Şehrimizde son yıllarda inşaat sektörü bir hayli gelişmiş durumda.

Şehrimizin birçok yerinde yüksek, modern binalar yapılıyor.

Birçoğu plansız yapılıyor. Ardından şehrimizin birçok yerinde imar kirliliği ve beton yığınları ortaya çıkıyor.

Birde bu binaları yaparken etrafına yeşil alan ve park yapmayı da düşünmeyiz.

Bu eleştirimiz elbette işini düzgün yapan gayrımenkulcü ve müteahhitler için değildir.

Binayı yaparken içerisinde çocukların oynayabilecekleri park ve yeşil alanın olduğu alanları yapanlar da var.

Ama özellikle eskiden yapılan binaların etrafında bırakın yeşil alanı, çocuklar için yapılan bir park dahi yok.

Mahalle aralarında çocukların nefes alabilecekleri, oynayabilecekleri parkları bulabilmek çok zor. Neredeyse imkansız.

Minik yavrular, ne yazık ki apartman dairelerine hapsolmuş, nefes alamıyorlar.

Tıpkı bizim çocukluk dönemimizde olduğu gibi dışarıya çıkıp oyun oynamak, temiz havayı solumak, dışarıda stres atmak istiyorlar ama çıkamıyorlar.

Çünkü anne babalar tedirgin.

Apartmanlarının etrafında çocukların oynayabilecekleri güvenli parklar olmadığı için çocuklarını dışarıya çıkarmaya korkuyorlar.

Ortada hem bir park yok hem de dışarısı güvenli değil.

Böyle bir ortamda kim çocuğunu oynaması için mahallede sokağa bırakabilir ki!

Dışarıya çıkamayan ve eve hapsolmuş çocuklar ise hırçın, öfkeli ve stresli büyüyorlar.

Ayrıca depresyona da giriyorlar.

Geçtiğimiz günlerde bir dostum bu konuda sitemini dile getirdi.

Şöyle dedi dostum; “Bir buçuk yaşındaki çocuğumu birkaç saatliğine dışarıya çıkardım.

Çocuk dışarıya çıkınca yüzü güldü.

Artık yeter eve dönme vakti dediğimde ise başladı ağlamaya. Eve götüremiyorum çocuğu. Çocuklar evde bunalıyor. Ama kafamıza göre de onları sokağa bırakamıyoruz. Çünkü mahallede park yok.

Yetkililerimiz, mahalle aralarına güvenli çocuk parklarını yapsalar, ne güzel olurdu.

O zaman bizlerde gönül rahatlığı ile çocukları dışarıda oynamaları için bırakabilirdik” diyerek sitemini dile getirdi.

Bu sadece dostumun yetkililere serzenişe değildir.

Emin olun, şehrimizde birçok bu kişi bu durumdan dert yanıyor.

Hani hep şehre gelir getirici AVM’lerin, rezidansların yapılmasını savunuyor ya bazı yetkililerimiz.

Biz de bazı yetkililerimize diyoruz ki şehrin uygun alanlarına AVM’ler rezidanslar yapılsın, kimsenin itirazı olmaz. Ama bu tür ticari projelere kafa yorulduğu kadar biraz da sosyal hizmet anlamında insanların, çocukların nefes alabilecekleri projelere de kafa yorulsa ne güzel olurdu.

Keşke mahalle aralarında çocukların, yaşlıların, insanların nefes alabilecekleri parklar, yeşil alanlar yapılsa.

Bu şehrin gelir getirici AVM’ler, rezidanslardan daha çok istihdam ve üretim adına bir şeyler yapılacaksa fabrikaya, sanayiye ihtiyaç vardır.

Ayrıca kafamızın sürekli para odaklı hizmetlere çalışmaması gerektiği kanaatindeyim.

Elbette şehrimizin kalkınması çok önemli. Zaten biz de onu savunuyoruz ama biraz da insanların, çocukların rahat edebilecekleri, nefes alabilecekleri yatırımları hayata geçirmemiz gerektiği kanaatindeyim.

Dileğimiz o ki yetkililerimiz özellikle çocukları mutlu etmek için adım atarlar.

NOT: Trabzon'un önemli siyasetçilerinden temiz kalpli, alçak gönüllü, açık yürekli, mert ağabeyimiz CHP Parti Meclis Üyesi Sayın Yavuz Karan'ın vefat haberi tüm Trabzon'u olduğu gibi hepimizi derinden yaraladı. Allah mekanını cennet eylesin. Rabbim kederli ailesine, sevenlerine sabırlar ihsan eylesin. Tüm Trabzon'un ve Cumhuriyet Halk Partisi camiasının başı sağolsun.