Ulusal bağımsızlık savaşımızın bütün yükünü, riskini omuzlarına alan, askeri ve politik dehamıza yeterince sahip çıkıyor muyuz acaba?

Son yıllarda Atatürk düşmanlarının uluslararası düzeyde faaliyetlerini yoğunlaştırmaları, içerde de kendilerine yardakçı bulmaları, laiklik aleyhtarı güçlerin birleşmeleri bile Ulu Önder’e olan sevgiyi azaltmamıştır.
O’nun fikirlerine ve bıraktıklarına sahip çıkmadıkça, şekil Atatürkçülüğünü tören Atatürkçülüğünü bir tarafa bırakmadıkça çağdaş uygarlık düzeyine çıkamayacağımız açıktır.

Atatürk Türk ulusu için bayraklaşmış meşale olmuş ulusal bir kahramanken O’nu gözden düşürmeye çalışanlar, sözde Atatürkçülerdir. Atatürkçü görünüp Atatürk düşmanlığına soyunmak son yıllarda olağan davranışlar haline getirilmişken, ordumuzda da Atatürk düşmanlarının örgütlenmeye çalışması, içine düştüğümüz durumun önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Çağımıza damgasını vurmuş kimi liderler ve öğretileri bugün değer kaybeder, gözden düşerken, bunca saldırıya rağmen O’nun ve öğretilerinin yaşamaya devam etmesi hiç şüphesiz yaptıklarının ve düşündüklerinin doğruluğundan, gerçekliğinden ve çağdaşlığından kaynaklanmaktadır.

Dinsel temellere dayalı bir saltanatı yıkarak ulusal bağımsızlık ve egemenliğe dayanan çağdaş demokratik ve laik bir devlet kurduğundandır ki, onca düşmana rağmen Atatürk ilkeleri varlığını sürdürmeyi başarmıştır ve başaracaktır.

Halkı arkasına alamayan hiçbir gücün varlığını sürdüremeyeceği gerçeği Türk devriminin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmadaki kararlılığının bir göstergesi olarak bütün dünyaya özellikle üçüncü dünya ülkelerine ışık olmaya devam edecektir.

Genç kuşaklar okullarda, Atatürk düşmanı olarak yetiştiriliyorsa ve bazı okullarda bu durum körükleniyorsa gerçek Atatürkçülere büyük görevler ve sorumluluklar yükleniyor.

Ulusumuzun bin yılda bir yetiştirdiği askerliğinden ziyade devlet adamlığı ön plana çıkan Atatürk’ün oy kaygısı gütmeyen politikacılık anlayışı günümüz politikacılarına örnek olmalıdır. Gündelik ve kişisel çıkar kaygısıyla hareket eden günümüz devlet adamlarıyla geleceğe yönelik hiçbir çalışma yapılamayacağının bilinmesi gerekmektedir.

Bu nedenle Atatürk sevgisi ve Atatürkçülük bir meşale gibi elden ele dolaştırılmalı, olimpiyat ateşi gibi sürekli yakılmalıdır.