“İyi futbolcular baskı oyuncularıdır. Ve baskı oyuncuları içgüdüsel ve kasıtlı olmanın uyumlu bir karışımına sahiptirler. Olabileceğinin en iyisi olmak için en şiddetli baskı altında bile oynamayı öğrenmeleri gerekir.”
Bir futbolcunun maç öncesinde ve sonrasında kendi en iyi halini ortaya çıkartmasına ve hissettiği baskının yüküne aldırmamasına yardımcı olacak alışkanlıklar ve şablonlar geliştirmesi gerekir.
Dün pozisyonu bol, temposu düşük bir maç izledik. Kalecilerin maçı oldu denilebilir. Her iki kalecide önemli kurtarışlar yaptılar. Çok temaslı ve yavaş oyun Rodellaga’nın hücumda yanlız kalması, Yusuf ve Ekuban’dan yardım alamaması, kanat varyasyonlarındaki yetersizlik Akhisarspor’un işine yaradı. Gol pozisyonları da bireysel yeteneklerden geldi.
İkinci yarıda Yusuf sağ kanata gelip, Ekuban Rodallega’ya yakın oynamaya başladı ancak pozisyona giren Akhisar takımı oldu. Uğurca’nın olağanüstü refleksi golü önledi. Bordo-Mavili takım Yusuf’un kenardan getirdiği toplarla etkili olmaya çalıştı.
Trabzonspor’un en büyük zaaflarından biri ofansta kaptırılan toplarla, kullanılan korner ve kenar faullerinde rakiplerin hızlı çıkıp, defansın arkasına sızmalarına engel olamamasıdır. Rakibin attığı golde arka tarafın alan-adam paylaşımını yanlış yapmaları, topa ilk müdahalede geç kalınması ve hucüma gidenlerin çabuk dönmemeleri Akhisarspor’un öne geçmesine sebep oldu. Trabzonspor skoru kısa sürede lehine çevirmesini bildi. Alınan 3 puan Trabzonspor için özgüvenin kaybolmaması, morallerin düzelmesi için önemliydi.
Yusuf, Abdulkadir Ömür, Abdulkadir Parmak, Uğurcan, Hüseyin, Batuhan ve diğerleri Trabzonspor’un ve Türk futbolunun göz bebekleridir. Bunlar bizim geleceğimiz, hata yapabilirler giriş bölümünde bahsettiğim gibi onlar kendilerini mental olarak hazırlarlar. Bu genç kardeşlerimizinde etten kemikten yapıldığını düşünerek lütfen biraz empati.
