Tütüncü, burun estetiğinde ultrasonik şekillendirme (Piezo ultrasonik rinoplasti) ve ‘Cihandide tekniği’ ile kepçe kulak ameliyatı hakkında önemli bilgiler verdi.

Burun estetiği sırasında en sık kullanılan yöntemlerden osteotom (keski) veya çekiç kullanılmasıyla burun kemiğinin kesilmesi yerini daha zarif bir yönteme bırakıyor. Ultrasonik rinoplastiyle hem daha başarılı sonuçlar elde ediliyor hem de hasta konforu artıyor. Op.Dr. Necmettin Tütüncü burun estetiği olmak isteyen kişilerin ameliyat öncesinde en sık endişe duydukları konunun, ameliyat sonrası yüzde ve göz çevresinde oluşan şişlikler ve morluklar olduğunu söylüyor. Burun estetiği ameliyatları (rinoplasti) sonrası göz çevresinde oluşan bu şişlik ve morluklar,  ultrasonik rinoplasti yani piezo cerrahisiyle artık kabus olmaktan çıkıyor . Aynı zamanda istenilen estetik başarıya daha kolay bir şekilde ulaşılmaktadır. Özelikle burun içerisinde damarlara, sinirlere ve çevresindeki kas yapılarına zarar vermeyen bir yöntem olduğundan hasta ameliyat sonrası süreci daha kolay bir şekilde atlatmaktadır.

ULTRASONİK RİNOPLASTİ NEDİR?
Tüm Dünya'da son 2-3 yıldır popüler olmaya başlayan Piezo cerrahisi (ultrasonik burun estetiği) İtalyan Tomaso Vercelotti tarafından keşfedilmiş bir yöntem olup üç boyutlu mikroses dalgaları (ultrasonik) kullanılarak kemiğin kesilmesi esasına dayanır.  Bu yöntem beyin cerrahları, el cerrahları, ortopedi cerrahisi, çene cerrahisi ve diş hekimleri tarafından kemiklere müdahale sırasında sıklıkla uygulanıyor. Ülkemizde burun estetiği ameliyatlarında  sayılı doktor bu yöntemi uygulamaktadır.

KLASİK YÖNTEMLERE GÖRE AVANTAJLARI NELERDİR?
Burun estetiği ameliyatlarının olmazsa olmazı olan burun kemiklerinin kırılması ve şekillendirilmesi işlemi günümüzde en sık çekiç, törpü ve keski gibi  aletler ile yapılıyor. Bu aletlerle yapılan kemik kesilmesi işleminden sonra en sık karşılaşılan problem göz çevresinde oluşan şişlikler, morluklar ve istenmeyen kırık hatları. Ultrasonik Rinoplastide hastaların ameliyat öncesi endişe duydukları göz çevresi morluklarına neredeyse rastlamıyoruz. Ayrıca Piezo ile burun kemiklerini kontrollü ve milimetrik bir şekilde istediğimiz yerden kesebildiğimiz için istenmeyen kırık hatları oluşmuyor bu sayede kemiklere istediğimiz şekli verebiliyoruz. 

MORLUK OLUŞMAMASININ SEBEBİ NEDİR?
Şişlik ve morlukların oluşma sebebi burun kemikleri kesilirken bu bölgedeki damarlarda zedelenme olması ve doku içine bu damarlardan olan kanamalardır. Piezo cerrahisi sadece kemik dokuya özgü olduğundan işlem sırasında yumuşak dokuda ve damarlarda bir hasar meydana gelmiyor. Bu sayede ameliyat sonrası morluk ve şişlik yok denebilecek kadar az olmasının yanı sıra kişiler günlük yaşantısına erkenden dönüyor.

KEMİKLERİN KONTROLLÜ KESİLMESİNİN FAYDASI NEDİR?
Burun estetiğinde en çok zorlanılan konulardan biri burun kemiklerine şekil verilmesidir. Rinoplasti sonrası ikinci bir ameliyat gereksiniminin en sık nedeni yine burun kemiklerine şekil verilmesindeki yetersizlik olarak karşımıza çıkıyor. En sık kullanılan yöntem olan osteotomiyle yapılan kemik kesme ve şekillendirmede zaman zaman istenmeyen kırıklar meydana gelebiliyor. Bu da burun kemiklerine istenilen şeklin verilmesini zorlaştırıyor. Ultrasonik Rinoplastide, burun kemiğine kontrollü şekilde istediğimiz noktalardan kesiler yapabildiğimizden,  osteotom ile yapılan klasik yöntemde meydana gelebilecek istenmeyen kırıkların önüne geçmiş oluyoruz. Bu sayede burun kemiklerine istediğimiz şekli verebiliyoruz ve ameliyat ettiğimiz hastaların burunları daha zarif ,ince ve doğal hatlara sahip oluyor. Kesi hatlarının düzgün olmasından ötürü kemik iyileşmesinin daha hızlı olduğunu da ayrıca belirtmek isterim. 

AVANTAJLARI NELERDİR? 
- Morluk ve şişliğin yok denecek kadar az olması,
- Burun kemiğine istenilen hatlardan kesi yapılabilmesi ve kemiklere kolay ve düzgün şekil verilebilmesi, 
- Hızlı iyileşme ve erkenden günlük hayata dönebilme 
-Rinoplasti sonrası görülen komplikasyon ve istemeyen durumları azaltıyor.

KEPÇE KULAK AMELİYATININ ÖNEMİ NEDİR? 
Günümüzde kepçe kulak pek çok kişinin estetik ve psikososyal gelişimini etkileyen sorunlar arasında yer alıyor. Bu sorunun özellikle beyaz ırkta görülme sıklığı ise %5 oranında. Kepçe kulak sorununu gizlemede ise kadınların erkeklere göre daha şanslı olduğunu ifade eden Op.Dr.Necmettin Tütüncü kepçe kulak sorununun ise en çok çocukların psikolojisini etkilediğini belirtiyor.

KLASİK YÖNTEMLE KEPÇE KULAK AMELİYATININ DEZAVANTAJI NEDİR?
Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Necmettin Tütüncü klasik teknikler kullanılarak kepçe kulak ameliyatları yapıldığında literatüre göre %25 - %30’lara varan kepçe kulağın tekrar oluşma riskinin olduğunu açıkladı. Klasik tekniklerde kıkırdağın kendisinden geçilen dikişlerin zamanla çok ince ve narin olan kulak kıkırdağını keserek kurtulduğunu ve kulağın eski haline gelerek tekrar açıldığına dikkat çekti.

KEPÇE KULAK CERRAHİSİNDE  ‘’CİHANDİDE TEKNİĞİ’’ İLE KALICI ÇÖZÜM AMELİYATI NASIL YAPILIR?
Bu problemi çözmek adına yeni bir teknik olarak geliştirilen “Cihandide Tekniği” ni uygulayan Op.Dr.Necmettin Tütüncü  bu teknikle hastalarının hem ağrı problemini, hem dikişlerin ele gelmesi sorununu, hem de kulağın tekrar açılma riskinin en aza indirgediğini ifade etti. “Cihandide Tekniği” ni  klasik teknikten ayrıştırılan en önemli fark; kıkırdağın kendisinden dikiş geçilmemesi bu sayede ipin kulaktan kurtulma ve tekrar açılma şansı minumuma indirgenmektedir. Kıkırdaktan ip geçirilerek iç kıvrım oluşturulduğunda kıstırılmış kulak gibi doğal olmayan bir görüntü ortaya çıkmaktadır,  bu teknikte en önemli özellik ise hastanın kendi dokusundan hazırlanan ve plastik cerrahinin temel taşı olan fleplerin kullanılmasıdır. İpleri kıkırdak yerine hastanın kendi dokusundan hazırlanan fleplerden geçirerek, bu sayede ipin kıkırdaktan kurtulma riskini ve kulağın tekrar eski haline dönme riskini de ortadan kaldırmaktayız ve sonuçta estetik açıdan daha doğal görünüme sahip bir kulak elde etmekteyiz.

KEPÇE KULAK AMELİYAT SONRASI GERGİNLİK AĞRISI OLURMU?
Klasik tekniklerde dikişle kulağın geriye doğru yatırıldığını dolayısıyla kulağın arkaya doğru yatmasını sağlayan bütün kuvvetin iki üç tane dikişte ve düğümde toplandığını anlatan Tütüncü, bu yöntemin hastaların kulaklarında gerginlik ağrısına neden olduğunu açıkladı. “Cihandide Tekniği”nde ise kıkırdağın kendisinden dikiş geçilmediği için bu denli oluşacak gerginlik ağrısını hastalarının yaşamadığının altını çizdi.

AMELİYAT SONRASINDA KULAĞIN DIŞ GÖRÜNTÜSÜ VE ŞEKLİ NASIL OLUR? 
Klasik yöntemlerde kulağın sadece geriye doğru yatırıldığını ve kulağın dış çeperindeki uyumsuzluklara bir düzeltme yapılamadığını belirten Tütüncü, bu teknikle kulağın dış çeperindeki kıkırdak sivriliği veya eksikliğinin neden olduğu düzensizliklerin de giderilebilindiğinin önemini vurguladı.

KEPÇE KULAK AMELİYATI SONRASI GÜNLÜK YAŞAM!
Ameliyat sonrasında iki gün içerisinde hastalar normal hayatlarına geri dönebilmektedir. Ameliyat sonrası özel bir bandajla, hastaları ameliyattan sonra aynı gün taburcu ediyoruz. İki gün sonra ise hastanın özel bandajı çıkarıp iki hafta boyunca özel bir bandajla dolaşması gerekiyor. Ancak bu sporcu bandı şeklinde de uygulanabildiğinden, normal hayatta herhangi bir sorun ortaya çıkmıyor.

Hazırlayan: Turan SAKA

Editör: Haber Merkezi