Röportaj / Ali Osman YÜRÜK - İdmanocağı Kadın Futbol Takımının Başkanı, Kadınlar Futbol Kulüpler Birliği Başkanı ve TÜFAD Başkan Yardımcısı Hasan Şahinkaya açtı ağzını yumdu gözünü.. Son iki senedir hem ülkenin hem de Trabzon'un dikkatini üzerine çeken ve kadınları futbola olan yatkınlıklarını gözler önüne serilmesine yardımcı olan Şahinkaya, Karadeniz'de Sonnokta Gazetesine içini döktü..

Geçtiğimiz sezon ortaya koydukları etkili futbola rağmen neden şampiyonluk ipini göğüsleyemediklerinden, Trabzon'da Kadın Futbolu'na, milli takımın başarısız olmasının doğurduğu sonuçlardan, hedeflerine bir çok konuda samimi açıklamalarda bulunan Şahinkaya, şehrin önemli kademelerinde bulunan yetkililerden Kadın Futbol Lig’ine daha da ağırlık vermelerini istedi..

Geçtiğimiz sezonu değerlendirir misiniz?
Öncelikli olarak Play-Off’a kalıp ligi de 4. sırada tamamladık. Mücadele ettiğimiz takımların hinderlantına bakıldığında bence çok büyük başrı elde ettik. 2 maçta da elimizden kaçırdığımız, 1. 5 milyon liralık bütçesi olan İzmir Konak Belediyesi şampiyon oldu. Ligi 2. bitiren Beşiktaş.. Bence bu takımı konuşmaya bile gerek yok. 3. tamamlayan takım ise Ataşehir Belediyesi ki bu takım İstanbul’un en zengin belediyesinin bünyesindedir. Yöneticiler belediyeye belli bir rakam söylüyor, sabah o para hesapta.. Keza bir sıra önünde tamamladığımız Antalya Döşemealtı Belediyesi de bu şekilde mücadele etti. Bize tek kanat geren Trabzon Milletvekilli Salih Cora’ya gönülden teşekkür ediyorum.

Ligde zirvede oynayan takımların belediye bünyesinde olduğunu görüyoruz.. Bizim belediyelerimizden hiç katkı gördünüz mü? Ya da neler talep edersiniz..
Haklarını da yemeyelim pilavımızda pirinç tanesi de olsa kendilerine teşekkür ediyorum. Ortahisar Belediyesinden 2 kez 150, Büyükşehir Belediyesi’nden de yanılmıyorsam 400 litre mazot alık. Koca şehirde Kadınlar Futbol Ligi'inin en üst düzey takımına sağladığı katkı sadece bu kadar.. Ayda iki kez deplasmana gidiyoruz. Belediyenin garajında çürüyen otobüslere talibiz. Bir depo mazot bizi her yere götürür. Bu da 3-4 bin TL’lik bir rakama tekabül eder. Şöför parasını ben veririm. O arabalar yeter ki orada çürümesin.. Para talep ettiğim noktada da her kuruşta beni denetlesinler. Para verilemez mi, o zaman malzeme alınsın. Biz parayı cebe indirecek insan değiliz. O parayla zaten malzeme alırız.

Sezon öncesi sponsorluk görüşmelerini sürdürdüğünüzü ifade etmiştiniz.. Neden anlaşamadınız?
Sezon başı büyük bir firmayla birlikte sponsorluk görüşmesi hakkında ciddi bir şekilde ilerleme kat ettik. Hatta bize cüzi bir ödemede yaptılar.. Ancak birileri aman yapılan iş güzellikle sonuçlanır, aman bu takım başarılı olur diyerek işimizi bozdu. Trabzon’da iki tip insan vardır.. Birisi proje yapan diğeri projeyi bozandır. Ama malesef bu şehirde ben başarılı olamıyorsam kimse olmasın düşüncesinde insanlar daha baskın durumda. İşimizi baltalamak için gecesini gündüzüne katan insanlara tavsiyem şudur.. Enerjileri, bilgileri, tecrübeleri varsa buyursun gelsin işin bir kenarından tutsun.

2 sezondur oyuncu gurubunuzu bozmadınız.. Bunun sırrı nedir?
Kaliteli olmaları bir kenarda dursun gerçekten çok muazzam bir karakterlere sahip bir oyuncu gururum var.. Bir aile nasıl olur sorusunun cevabı bizim kulübün içerisindedir. Belki ligde ilk 5 sırasında bulunan kulüplerin verdiği paraları veremedik ama hiç bir şeyin eksikliğini hissettirmedik. Evime ne kumanya görmüşsem aynısını sporcularıma da gönderdim.. Bu şekilde sevgi ve saygınlık kazandırdık. Ancak bunu şehrin maddi desteğine dönüştüremedik. Bunu hallettiğimiz taktirde aylık 30 bin TL gibi komik bir rakamla güle oynaya şampiyon olurum. Olamazsam da o 30 bin TL’yi faiziyle ödemesini de bilirim.

3 yıllık bir planlamayla yola çıktınız önümüzdeki sezon 3. yılınız.. Hedefiniz ne?
Sakatlık ve devam eden süreç içerisinde bazı oyuncularımızla yollarımız ayrıldı. İki yabancı oyuncuyla anlaştık. Onun haricinde ligi tanıyan 2-3 oyuncuyla da anlaştık.. Altyapımızdan da bir kaç oyuncuyu A takıma çıkartmak istiyoruz. 3 yıllık planlamamızın ilk yılında başarı elimizden çalındı. Geçen sezon da entresan bir lig geçirdik. Ancak birileri bizden icazet almadı ya da bu işin içerisinde biz neden yokuz bu durumda nasıl başarı olunabilir mentalitesiyle uzaklaştırıldık. Onun haricinde ciddi bir altyapı taranma ekibi oluşturduk. Okul okul, mahalle mahalle oyuncu arayacağız. Çünkü taşıma suyuyla değirmen dönmez. Öz evlatlarımız bu işi başarabileceğine inancım her zaman tamdır.

Ailelerle ilgili neler söylemek istersiniz.
Kızlar futbol oynar mı menatalitesiyle olaya yaklaşırken bizim kazandırmış olduğumuz geniş seyir zevki anne babaların çocuklarınının futbolcu olması konusunda bir hayli önünü açtı. Hatta ilçelerde de maçlarımızı oynayıp bu düşünceyi kırmak için mücadele ettik. Bu doğrultuda da maçlarımızı Çarşıbaşı’nda oynadık. Çocuklarını evlerine kapatmaktan vazgeçsinler. Fark etmeden mekanik insanlar yaratıyoruz. Bunun önüne geçilmesi gerekir.

Çarşıbaşı’nda oynamanız ailelere ulaşmak için mi yoksa zorunlulukta gelen bir uygulama mıydı?
Yıl içerisinde ASKF ve TÜFAD maçları Yavuz Selim’de oynayabilmek için çok katkıları oldu. Bir hafta Yavuz Selim’de yoğun bir doluluk vardı. Biz de Çarşıbaşı’nda oynalalım dedik. Şuan Yavuz Selim bildiğimiz beton.. Geçen sene 4 çapraz bağı verdik. Özellikle de futbolcularımız çim sahayı gördükten sonra Yavuz Selim’in beton zemininde oynamak istemedi.. Oradaki taraftar faktörünü arar mıyız diye düşünürken Çarşıbaşı bizim üvey evlat olmadığımızı gösterdi. Çarşıbaşı halkına, Çarşıbaşı Belediyesi’ne, Çarşıbaşı spor kulübü teşekkür ediyoruz..

Yavuz Selim’in zemininden şikayet ettiniz.. Neler söyleyebilirsiniz?
Burası yıkılacak diye çivi bile çakılmıyor.. Spor yöneticilerinin tembelliği bu noktada baş gösterdi. Burası yıkılabilir devlet vergileri bunun için topluyor.. Bir saha koca devlet için nedir ki.. Keza buraya futbolun beşiği diyorsak bunun hakkını vermek gerekmez mi.. Yıkıldığında da çimleri Boztepe sahasındaki gibi üstüne kayaları dökmezsin, alır oradaki çimi başka yere serersin.. Yıkılacaksa dahi 2 ay da olsa buranın çimi yenilenmeldir. Bu şehrin evlatları en iyisini hak ediyor. Yani, birilerinin birilerine şirinlik yapacak diye sporcuların kariyerlerini tehlikeye atma lüksü yoktur.

Kadınlar Futbol Kulüpler Birliği Başkanlık görevini sürdürüyorsunuz.. Ne gibi projelerinizi hayata geçirmeyi planlıyorsunuz?
Artık TFF tarafından danışılabilecek bir kurum olma noktasına geldik. Hep beraber yeni bir statü düzenlemesi gerçekleştireceğiz. Kulüp bazlı ve oyuncuları da koruyan bir sistem getirmeyi planlıyoruz. Ligi iddiaya sokmak bizim can damarımızdır.. Kadın futbolunda ligin takım sayısını arttırmak istiyoruz. Çok dar bir oyuncu havuzu var.. Bu da oyunu antrenör çetelerinin oluşmasına sebebiyet verdi. Ayrıca 3.Lig de ki ucubeliği ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Amacı deplasman geliri olan 1000 küsür TL’yi cebe indirmek için mücadele ediyormuş hisiyatı var.. Deplasmana günü birlik gidiliyor sabah otobüs, öğle maç, akşam dönüş.. Bu şekilde gelişme katedilemez..

Ne gibi çeteler?
Tabiri caizse birileri bir yıllık keyif sürerken paraları yöneticilere ödetme devrinin artık kapanması gerekir. Bu işin başında olan sportif direktör her işini ahbap çavuş ilişkisiyle yönetiği için maddi olarak kulüpler çok ciddi zararlara uğratıldık. 2 oyuncudan 40 bin TL zarar ettik. Oyuncuyu yurtdışına vereceğiz diye yurt içine gitti, bir başka oyuncuyu yurt dışından getireceğiz birileri belgeleri sümen altı edip oyuncunun gelmesini engelleyip serbest kalmasına sebep oldu. Bu devir kapacak.

Milli takımdaki başarızlık hakkında neler söylemek istersiniz?
Milli takım başarısız ancak cezası yok. Herkes bir üstünlük yarışındadır gidiyor. Milli takımda deyim yerindeyse küme düştük. Torbaya giremedik.. 3. Lig’de Play-Off oynayan temsilcilerimizin kafa kafaya oynayabileceği hatta yenebileceği bir takıma yenilerek gruplara gidemedik. Bundan dolayı Türkiye Milli Takımı 2 yıl milli maç oynayacamayacak.

Ancak Yıldırım Demirören kadın futbol milli takım oyuncularıyla beraber yapmış olduğu basın açıklamasında her şey güllik gülistanlık olarak ifade etmişti.. Elendiğini bilmiyor mu?
Evet ben de izlemiştim o konuşmayı şok olmuştum. Yaptıklarının büyük bir iş oluğunu 2018 yılında milli takımın başarılı olacağına inandığını söylediğinde adeta başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Burada aklıma birkaç şey geliyor. Ya elendiğimizden haberi yok ki bence böyle değildir yani inşallah.. Ya ortaya konulan hezimeti başarısız olarak kabul etmiyor da olabilir.. Ya da bir üçüncü olarak aklıma değişik şeyler geliyor. Herhalde antrenör kadrosunu koşulsuz desteklediğini düşünüyorum. Ama giden 2 yılın hesabını kim soracak onu da merak ediyorum.

FİFA ve UEFA’nın kadın futboluna bakışı nasıl?
Kadın fubolunu tanıtmak duyurmak için UEFA ve FİFA çok ciddi katkılar veriyor. Bu yapıların amacı 2022 yılına kadar kadınların en çok söz sahibi oluğu branşların başında futbolu koymak için yoğun çaba sarf efttiğini biliyorum. Biz de bu yapıya uygun hareket edip gerekli düzenlemeleri keskin bir şekilde yürülüğe koymak için ilerleyen zamanlarda 3 günlük bir toplantı yapacağız.

2 yıl milli maç oynayamamamızın 10 kez milli formayı giyen oyuncuların atanması hususunda oyuncuları mağdur etmeyecek mi? Ya da bu yasa hakkında düzenleme var mı?
10 defa milli formayı giyeresen atanırsın yasası çıktığında Olimpiyat ve Avrupa Şampiyonalarında başarılı olan, ya da meslek hayatını bu spora endeksleyen bireysel sporcuları korumak için çıkarılan bir yasaydı.. Bunun kuralları vardır.. Örneğin güreşçi, antrenmanlarını tam kapasitede yapabileceği bir ile atanırdı.. Ancak suistimal etmeyi seven bir millet olara bunu da hemen farkettik.. Özellikle yeni gelişen spor dallarında akınlar meydana geldi.. Öyle sporlar var ki tesisi olmadan sporcuları oldu. Kimsenin haberi yokken adamı olanın çocuğu 10 kez milli takım formasını giyerek ataması yapıldı. Ondan sonra gel gör ki bu sporcular daha bu sporu yapmadı. Şimdi buna bir düzenleme getirildi. Keza hakkıyla bu maddeden yararlanacak kişilere sıra gelmemesi itirazlara neden oldu.

Trabzon'da spor.. Neler söylemek istersiniz?
Trabzon'da spor zordur.. Trabzon'da spor camiası o kadar zor ki uğraşmak insanı yoruyor.. Spor camiası çok entrenasn bir yapı içerisinde.. Taktir mekanizması kıskançlığa çalışışır. Oysaki taktir edilirse gelecek nesillere de yol açılmış olur. Ancak kıskançlık tüketen bir duygudur. Siz kıskanç olur o kişi aşağı çekerseniz beklenilen gelişme kesinlikle gerçekleşmez. Benim tavsiyem birlikte hareket etmektir. Proje var imkanın yoksa ver bana ben uygulayayım ya da benim projem varsa getireyim sana sen uygula.. Ya da çevremizde uygulayabilecek kişilere getirelim projeleri.. Ama yok.. Ben varsam iyi olsun, kötü olacak sa da benle olsun mantığı bir bencillik aldı başını gidiyo..

Kurtuluş reçetesi nedir?
İnsanlar iyi niyetli olmalı.. İyi niyetli olan insan menfaat gütmez, başkalarının hakkını hukukunu korur bulunduğu çevreye hizmet için gider.. Bir proje yapacaksın bi bakıyoruz yandan bir kağıda ne kadar cebime kalırı yazmaya başlamış. Ama bu şehirde bu tip insanlarla bir arada yürüyor. Cebindeki 50 kuruşun 50 kuruşunu da bu şehre harcayan insanları görmüyor. Bu şehir gerçekten bir noktalara gelmek istiyorsa iyi niyet skalasını uygulayacak. Pozitif olan insanlarla pozitif adımlar atarsın.. Armut piş ağzıma düş devrinin bitmesi lazım.. Ben dedemden aldığım Trabzonluluk kimliliğimi çocuğuma taşımaya çalışıyorum.. Ben bir hafta kamp yaptım.. Soruşturmamı geçirmedim, lüks otel parası mı çıkmadı.. Neler neler.. Bunları söyleyince de neden söylüyorsun diyorlar. Kimse acaba ben ne eksik yaptım demiyor? Herkes rahata alışmış.. Kimse iş yapmak istemiyor.. Gayret eden birisi görüldüğünde aman ben de çalışırım dercesine paçadan aşağı çekmeye çalışılıyor.

TÜFAD Başkan Yardımcılığı görevini de sürdürüyorsunuz? Neler söylemek istersiniz?
Biz bir araya gelirken eğitim odaklı insanların bir birini yenilediği bir yapı içerisinde olmaya özen gösterdik. Çok ciddi eğitimler veriyoruz. Ancak bu şehirde herkes herşeyi bildiği için eğitimlerde beklenilen katılım olmuyor. Son iki yıldır karmaları canlandırdık. Önümüzdeki yıl da milli takım gibi düzenlemeye çalışayacağız. Sadece bu düzenlemeye takip edecek teknik heyet kurup onlardan sürekli raporlar talep edeceğiz. Aslında “yaşlılar yapabilse gençler düşünebilse” karması yapacağız.. Bu konuda tecrübeli birçok isimden de yararlanacağız. İnşallah güzel işler yapacağız.

Trabzon tesis cenneti oldu ifadeleri bir hayli var. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?
Nerede cennet.. Kaç kişi var o cennette.. O zaman bu şehirdeki herkes cehennemde.. Tesisin olabilir.. Tesisim var dersen bunu anlarım ancak önemli olan tesisi kullandırabilmektir.. Bir kurs açılsın diyoruz bin bir türlü yazşmalar, olumsluz söylemler.. Yahu bu parayı devlet sana bunu yap diye göndermiyor mu? Mevki makam sahipleri devletten gelen parayı vatandaştan korumanın derdine düşmüş.. Kimin parasını kimden saklıyorsunuz? Tesis cenneti Trabzon'da İdmanocağı Voleybol finali oynarken ben utandım.. Yağmur yağıyor yabancı bir oyuncumuz bir yandan manşet alıp diğer yandan bacağına sıkıştırdığı bezle yeri siliyor.. Bu mudur tesis cenneti? Cennet içöerisinde cehennem yaşıyoruz o zaman..