1935-1937 yılları arası başlatılan eğitim seferberliği kapsamında çıkarılan yasalar sonrası askerliğini çavuş rütbesi ile bitiren erlere eğitim verilecek ve köylere gönderilecekti.

Köy enstitülerinin temelini oluşturan bu okullarda eğitim alan erler sadece ilkokul öğretmeni olmuyor, aynı zamanda ziraatçılık, sağlıkçılık, duvarcılık, demircilik, terzilik, balıkçılık, arıcılık, bağcılık ve marangozluk konularını uygulamalı olarak öğreniyordu.

Ayrıca mezun olan öğretmenlere yetiştirildikleri branşa ve gönderilecekleri köye göre 150 parçaya varan alet ve edevat veriliyordu. Öğretmenler, bu alet edevat ile köylülerin de yardımıyla köy okulunu inşa ediyor, modern tarım tekniklerini, okuma yazmayı hatta müzik aletleri çalmayı öğretiyordu. 1940 yılında Milli Eğitim Bakanı olan Hasan Ali Yücel çıkarttığı 3803 sayılı kanunla resmen köy enstitülerini açtı.

1940-1946 arasında köy enstitülerinde 15.000 dönüm tarla tarıma elverişli hale getirilmiş ve üretim yapılmıştı. Aynı dönemde 750.000 yeni fidan dikilmişti. Oluşturulan bağların miktarı ise 1.200 dönümdü. Ayrıca 150 büyük inşaat, 60 işlik, 210 öğretmen evi, 20 uygulama okulu, 36 ambar ve depo, 48 ahır ve samanlık, 12 elektrik santralı, 16 su deposu, 12 tarım deposu, 3 balıkhane, 100 km. yol yapılmıştı. Sulama kanalları oluşturularak enstitü öğrencilerinin uygulamalı eğitim gördüğü çiftliklere sulama suyu öğrenciler tarafından getirilmişti.

Kapatıldığı 1954 yılına kadar köy enstitülerinde 1.308 kadın ve 15.943 erkek toplam 17.251 köy öğretmeni yetişmişti.

Köy enstitülerine en çok muhalif olanlar şeyhler, tarikatlar, toprak ağaları ve köy ağaları oldu. Anadolu insanının eğitimli, üretken ve bireysel olmasından bir haylice rahatsız oldular. Bu kesimin baskıları Ankara’ya oy şantajıyla iletiliyordu. O günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden Eskişehir Milletvekili Abidin Fotuoğlu, “Bunlar yetiştiklerinde bizim kafamızı keserler” diye seslenerek eğitimi siyasete kurban ediyordu. Köy enstitülerinin üstün başarıları Demokrat Parti’yi doğururken, Cumhuriyet Halk Partili Hasan Ali Yücel’in de İnönü tarafından 1947 yılında görevden alınmasına sebep oluyordu.

1950 yılında Demokrat Parti’nin iktidar olmasını takip eden yıllarda baskılar devam etti. 1954 yılı 6234 sayılı kanunla köy enstitüleri, Demokrat Parti tarafından kapatıldı.

14 yıl boyunca halka hizmet eden köy enstitüleri eğitim, öğretim konusunda dünyada eşi benzeri görülmemiş bir sistem olmuştur. Birçok akademik araştırmalara ve makalelere konu olmuştur. Bu yazının temel amacı “Hadi köy enstitülerini tekrar kuralım, kazma kürek köylere yayılalım” değil.

Zaten köy dediğimiz yerler de mahalle oldu.

Eğitim seviyesi arttıkça oy oranında düşüklükten korkmak siyasi korkaklıktan ileri gelir.

Ancak, eğitim seviyesinin yüksekliği ülkemizin refahını yükseltir.

Eğitim seviyesinin yüksekliği muhasır medeniyete en kısa yoldur.

Eğitim seviyesinin yüksekliği gelecektir.

Vesselam.