alanında yer almak rakiplerin maç öncesi zihinsel kargaşasına neden olacaktır. Fenerbahçe maçında iki golcü ile oyun alanında yer almak önce Aykut Kocaman’ın sonrada Fenerbahçe savunmasında  Trabzonspor’un oyun “Hücum anlayışı” tarzını anlayabilmede  hatalı davranışa itebilir.

***

Son olarak Konyaspor maçında,  geçen sezon ve bu sezon öncesi yapılan hazırlık maçlarında izlediğimizden farklı bir oyun anlayışı gördük. Bu oyun anlayışı, Konyaspor’a  göre geliştirilmiş bir oyun anlayışıydı. Her rakibe göre değil ama, kendi oyuncularının fiziksel,teknik ve taktik- yeterliliklerini dikkate alarak, Modüler bir futbol anlayışı sergilemek Trabzonspor bakımından yararlı olacaktır.