Ülkemizde öğrencilerin bir öğretmen gözetiminde ders ve faaliyet yaptıkları alanlara derslik adı verilmektedir. Son dönemlerde derslikler tasarım-beceri atölyeleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Her dersle ilgili ayrı ayrı planlanmış bu atölyelerde, öğrenciye en iyi eğitim sunulmaya çalışılmaktadır.

Türkiye’de eğitim alanında göze çarpan eksiklikler yukarıda bahsettiğimiz derslikler konusunda da kendisini göstermektedir. Bunun sebebi tepeden inme uygulanmaya çalışılan yeni programlar olarak açıklanabilir. Özellikle 2019 yılında Milli Eğitim Bakanlığının “İkili eğitimi kaldıracağız” açıklaması derslik açığını ikiye katlamıştır. Ancak bu açıklamanın ardından öğrenci ihtiyacını karşılayacak olan bu dersliklerin inşasına gerekli önem gösterilmemiştir.

Ülkemizde 2002 yılında 367.145 derslik mevcutken, 2018 yılında 654.434 dersliğimiz bulunmaktadır. Bu zaman zarfında liseler mecburi eğitime çevrilmiş, ikili eğitim ise tam gün eğitime evrilmiştir. Artan nüfus ve öğrenci oranı da düşünüldüğünde yapılması gereken derslik sayısının ancak yarısı tamamlanmıştır. Hali hazırda başta İstanbul olmak üzere Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde derslik başına düşen öğrenci sayısı 45 – 50 kişi aralığındadır.

Türkiye, OECD ülkeleri arasında bulunması dolayısıyla bir sınıfta en fazla 30 öğrenciye eğitim verme kapasitesinde olmalıdır. Trabzon’umuza baktığımızda, özellikle Ortahisar ilçesinde İlköğretimde sınıf mevcutları ortalama 42 kişi olurken, Ortaokul ve Anadolu Liselerindeki mevcut öğrenci sayısı ortalama 38 kişidir. İvedilikle önlem beklediğimiz eğitim yöneticilerinden, ne yazık ki sadece mazeret cümleleri duymakta ve oyalandığımızı hissetmekteyiz. İlimizde toplam 140.119 öğrenci eğitim görürken, 7.379 derslik varmış gibi görünmektedir. Çünkü özellikle Büyükşehir yasasından sonra boşalan köy okullarındaki derslikler ile eğitim camiası kandırılmaktadır. Sadece öğretmenler değil, veliler de bu durumun farkındadır.

Bilimsel olarak bir problemin çözümü için ilk olarak problemin var olduğunun kabul edilmesi gerekir. Ne yazık ki usulsüz atamalarla makamlara getirilmiş olan sözde eğitim yöneticileri problemi kabul etmemektedirler. Doğrusunu söylemek gerekirse kavrayacaklarına yönelik inanç da kalmamıştır. Bu anlamda tepeden inme uygulamalarla vakit kaybetmek yerine çözüm odaklı ve ülkemizin gerçek ihtiyaçlarına yönelik uygulamalar ortaya konulmalıdır.  Başta Trabzon olmak üzere Türkiye’mizdeki derslik ihtiyacı bilimsel veriler üzerinden yeni çağa uygun bir şekilde belirlenmeli ve mümkün olan en kısa zamanda hayata geçirilmelidir.

Eğitim 2023 vizyonu büyük bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un da desteğiyle dünyaya liderlik edebilecek Türk gençliğinin yetiştirilebileceği derslikler konusunda gerekli adımlar atılmalıdır.