Bugün size sosyal medyada yayınladığım, fakat ilgisinin beni dahi şaşırttığı ve facebook’ta 2.000 beğeni yaklaşık 1.500 paylaşım ve 500’e yakın yorum alan bir yazımı siz Sonnokta okurlarımızın da beğenisine sunuyorum. Bakalım sizler de beğenecek misiniz?

“Musibet mi rahmet mi?” dedim…

Bendeniz dün bir ara Kuran okurken Bakara suresinde 155. ve 156. Ayetlerde takıldım. Bakın ne diyor; “155. Elbette sizi biraz korku, açlık, mallardan canlardan ve mahsullerden eksiklik ile imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele. 156. Başlarına bir musibet geldiğinde ‘Biz Allah’a aitiz ve ona döndürüleceğiz’ derler.”

Bu manayı herkes talim etsin kendini bugünlere uyarlasın bakalım. De, bakıyorum etrafta bu virüs için kimi falancaların işi diyor kimi de direkt olarak “Allah’ın musibeti” olarak yorumluyor. Esasen her ikisi de aynı kapıya çıkar. Hani şu “Allah’ın sopası yok ki vs” oduğu gibi. Elbette Allah’ın sopası yok ama sopası olan birisinin kafasını ayarlar o sopayı kullandırır. Şimdi bir olmuş olayı aktarayım da okumaya hevesle devam edin.

Hikaye; Yomra Lisesi Müdürlüğüm zamanı idi, bir öğretmen arkadaş derse geç gelince sordum, “Hayrola?” 

“Abi”, dedi “Dur anlatayım”: Tabakhane Köprüsü’nde araba bekliyorum, yağmur yağıyor, durak damına sığınacağım ama bir vatandaş sabah sabah kafayı öyle çekmiş ki direğe dayanıp zor ayakta duruyor. Orada da iki de genç var birisi ‘Allah vardır, diğeri yoktur gibi muhabbet ediyor.’ Ben de mecburen kulak misafiri oluyorum. Derken, “Yoktur” diyen genç arkadaşına, “Oğlum madem var çıksın da şimdi bana bir tokat atsın ya” dedi.

Dedi ama oradan o ayakta zor duran sarhoş abi bir fırladı o gence bir tekme bir tokat yağmurdan biriken suyun içine düşürdü o “yok” diye iddia edenin başına dikildi sallana sallan “Ulan puşt Allah kalkıp da senin gibi itlerle muhatap olup seni dövmez. Yollar benim gibi ayyaşı seni tokatlatır” dedi.

“O arada da araba gelince bindim geldim” dedi.

Şimdi bu hikâyeyi ben uzatmayayım siz düşünün. Bu korona virüs işi de, elbette Allah’ın durup virüsle uğraşacak hali yok. Bulur bir şerefsiz ona yaptırtır saldırtır bu millete. Niye? Dünyanın her yerinde Arakan’dan, Suriye’ye, oradan Almanya’ya Müslümanlar yakılıyor, öldürülüyor. Dünyada kimsenin gıkı çıkmaz zalim olmuş muteber. Faiz, haram, ihtikâr, hırsızlık, sex köleliği serbest, zengin dolar ve altınla daha zengin çalışan zar zor geçinir bu da zulüm.

İnsanların bir avuç petrolü var koymazlar ki kendileri işletip kullansın hemen ya ABD, ya Rusya veya bir emperyalist gurup çöker üzerine ora halkı aç sefil. Sürülen, öldürülen, horlanan da ayrı. Çıplaklık, alkol, uyuşturucu, rüşvet, inanç zafiyeti ve Allah’ı unutmak, yaradılış gerçeği ve gereği de kulak arkası.

Eeee! İşte Allah’ın sopası yok ama yollar bir ayyaş dövdürtür milleti. Trump senatoda kuran okutmuş(!) lâf ola torba dola. Bıraksın Suriye’nin, Irak’ın petrollerini onlara. Afganistan’ın, Türkiye’nin vs düş sene yakasından. Yok değil mi? Yine zulme devam, eh.

“Eninde sonunda dönüş yine Allah’a olacak da arada zavallılar da yanıyor. Zira felaket umumidir ayırmaz. Ne mutlu bu olaylardan ders çıkarıp kendini muhasebeye çekene. Kafa tütsülemiş isek affola. Tabii biz de meraklısın” anlattık. İyi mahkumiyetler.