Karadenizde Son Nokta / Selay SAYKAL - Kovid-19 salgınıyla beraber, virüsten korunmak için kullanılan maskeler de günlük yaşamın bir parçası oldu. Maskeleri 'tıbbi atık' olarak değerlendiren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayınladığı genelgeye göre, kullanılan maskelerin çift naylon poşette 72 saat bekletilip belediyelerin tıbbi atık kutularına atılmsaı gerekiyor. Buna rağmen vatandaşlar genelgeyi dikkate almayıp maske ve eldiven atıklarını çevreye atıyor. Salgının uzaması ve maske tüketiminin artmasıyla birlikte çevrede ciddi anlamda kirlilik yaşanmaya başladı. Uzmanlar maske kirlilği karşısında, halk arasında verem olarak bilinen Tüberküloz gibi doğaya dayanıklı bakteri ve mantarların havaya karışma riski olduğu konusunda uyarıyor.

‘TÜBERKÜLOZ BAKTERİSİNİ SOLUYABİLİRİZ’

Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, “Artık hasta olan da olmayan da, Kovid-19 dışında solunum yolu, ağız enfeksiyonu gibi hastalıkları olan insanlar da maske kullanıyor. Maskeler sadece Kovid-19 açısından değil, Tüberküloz ve daha pek çok bulaşıcı hastalık riski taşıyor. Sokağa, doğaya atılan her maske başka solunum yolu hastalıkları, ağız yolu enfeksiyonlarına neden olan mantar, bakteri gibi ajanların insanların dokunması, rüzgarın esmesi gibi etkilerle mikroorganizmaların hayava karışmasına neden olabilir. Tüberküloz yani verem, doğaya dayanıklı bir mikroorganizma ve bu bakteriyi taşıyan bir hasta maskesini herhangi bir sokağa, durağa atıyor. Sokağa atılan maskedeki mikrop havaya karışınca farkında olmadan tüberküloz bakterisini de soluyabiliriz” sözleriyle vatandaşlara seslendi.

Editör: Haber Merkezi