Yedi bizi bu Trabzon’un sorunları.

Trafikten, temizlikten, meydan problemlerinden, halkın vurdumduymazlığından artık Trabzon’dan kaçar olduk. Geçenlerde Sadettin Tuncer arkadaşımızın telefon satış dükkanında muhabbete yattık. Trabzon konusu hemen ister istemez gündeme geliyor. Sadettin daha henüz 45 yaşlarında bize göre genç, epeyce genç.

Bir çay içimi muhabbette bile baktım ki daha yaşı başı ne, “Abi, bu memlekette ekaliyette kaldık, arkadaş bulamaz hale geldik (!)” demez mi.

Yahu Sadettin senin yaşın başın ne hele dur da biz konuşalım. Sen şu caddede hiç koşmaca oynadın mı?

Arkadaşın peşine koştu da Cumhuriyet Bakkaliyesi aralığından haydaaa, Tekke Mahallesi bayırını bir koşu çıktın mı?

Yok.

Koşamazsın, çıkamazsın, arkadaşını dahi göremezsin. Niye?

Zira sokaklardan bırak insanları arabalardan yer bulup koşamazsın. Keyfini kaçırmak istemedim Sadettin’in, öyle ya delikanlının bir çayını içtik, hakkı vardır.

Sormadım ki ona, “Yahu Sadettin sen hiç gece sinemaya gittin mi?”

Sormadım, niye?

Biliyorum bana boş boş bakacak aslanım.

Zira hiç de, “Trabzon’da gece sinemaya gitmekte ne demek oluyormuş” diyecekti.

Çaydan bir yudum aldım, hatırı için çayı da aklımdaki sorumu da yutkundum.

Ne me gerek milletin keyfine niye limon olayım durup dururken.

O ara aklım daldı birden Değirmendere’den Akçaabat istikametine araba ile giderken Ganita’daki tünel geçişi aklıma geldi.

Sakın bana, “Neden ille de tünel, limandan meydana neden çıkmadın?” demeyin, aklıma geleni ağzıma getirmeyin.

Enayimiyim diyeceğim, durun, “Delimiyim” diyeyim.

Mecburi istikamet “sahilden, her yol tünelden geçer” artık bu ilde felsefe oldu.

Kendi kendime dedim ki, “Yahu bir Allah’ın kulu şu Rize-Samsun yolunu tünel dışına çıkarmayı düşünmez mi?” Öyle ya aklımdan geçti işte.

Ömrümüz de geldi geçti şu tünelden kurtulamadık.

Bunca transit otobüs, kamyon tünele yani Trabzon şehir bitişiği sahil yolunu bıraksa sahilde trafik biraz yavaşlasa.

Bakın Trabzon derken eskiden Erzincan, Erzurum gidişatı Gümüşhane şehir içi geçişler yüzünden aynı bizim tünel gibi bayağı işkence idi.

Fakat yapandan, yaptırandan Allah razı olsun artık Gümüşhane devre dışı.

Torul’dan ilk tünele giriyorsunuz beş tünel geçip yallah Tekke Köy.

Gümüşhane’yi bypass yaptılar. Ne güzel.

Ah ne olur bir de şu Trabzon tüneli hiç olmazsa transit arabalar için devreden çıksa.

Limanın üzerinden mi, denizin altından mı bilmem.

Ha, konuyu dağıttık, bizim Sadettin Tuncer yüzüme bakıyor, “Abi şu ilde bir Trabzonlular Cemiyeti kursak” demez mi?

Hay Allah biz bu konuyu tam 30 sene önce konuştuk Sadettin sen hele şöyle bir dur bakalım.

Evet burası Trabzon, dert bitmez.

Yollar da bitmez.

Zorlu Oteli önündeki park keşmekeşi, kaldırımlara park eden hıyarların mezalimi, yedikleri yiyeceklerin kağıtlarını, kuru yemiş kabuklarını oturduğu yere atan kroların eziyeti de bitmez.

Bizim Sadettin’e ben nereden, “Gece sinema edebiyatını anlatayım.”

Neyse çayımın son yudumunu aldım, hemen fırladım eğer bir çay daha gelirse üç gün keyfimi kaçıracak konular konuşacağız.

“Hadi bana eyvallah Sadettin” dedim.