İş sağlığı ve güvenliği, yapılan iş nedeniyle oluşabilecek her türlü uzun ve kısa vadeli sağlık problemlerini ortadan kaldırmayı amaçlayan çalışmaların genelidir. Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği, sadece işyeri ile ilgili algılanmaktadır ancak dünya genelini her türlü işi kapsamaktadır.

Ülkemizde geçmişte işçi sağlığı ve iş güvenliği diye bilinen bu kavram, 2012 yılında yayımlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile beraber iş sağlığı ve güvenliği diye anılmakta ve İSG olarak kısaltılmaktadır. Bu kanun; yapılan işler sırasında veya işler nedeniyle iş kazası yaşanma ihtimalini en aza indirmek, çalışma ortamı nedeniyle oluşabilecek sağlık sorunlarını önlemek ve meslek hastalığı oluşturabilecek işlerde önlemler alınmasını sağlayacaktır.

  İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarında en temelde çalışanların katılımı son derece önemlidir. Çalışanlar, iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve işveren desteği ile oluşturulan iş güvenliği kültürünün ilerleyebilmesi için öncelikli risklerin ve tehlikeli durumların belirlenmesi gereklidir. Bu risk değerlendirme çalışması ile mümkün olur. Risk analizinde belirlenen önlemlerin alınması ise işveren sorumluluğundadır. Risk değerlendirme yaygın düşüncenin aksine tek seferlik değil sürekli yapılması gereken bir çalışmadır. İşveren, öncelikli olarak tehlikelerin ortaya çıkmasını önleyici tedbirler almalıdır. Mevcut risklerin ortadan kaldırılması için de çeşitli yöntemler uygulanır. İş güvenliğinin önemi kavramış işletmeler sadece çalışan sağlığı açısından değil üretim ve işletme giderleri açısından da uzun dönemde yüksek karlılık gösterir.

  Günümüz şartlarında okul ve kurumlarımızda karşılaştığımız sıkıntılar göstermektedir ki, iş sağlığı ve güvenliğini eğitimin içine entegre etmek gerekmektedir. İş sağlığı ve güvenliği kavram ve kurallarına okul öncesinden başlayarak her kademedeki eğitim öğretim faaliyetlerinde yer verilmelidir. Çünkü evlatlarımızın ve öğretmenlerimizin öğrenme ortamlarındaki sağlığı ve güvenliği çok önemlidir.

Okulların sağlık ve güvenlik şartlarını geliştirmek amacıyla iş güvenliği uzmanları ve periyodik kontrol uzmanlarının görevlendirildiğini, okullarda düzenli olarak tüm tehlikeli tesis ve tesisatların, iş ekipmanlarının periyodik kontrol uzmanlarınca denetlendiğini biliyoruz. Okul ve kurumlarımızda sağlığa zarar verebilecek ortam faktörlerini tespit etmek amacıyla Mesleki ve Teknik Eğitim atölye ve laboratuvarlarında toz, nem, gürültü, titreşim, elektromanyetik alan ve termal konfor gibi fiziksel risk faktörlerinin ölçümlerini yapan laboratuvar hizmetleri de sunulmaktadır. Okul ve kurumlarımızda risk tabanlı, veriye dayalı kaynak yönetimi sistemi uygulanmaktadır. Bununla ilgili okullarımızda tespit edilen riskler, acil durumların giderilmesi amacıyla Bakanlığımızın bilişim sistemi MEBSİS üzerinden risk tabanlı ödenek talep modülü okullarımızın kullanımına da açılmıştır.

   Okul ve kurumlarımızda eksiklikler tespit edilmiş olsa da ekonomik nedenlerden dolayı çözümler üretilememektedir. Bunun için, kurumlarımıza gerekli olan ekonomik destek sağlanmalıdır. Son günlerde toplumun her kesiminin vicdanını kanatan, vicdanında derin yaralar açan, akıl ve gönül süzgecimizle izah etmekte zorlandığımız hadiseler yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz.

Milli Eğitim Bakanlığı iş sağlığı ve güvenliği konusunda aldığı kararların uygulanabilmesi için acil sorumluluk almalıdır. Yaşanacak sıkıntıların en büyük sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığı olduğu unutulmamalıdır.