Ve sahne Fehim Paşanın… Diziye racon geldi diyebiliriz. "Beni arıyormuşsun sevgilim!" repliği de çok konuşulacak gibi.

Ancak oldukça kibar ve zeki olan bu paşamız gerçekten devletine sadık mı? Bence onun için daha öncelikli olan Abdülhamid. Bu konuda çelişkiliyim. İlerleyen haftalarda taşlar yerine oturmaya başlar.

Evet, Murad Efendi’ye veda ettik.  Şimdi gözler Meyyit Efendide. Sizde ölü sandığınız bir adamı karşınızda görseniz, tıpkı Vladimir gibi şaşar kalırsınız. Sonrası ise bağrış, çağrış ve yok oluş. At arabasındaki ateşli yolculuk onu yaktı, bizi ise ısıttı. Çünkü merhamet etmeyene merhamet edilmez.


(Çay olmuş mudur 'Sevgilim'?)

Darbe yapacakken, darbeye maruz kalan Parvus’un, en has adamlarından birine veda etmesi de keyif vericiydi.

Parvus, Osmanlı Sultan’ına darbe vuracağından, onu bu sefer yenebileceğinden oldukça emindi. Taa ki son ana kadar. Abdülhamid yine ince siyaseti ile bir oyunu daha bozdu. Bu seferki gerçek anlamda bir oyundu. Tiyatro ile halkı ayaklandıracağını sanan Parvus Efendi, bir kez daha kaybetti.

Yaşanan bu aksiyonların yanında Mahmud Paşa’nın sahneleri olmasa gülecek değiliz. Eski Türk filmlerinde de görürdük iştahlı tavuk yiyen insanlar ama böylesini görmezdik. Bazen diyorum, tavuğu Seniha Sultan’dan daha çok seviyor. Çünkü o butlara adeta aşk dolu bakıyor. Ya 3’er 5’er 10’ar baklava yemek istemesi…

Başlarda kızıyordum, hain gözüyle bakıyordum. Sürgün edilmesin, direk asılsın istiyordum. Lakin bu kadar ihanetine karşın Abdülhamid onu ağır cezalara maruz bırakmadı. İstese onu yok edebilirdi ama Mahmud Paşa’da bir ışık görmüş olsa gerek ona karşı hep iyi niyetli hareket etti.


(İşlerim rast gidince ben ^_^)

Paşamız şimdiler de devletinin yanında ve Sultan’ına sadık. Birde Sadrazam olursa, değmeyin keyfine .

***

Şu Hatice Sultan’ın sahneleri azalsa, hatta hiç olmasa kimse yadırgamaz diye düşünüyorum. Verin şuna Kemalettin’i de, çekip gitsinler Payitaht’tan.

Şehzadelik sana yakışmıyor Abdülkadir. Hürriyet arzun ve Firuze’ye aşkın kalbini köreltmiş. Önünü göremez olmuşsun. Bak sana diyorum, yolun yol değil…


(Acelen neydi bee Firuze)

***

Osmanlı zamanında yaşayamamış olsam da böyle asil bir milletin üyesi ve Osmanlının torunu olmaktan büyük gurur duyuyorum.