Seyirci desteğinden yoksun Göztepe karşısında henüz birinci dakikada Ghilas’ın ’ın direkten dönen şutuyla yenik duruma düşmekten kurtulan Bordo-Mavililer, 9’uncu dakikada  Kucka’nın 35 metreden gönderdiği füzeyle öne geçince ,güzel futbol ve rahat galibiyet beklentimiz de haliyle arttı.

Arttı da, sahadaki görüntü Trabzonspor adına hiç de iç açıcı değildi.  Tümden dirençsiz  orta saha,başta  Okay olmak üzere  hemen her aldığı topu rakibe atıyor, zaten sıkıntılı olan savunma ise  iyice zor anlar yaşıyordu. 

Atak girişimlerimiz ise yanlış pas tercihleri ve ağır kalmak yüzünden başlamadan bitiyordu.

**

Bu arada  Tayfur’un Kucka’ya nazire yaparcasına gönderdiği füze skoru eşitleyince Trabzonspor iyice telaşlandı.

Ne savunma yapabildi, de ne top tutabildi.

Bordo-Mavililer  uzun zaman sonra ilk kez böylesine  çaresiz  bir görüntü verirken, diri ve hızlı ataklarıyla Trabzonspor savunmasını güç durumlara düşürüp pozisyonlar bulan Göztepe’nin yapamadığını  Serkan Çınar yaptı ve bence Durica’nın müdahalesine çok ağır bir kararla penaltıyı çaldı. Ghilas’ın vuruşuyla  yenik yenik duruma düşen Bordo-Mavililer ilk yarının sonlarında  Rodallega ile eşitliği sağlayınca  ikinci yarı için de haliyle  umutlandık.

**

Hele Trabzonspor ikinci yarıya da hızlı başlayıp  46. dakikada Yusuf Yazıcı ile gole de yaklaşınca, “ Tamam dedik, bu bitti”

Ancak  saman alevi gibi bu görüntü çok kısa sürdü. Bordo-Mavililer yine ne yaptığını bilmez bir şekilde koşuşturdu durdu.

Öyle ki, ilk yarıdaki berbat görüntüyü bile arar olduk.

Savunmasıyla, orta sahasıyla, dökülen, forvetiyle mutlak pozisyonları değerlendiremeyen Trabzonspor’da, bir tek kaleci Onur ayakta kaldı.

Ve maç tek farkla bittiyse  bunda  Kaptan’ın rolü büyüktü.

**

Yenilgi elbette olacak da, böyle değil.

Geçen  sezondan  kalan bir iki futbolcusu dışında takımı tamamen yenileyen  toplama takım  Göztepe, henüz üçüncü haftada  böyle oynuyor da, 1,5 yıldır sürekli geliştiği söylenen Trabzonspor’u hallaç pamuğu gibi atıyorsa, bu işte bir yanlışlık var.

Çünkü  bu kadar kötü oynamak için antrenman yapmaya gerek yok ki.

Oyuncular maçtan maça stadyuma gelip sahaya çıksa , bundan kötü olmaz..

Şu işe bak ya..

Berabere bitse üzüleceğimiz bir maçta, koskoca Trabzonspor ne hallere düştü.

Sabri’yi bile milli yaptık.

Bu  Okay’ı  Ay-Yıldızlı kadroya çağıran Lucescu, maçı izlediyse  “Tayfur’u niye bana demediniz?”  diye yardımcılarını azarlamıştır.

**

Uzun sözün kısası..

Böyle bir Trabzonspor’un en fanatik taraftarını bile artık kolay kolay  ,” Zirve mücadelesi yapacağız” diye inandıramazsınız..

**

Bu arada Serkan Çınar hakemlerin düdük çaldığı bir ligde  marka değerinden bahsetmek, değer kelimesinin taşıdığı değerlere hakarettir!