RÖPORTAJ : SÖNMEZ ÇAK - Trabzon’da yıllardır bir türlü kurulamayan İpekyolu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Gür, “Böyle bir üniversiteye bizim değil en çok Trabzon’un ihtiyacı var. Üniversitenin 200 dönümlük arazisine rant gözüyle bakanlar bu projeyi engelledi” dedi.

İşte o açıklamalar
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Trabzon Dernekpazarı doğumluyum. Karadeniz Teknik Üniversitesi Matematik Mühendisiyim. İşletme ve Kamu Yönetimi alanında master yaptım. Uzun yıllar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında müsteşar yardımcılığı görevi yaptım. Ardında Bakü Türkiye Büyükelçiliğinde  dört yıl müşavirlik yaptım. Şimdi Çalışma Bakanlığı Merkezinde görev yapmaktayım. Bunun yanında gönüllü olarak görevler yapmaktayım. Bunlardan biri de İpekyolu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığını yürütmektir. Kuruluş düşüncesinin ortaya atılışından beri bu kurumun mütevelli heyeti başkanlığını ben yürütmekteyim.

İpekyolu Üniversitesi Projesini bize kısaca tanıtabilir misiniz?
İpekyolu Üniversitesi Trabzon’da nitelikli eğitim kurumlarının oluşturulmasını amaçlayan bir çalışmadır. Trabzon dışında rüştlerini ispatlamış işadamlarımız, akademisyenlerimiz tarafından oluşturulmaya çalışılan bir eğitim kurumudur. Daha doğrusu ekmeğini dışarıdan kazanan herkesin yapıldığında gurur duyacağı ortak bir eserimiz olsun düşüncesiyle gelecek nesillerin eğitimine katkı yapması amacıyla gönüllü bir oluşumdur. Akyazı’da İpekyolu Üniversitesinin kullanımına tahsisli 200 dönüm civarında arazisi olan bir eğitim projesidir. Araziyi belediye bize tahsis etmiştir. Üniversitenin inşaat yapım izni onaylamıştır.

Bu üniversiteyi kurma düşüncesi nereden kaynaklanmıştı?
Trabzon’da yetişmiş dışarda önemli başarılara imza atmış değerlerin doğdukları kente bir vergi borcu gibi bakan gönüllü bir girişimin düşüncesidir. 2005’te böyle düşünmeye başladık ama yıl 2017 olmuş hala bu fikri hayata geçiremedik. Trabzonlular olarak bu yöreye nitelikli bir eğitim kurumu kazandırmalıyız. Bu konuda Trabzon’daki işadamları ve akademisyenlerimizden, ildeki dinamiklerden, Ticaret Odası, Borsa, esnaf odaları ve belediyeler gibi kuruluşlardan gelecek desteklerle hayata geçirilebilir.

Kurucular kimlerdir; katılım payları nelerdir?
İpekyolu Üniversitesinin 127 kurucusu vardır. Bunlar arasında ülke genelin ün yapmış şirketler mevcuttur. İsimlerini vermek istemiyorum. Bu oluşumda herkes gönüllüdür. Üniversitemiz özel kuruluş niteliğinde olacaktır. 2006’da projemizi hayata geçirmek için İpekyolu Eğitim Kültür Vakfını kurduk. Vakfımız şu an aktiftir. Vakfın mütevelli heyet başkanlığını yürütüyorum. Vakfın Trabzon’daki yöneticilerin biri Mimar Saim Adanur, Trabzon Ticaret Odası, Temel Akgün gibi isimlerdir.

Bu proje neden hayata geçirilemedi?
Uzun bir hikaye. Ama konu hakkında kısaca şunu söylemek isterim: Öncelikle üzerinde durulması gerekli ayrıntılı bir konudur. Çalışma Bakanlığında müsteşar yardımcılığı görevinde iken 2008’in sonunda yurt dışı görevine adanışım bu projeye haksızlık edişime neden oldu. Arazinin irtifak hakkının kabulü dört yıl bekledi. Bu durum gönüllü bağışçılar üzerinde tereddüt yarattı. Proje yeterince sahiplenilmiyor diye düşünceler ifade edilmeye başlandı. Bu sebeple bazı gönüllü bağışçılar taahhütlerinden geri adım attılar. Çünkü kendilerinde tereddüt oluştu. Bu durum bizim dışımızdaki faktörlerden kaynaklıdır.

Birileri projenin hayata geçirilişini engelledi mi?
TRABZON BİRBİRİNİ İTEREK DEĞİL ÇEKEREK KAZANIR

Bir şeyler oldu ki her şey yolunda giderken buhranlığa geçti. Bize kimi engel olduğu konusunda isim vermek istemiyorum. Niçin cevabı merak ediliyor. Arazinin bize tahsisinin yapılışı kıskanıldı gibi geliyor bana. Bu arazinin ikincisi yok. Bu araziye rant gözüyle bakanlar sonucun böyle olmasında niçin sorusuna cevap olabilir. Bu arazide başka işler yapabiliriz düşüncesi taşıyanlar bunu yapmıştır. Başka gruplara tahsisi yönünde yaklaşım sergileyenler yapmış olabilir. Ama Trabzon’da böyle düşünceler oldukça şehir kazanamaz. Trabzon birbirini iterek değil çekerek kazanabilir. Trabzonlular birbirlerinin ayaklarına basarak değil enerjilerini bir araya toplayarak kazanabilir. Aslında bu söylediğim şehir kültürüdür. Bu anlayış şehrin insanlarının geleceklerine kayıtsız kalanları takip edip sorguya çekebilme kültürüne sahip olsaydı bu yaşananların hiçbiri olmazdı. Trabzon’un İpekyolu Üniversitesi Projesini daha sıkı sahiplenmesi buna destek verenlerle vermeyenler arasında bir ayrım gözetmesi en doğrusudur. Hatta gelecek nesillere yatırım yapmakla bu rant peşinde koşanlar arasında bir ayrım gözetilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bundan sonrası için neler yapacaksınız?
YEREL SİYASET SAHİPLENMELİ

İpekyolu Üniversitesi destekçileri devletin en ufak bir katkısı olmadan milyon dolarlar tutarında şehir kültürüne katkı sağlamayı uman insanlardan oluşuyor. Şu an ki durağanlığımız bize verilen destekten kaynaklanmıyor. Bu projenin hayata geçirilmesini çalışanları çaydırma noktasına getirenlerin Trabzon’un ortak kültürü yok etme çabaları mevcuttur. Bu projenin hayata geçirilmesinde ortak görev şehir kültürünü daha üst seviyeye taşımada yerel siyasete düşer. Ancak şu ana kadar bu projeyi yerel siyaset yeterince sahiplenmemiştir. Trabzon bunu sahiplenmezse zorla bu şehre bir şey kazandırmak mümkün değildir. Dolayısıyla bu proje için devlet ve gönüllü insanlar yapacaklarını yaptılar. Bundan sonra Trabzon’un bu projeyi hayata geçirme noktasında talep mekanizmasının yükselmesi lazımdır. Yerel siyasetin bu projeyi destekliyor görünmesi lazım. Yerel siyaset istemeden Trabzon istemiyor algısı oluşuyor. Eksikleri gidermek için herkese bunu böyle anlatmaya gayret ediyoruz.

Bazı vatandaşlar mağdur edildiği söyleniyor?
Proje hayata geçerse birileri işe başlayacak. Kimse mağdur edilmedi. Kimseye taahhütte bulunmadık. Bu proje hayata geçtiğinde bundan en fazla yerel halk kazanacak.

Bu proje hayata geçirilirse Trabzon ne kazanır?
Nitelikli bir üniversiteye dönüştürülebilirse Trabzon’a çok ciddi katma değer kazandırır. Bugüne kadar Trabzon’da hayata geçirilmiş ve şehre katkı sağlamış tüm projeler üstünde bir çalışmadır. İkinci bir Trabzonspor’dur. Çıkış noktamız odur. Yani Trabzon’un ortak paydası olacak bir projedir. Gelecek nesilleri ilgilendirecek bir olaydır ama tabela asalım üniversitemiz olsun da ne olursa olsun şeklinde davranırsak İpekyolu Üniversitesini hayata geçirmeye gerek yok.

Üniversite alanı boş. Şimdi ne olacak?
Bu arazi eğitim kurumu yapmamız amacıyla bize verildi. Eğitim projesi hazır. Hayata geçirilmesi için çalışıyor. YÖK’ün buraya üniversite kurulması için bazı kriterleri var. Şöyle ki YÖK elli milyon lira teminat istiyor. Şu an biz YÖK’e maddi kaynak sunamıyoruz. O kadar kaynağımız yok. Zaman çok geçince bağışçılar vazgeçti. Bağışlarını geri çektiler. Projenin geciktirilmesinin nedeni yerel siyaset desteğinden yoksun kalışıdır.

YÖK’ün olaya bakışı nasıl?
Trabzon’da bir üniversite kurulsun da nasıl olursa olsun şeklinde değil de nitelikli bir kurumun oluşturulmasından yanadır. Nitelikli üniversite Trabzon’un ihtiyacıdır şeklinde görüş beyan ediyor.

Bundan sonra neler yapmayı planlıyorsunuz?
Projeyi hayata geçirmekten vazgeçmek gibi bir niyetimiz yok. Engelleyici unsurların ortadan kaldırılması gerekir. Yerel siyasetin ilgisini çekecek anlatımlar gerçekleştireceğiz. Buradan çağrı yaparak Trabzon’un eğitim kurumu projesi olarak kabul ediliyorsa herkesin açık desteğine ihtiyacımız var. Şu ya da bu parti parti demiyor yerel siyasetin desteğine ihtiyacımız var şeklinde konuşuyorum.

Son olarak neler söylemek istersiniz?
Trabzon’un gelecek neslinin yetişmesinde ciddi bir katkı sunacağına inanıyorum. İpekyolu Eğitim Projesinin Trabzon’a kazandırabilmesi bizim için gönüllü bir çalışmadır. Ama buna en çok Trabzon’da yaşayanların ihtiyacı vardır.