Avrupa'nın maskesi düştü. Türk milletine kin ve nefret besleyen Batılı geniş bir kitle, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "diktatör(!)"lüğünü, yaklaşımlarındaki sakatlığa gerekçe gösterek memleketin dahilindeki bazı mahfillere sinyaller çakıyorlar.

Demek istiyorlar ki iyi ilişkiler(!) Erdoğan sonrası gerçekleşecek. Yani, "Erdoğan bizim vagona binmiyor, bizim kompartimana girecek beslemeler gelene kadar Türkiye'ye karşı tavrımız değişmeyecek" diyorlar.

Diyebilirler, düşünebilirler...

Lakin Türk milletinin tercihine müdahil olamazlar. Açık oy, gizli tasnif garabetinden sonra bu büyük millet hep bildiğini okudu.

Ferasette zirve yapmış bu kadim millet, memleketin hayrına neyse onu destekler. Ecnebinin ne dediğine değil ne demediğine bakarak yolunu bulur.

Sözümona 300 dinsiz Fransız aydın, Kuran-ı Kerimden Yahudilikle ilgili ayetlerin çıkarılmasını talep etmişler. Ne Muharrem İnce'den ne de Meral Akşener'den henüz bir tepki açıklaması gelmedi. Bundan sonra bir açıklama yapsalar da inandırıcı olacaklarını düşünmüyorum. Malum çevreler beğenmeseler de Cumhurbaşkanlığından ve Bakanlardan ve Bahçeli'den yüksek tonda bir tepki geldi.

Bu son örnek de gösteriyor ki Batı'nın su içiremeyeceği eşeğe ot vermesi mümkün değil.

Tabii Kuran'dan bazı ayetlerin çıkarılması meselesinin FETÖ'nün kurumları tuttuğu dönemde ipuçlarını görmüştük. Cuma hutbesinden "Tek din İslam'dır" ayetinin çıkarılması önerisine bu memlekette curet edebilmişlerdi. Bazı hocaların da buna uyduklarını o zamanlar görmüş, bu konuda birden çok yazı yazmıştık.

Diyanetin ihanetten temizlenmesi çok hayırlı oldu. Yoksa fiili olmasa da ameli olarak Kuran'dan bazı ayetlerin çıkarılması "körü körüne biat etmiş" haşaşilerce bu millete yutturulacaktı. Yine hakkını teslim edelim ki Dr. Devlet Bahçeli'nin uyanık kalarak zamanında bu şer odaklarına gereken tonda ve minvalde cevaplar verdiğini biliyoruz.

***

Sırbistan Devlet Başkanı birkaç günlük ziyaret yürütmek için Türkiye'deydi. Onun Tayyip Bey için kullandığı sitayişleri ekranlardan duyunca insanın gururlanmaması olası değil.

Sporun birleştirici ve kaynaştırıcı gücünü bu ziyaret esnasında gördük. Obradoviç'in Sırp olması, Türkiye'de büyük başarılar yakalaması, dörtlü finalin Sırbistan'da oynanacak olması hasebiyle yapılan konuşmalar dikkat çekti.

Karşılıklılık ilkesine inanan Batılılar bir yana diğerlerinin bilindik istekleri var.

Türkiye sıkıştırılarak istendik kıvama gelsin istiyorlar. Yönlendirebilecekleri, hapisteki ajanlarını genel afla sokağa salacak kişilerin arkasında duruyorlar.

Batı gür sesli Türk'ü sevmez. Korkuları var tarihten gelen. Şu da bir hakikat ki korkunun ecele faydası yok.

Avrupa'nın maskesi düştü. Türk milletine kin ve nefret besleyen Batılı geniş bir kitle, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "diktatör(!)"lüğünü, yaklaşımlarındaki sakatlığa gerekçe gösterek memleketin dahilindeki bazı mahfillere sinyaller çakıyorlar.

Demek istiyorlar ki iyi ilişkiler(!) Erdoğan sonrası gerçekleşecek. Yani, "Erdoğan bizim vagona binmiyor, bizim kompartimana girecek beslemeler gelene kadar Türkiye'ye karşı tavrımız değişmeyecek" diyorlar.

Diyebilirler, düşünebilirler...

Lakin Türk milletinin tercihine müdahil olamazlar. Açık oy, gizli tasnif garabetinden sonra bu büyük millet hep bildiğini okudu.

Ferasette zirve yapmış bu kadim millet, memleketin hayrına neyse onu destekler. Ecnebinin ne dediğine değil ne demediğine bakarak yolunu bulur.

Sözümona 300 dinsiz Fransız aydın, Kuran-ı Kerimden Yahudilikle ilgili ayetlerin çıkarılmasını talep etmişler. Ne Muharrem İnce'den ne de Meral Akşener'den henüz bir tepki açıklaması gelmedi. Bundan sonra bir açıklama yapsalar da inandırıcı olacaklarını düşünmüyorum. Malum çevreler beğenmeseler de Cumhurbaşkanlığından ve Bakanlardan ve Bahçeli'den yüksek tonda bir tepki geldi.

Bu son örnek de gösteriyor ki Batı'nın su içiremeyeceği eşeğe ot vermesi mümkün değil.

Tabii Kuran'dan bazı ayetlerin çıkarılması meselesinin FETÖ'nün kurumları tuttuğu dönemde ipuçlarını görmüştük. Cuma hutbesinden "Tek din İslam'dır" ayetinin çıkarılması önerisine bu memlekette curet edebilmişlerdi. Bazı hocaların da buna uyduklarını o zamanlar görmüş, bu konuda birden çok yazı yazmıştık.

Diyanetin ihanetten temizlenmesi çok hayırlı oldu. Yoksa fiili olmasa da ameli olarak Kuran'dan bazı ayetlerin çıkarılması "körü körüne biat etmiş" haşaşilerce bu millete yutturulacaktı. Yine hakkını teslim edelim ki Dr. Devlet Bahçeli'nin uyanık kalarak zamanında bu şer odaklarına gereken tonda ve minvalde cevaplar verdiğini biliyoruz.

***

Sırbistan Devlet Başkanı birkaç günlük ziyaret yürütmek için Türkiye'deydi. Onun Tayyip Bey için kullandığı sitayişleri ekranlardan duyunca insanın gururlanmaması olası değil.

Sporun birleştirici ve kaynaştırıcı gücünü bu ziyaret esnasında gördük. Obradoviç'in Sırp olması, Türkiye'de büyük başarılar yakalaması, dörtlü finalin Sırbistan'da oynanacak olması hasebiyle yapılan konuşmalar dikkat çekti.

Karşılıklılık ilkesine inanan Batılılar bir yana diğerlerinin bilindik istekleri var.

Türkiye sıkıştırılarak istendik kıvama gelsin istiyorlar. Yönlendirebilecekleri, hapisteki ajanlarını genel afla sokağa salacak kişilerin arkasında duruyorlar.

Batı gür sesli Türk'ü sevmez. Korkuları var tarihten gelen. Şu da bir hakikat ki korkunun ecele faydası yok.