Çalışmalarını incelediğim zaman, kullandığı renkler ile bana canlılık duygusunu yaşatan değerli sanatçı Nagihan Gündüz, başarılı çalışmaları ile yurt dışında oldukça ses getiren bir ressam. Onu farklı kılan ve sanatseverlerin ilgilisini çeken nedenler, kendine özgün ve canlı bir ritme sahip olan bir tarzının olmasıdır. Kullandığı renkler ve formlar, sizi çalışmaları içinde kısa bir yolculuğa sürüklüyor. Resimlere odaklanıyor ve içlerindeki derin anlamı çözmeye çalışıyorsunuz. Farklı materyalleri birleştirerek oluşturduğu işler size keyifli bir deneyim yaşatıyor. Kendisine, başarılı kariyerini elde edene kadar yaşadığı süreci ve merak ettiğimiz daha birçok soruyu sorduk. O da, tüm samimiyeti ile cevapladı.

  • Öncelikle röportaj isteğimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyoruz. Bize kendinizden kısaca bahsedebilir misiniz?

RESME ADANMIŞ BİR ÖMÜR

1978 Trabzon doğumluyum. KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar-Resim bölümünden mezun oldum. 2002 yılında Gaziantep Özel  Seçkin Kolejinde resim öğretmeni olarak meslek hayatıma ilk adımı attım. Sonrasında Antalya Özel Akdeniz Koleji, Lara Koleji’nde resim öğretmeni olarak çalıştım. Neşe Erberk Anaokulları, Adile Teyze Anaokulu ve Trabzon Şirineller Anaokulunda müdürlük yaptım. Giresun Sosyal Bilimler Fakültesi Görele Güzel Sanatlar bölümü  sanat tasarım alanında yüksek lisans yapmaktayım. Son 3 yıldır Ceyhan Murathanoğlu Sanat  atölyesinde resim çalışmalarıma devam ediyorum.

  • Yeteneğinizi ortaya çıkaran biri mi var. Yoksa bu keşif tamamen kendi çabalarınızın bir sonucu mu? Nagihan Gündüz Resim dışında başka sanatla ilgilenir mi?

AİLEMDEN GİZLİ RESİM ÇALIŞTIM

Bunun çok enteresan bir öyküsü var. İlk okulda defterlerimin arasına hep resim yapardım. Rahmetli babam da resim yapmama hep kızardı. Bende inatla resim yapardım. Liseyi bitirince babam beni dershaneye yazdırdı. Benim aklım  tabi ki resimde. Ne yapabilirim diye düşünmeye başladım. Trabzon kazan ben kepçe misali resim kursu arıyorum gittiğim bir kaç yer yeteneksiz sin dediler ve kursa almadılar. fakat yılmadım.  Ve sonunda Turkuaz Sanat Evi ile bir arkadaşımın vasıtasıyla  sevgili hocam Cemil Bayram ile tanıştım. O zamanlar 17-18 yaşlarında çekingen biriyim. Hasbel kader kursa kayıt oldum. Geceleri bizimkiler uyuyunca sabaha kadar resim çiziyorum. Fakat, babam bilmiyor. Tabi dershaneden devamsızlık dolayısıyla evi aramışlar. Bizimkilerde bir telaş. Eve geldiğimde kızgın ifade ile bekleyen ebeveynlerimi  görünce korku ile baktım. Babam sert bir sesle ‘Dersaneye gitmiyor musun’ dedi. Ürkek ve kısık bir sesle ‘Evet’ dedim demesine de tepkiyi merak ediyordum. Babam, ‘Peki nereye gidiyorsun’ diye sorunca ‘Resim kursuna’ dedim ve babam güldü.  ‘Resimden adam olmaz boş ver kızım’ dedi. Sırf ben istiyorum diye bir şey demediler. Lakin bir türlü resim bölümünü kazanacağıma hiç ama hiç inanmadılar. Boşa zaman harcadığımı söyleyerek olumsuz tümceler duyup durdum. Ne kadar kulak asmasam da kendime  içimden bir ses ya olmazsa başaramazsan deyip duruyor, bu cümleler beynimi kemire kemire Cemil Bayram’ın yanına   Turkuaz Sanatevine  gidiyordum . Bütün, negatif, olumsuz hallerime inat Cemil Hocam’da bana ‘Başaracaksın’ diyordu.  Başaracağıma inanan tek insan oydu. Derken sınav günü geldi çattı. Yetenek sınavı ile giriyoruz. Sınav sorumuz ise, ‘Stadyum çıkışı insan hal ve hareketleri’ 50*70 kağıda çizilecek. O kadar heyecanlıydım  kalbim yerinden çıkacaktı sanki ki , ellerimin terlemesinden sınav  kağıdım ıslandı. Sınavdan çıktım fakat moral bozuk  sınav sonunda yine Cemil Bayram ''Korkma kızım  kazanacaksın ''dedi  ve  Sınavı kazandım.  Bana bu güzel mesleği kazandırdığı, bana inandığı ,için ona çok şey borçluyum.  Cemil Bayram  benim resme başlamama vesile olan bir insandır. . Kimsenin inanmadığı yerde kendime inandım. Yıllar sonra ilk sergimi açtığımda babam geldi ve kulağıma eğilip ''  Kızım Resimden adam olurmuş '' dedi işte o an benim hayatım boyunca  unutamayacağım bir andı.  Buradan ebeveynlere seslenmek istiyorum. Her çocuk, doktor, avukat, mühendis olmak zorunda değil. Çocuklarınızın yetenek ve yeterliklerini dikkate alarak yönlendiriniz. Asla olumsuz tümcelerle çocuklarınızın kendine olan inancını köreltmeyin. Bir çocuğun kendine olan öz güveni çok önemlidir. Öncelikle çocuklarımıza başaracaklarına inanmaları gerektiğini empoze etmeliyiz. Unutmayalım ki her çocuk özeldir. 

  • Çok başarılı ve tarzınız ile fark yaratan bir sanatçısınız. Çok emek ve zaman ister sanat. Daha çok ilgi uyandırmak için de farklı olmak gerek. Sizi diğer sanatçılardan farklı kılan, başarımın nedeni budur dediğiniz şey nedir?

BASAMAKLAR ADIM ADIM

Aslında bu açık  uçlu bir soru. Öncelikle sanatçı olmak çok uzun bir serüven. Öğrenmesi bitmeyen gelişme süreci uzun bir yol. Ben sanatçı olma yolunda merdiven basamaklarını adım adım emin adımlarla ilerliyorum. Bu durumda ‘Ben sanatçı oldum’ desem öncelikle hocalarıma haksızlık olur.

  • Tarzınız alışılmışın dışı. Kullandığınız renklerin canlılığı ve yoğunluğu izleyiciyi, resimlerin içinde küçük bir yolculuğa çıkarıyor. Siz tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz ve çalışmalarınızla vermek istediğiniz mesaj nedir?

FİGÜRATİF ÇALIŞIRIM

Ben figüratif çalışıyorum. Kendime her figürle kompozisyon oluşturuyorum. Plastik değerler ile  resmin içindeki ifadeleri birleştirerek farklılık ortaya koymaya çalışıyorum. Resimlerimde  daha çok dini Ritüellerle yetiştirilmiş kadının duygu dünyasında ki serüvenini de tasavvufi renklerle ifade ediyorum.  Modası geçmiş, adil olmayan hiyerarşik düzende, kadının ayakta kalma çabasını, paradokslarını farklı bir pencereden bakarak  kadınların gördükleri renkleri ,zıtlıklarını cürretkarlığını toplum içinde tasvir  edilme biçimlerini simgeleyerek anlatıyorum aslında. Resimlerimde hareketin müzikal karşılığını yaratma, üretme kavramının kaynağının aslında zihinin üstünde ki örtük düşünceler olduğunu özümseyerek imgeliyorum. Aslına bakarsanız  resmin özünde aşk lisanına farklı bir dilden göndermeler var. Tüm bunları yaparken, figürleri biraz  sembolize birazda deforme  ederek uygulamaya  çalışıyorum.

  • Resimlerinizde çeşitli malzemeler kullanıyorsunuz. Her bir resminiz farklı tat içeriyor. Kullanacağınız malzemeler ve boya çeşitleri neye göre şekilleniyor?

RİSK ALARAK ULAŞILAN SONUÇLAR DAHA HEYECANLI

Tuval üzerinde yaptığım işlerde malzemenin beni yönlendirmesine izin veriyorum. Katı boyanın kesin kontur tadı. Likit boyanın açıklığı işlere doku katarak bir anlamda belirsizliği, düzen içindeki kaosu ve çok sesliliği vurguluyor. Malzemeler kullanılmak için yarış halinde sanki. Genelde su bazlı boyaları tercih ediyorum. Sonuçta, kullanacağım kompozisyon ne olursa olsun uygulama sürecinde kendimi tamamen kontrol altında hissetmek ve sınırlamaktan kaçınıyorum. Belirsiz ve risk alınarak ulaşılmış elde edilmiş ani gelişen sürpriz sonuçlar benim için çok daha heyecan ve tatmin edici.

  • Etkilendiğiniz veya örnek aldığınız sanatçılar var mı? En çok beğendiğiniz Türk sanatçılar kimler ve neden?

Salvandor Daliy, Frida Kahlo, Çy Twonmbly Gerhard, Richter, Amy Sillman, Sora Sze Julie Mehretu, Jessica Stocholder beğendiğim takip ettiğim çağdaş sanatçılardan. Fikret Mualla yer yer hiciv dolu, cesur renkli dışaurumcu figüratif kompozisyonları be Fehrelnisa Zeid sistematik gibi görünse de bir o kadar rahatça gerçekleştirdiği adeta sonsuzluğa uzanan soyutlamaları beni çok etkilemiştir. Ve sevgili hocam Ceyhan Murathanoğlu renklerde ki tasvirleri doğayı ve Trabzon’u vurgulayan resimlerini çok beğeniyorum.

  • Yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğünüz yeni bir proje veya sergi var mı?

KADININ DÜNYASI 2

Kadının Dünyası 1 sergisini İstanbul’da yaptım. Şimdi yeni bir sergi hazırlıyorum. Farklı bir bakış açısıyla kadının dünyası 2 gelecek. Yakın bir tarihte ise Valilik ile görüşüp Trabzon’a Ressam Kamer Baturoğlu’nın küratörlüğünü yürüttüğü organizasyonunu benim yaptığım Anadolu’ya Yolculuk sergileri adı altında Trabzon’da canlanan sanat aktivitelerine ulusal ve uluslararası 60  sanatçı eserleri ile katılacak. Valilik projeyi onaylarsa hayata geçireceğiz.

HAZIRLAYAN: BAHATTİN BAŞTÜRK

sonnokta gazetesi