Önce Çin’de çıktı, önemsemedik.
Avrupa’ya yayıldı, dikkatimizi çekti.
Hudutlarımızda baş gösterdi, işte o zaman iliklerimize kadar hissettik.
***
İliklerimize kadar hissettik hissetmesine de sağduyulu davranıp hastalığın yayılmaması için yapmamız gerekenler belli iken biz neler yapmadık ki!
Olayı abartıp; akşam yemeğinde arap sabununu yoğurda katık yaptık, sonrası malum zehirlendik.
Marketleri boşalttık, görgüsüzlükte zirveye oynadık.
Durumu fırsata çevirmek için birçok sektörde fahiş fiyat uyguladık.
Kemençenin teline vurduk “oy korona korona” diye şarkısını bile yazdık.
Virüsten korumadığını bilmediğimiz için koruyacakmış gibi pazarlayıp yüzümüzü maskeye sardık.
Ev yapımı turşunun az da olsa bağışıklık sistemine destek vereceğini öğrendik, turşu bidonunun dibini bulduk. Hal böyle olunca birçoğumuz artık potansiyel hipertansiyon hastasıyız.
Alkolün iyi dezenfektan olduğunu duyduk, milletçe alkolik olduk. Bahsedilen  alkolse sadece kolonyadan ibaretti.
***
Oysa ki yapmamız gereken ortalığı galeyana getirmeden, açıklanacak tüm tedbirlere ve yaptırımlara amasız ve lakinsiz katkı sunmaktı.
***
Evet, sağduyulu ve rasyonel davranmalıyız.
Ancak tedirgin olmamalıyız.
Çünkü bulaşıcı hastalıkla sadece akıl mücadele edebilir.
Tedirginlikle doğacak akılsızlık değil.