KTÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İftihar Köksal ,enfeksiyon, Grip, Hepatit, Aşılar hakkında önemli bilgiler verdi

ENFEKSİYON NEDİR?

Enfeksiyon oluşumu, bakteri, virüs, mantar ya da parazit gibi organizmaların vücuda girmesi ve yerleşmesi sonucu meydana gelmektedir. Vücutta enfeksiyon oluştuğu zaman, doğal olarak enfeksiyonlu hastalıklarda gelişmeye başlar. Birçok organizma vücudumuzda yaşamaktadır. Bu organizmalar normalde zararsızdır ve hatta faydalı olanları dahi vardır. Fakat bulundukları bazı koşullar nedeni ile bazı organizmalar hastalık oluşumuna yol açabilmektedir.

ENFEKSİYON OLUŞUM NEDENLERİ NELERDİR?

Enfeksiyonlar bir takım sebeplerden dolayı oluşabilmektedir. Bakteriler,Virüsler,Mantarlar,Parazitler.

ENFEKSİYON BELİRTİLERİ NELERDİR?

Enfeksiyonun belirtileri, enfeksiyona sebep olan organizmaya bağlı olarak çok çeşitlilik göstermektedir. Fakat, sıklıkla görülen enfeksiyon semptomu ateş ve halsizliktir. Ayrıca, bazı enfeksiyon semptomları çok hafif seyrederek evde tedavi edilebilirken, bazı enfeksiyonlar ise şiddetli semptomlar gösterir ve tedavisi ancak hastanede yapılabilir.

EN YAYGIN GÖRÜLEN BELİRTİLERİ ŞUNLARDIR?

Ateş, İshal,Halsizlik, Kas ağrıları.

RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

Bulaşıcı hastalıklara sebep olan enfeksiyonların herkese bulaşma riski bulunmaktadır. Fakat, bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde, enfeksiyon oluşması riski çok daha fazladır. Enfeksiyon bulaşmasına sebep olan bazı faktörler şu şekilde belirlenmiştir;

*Bir organ nakli işleminden dolayı alınan ve bağışıklık sistemini baskılayan steroidler ya da diğer bazı ilaçlar,

*HIV virüsü taşıyan kişiler ya da AIDS hastaları,

*Bağışıklık sistemini etkileyen bazı ilaçlar ve bir takım kanser ilaçları.

*Yetersiz beslenme,İlerlemiş yaş,

*İmplant  gibi tıbbi cihazlar.

TANI YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Doktor bazı laboratuvar ve görüntülü tarama testleri yaparak, hastanın enfeksiyondan kaynaklanan semptomlarını anlamaya çalışır. Birçok enfeksiyonlu hastalık benzer semptomlar göstermektedir. Vücut sıvısından alınacak örnekler yardımı ile enfeksiyona sebep olan mikrop tespit edilebilmektedir.

YAPILMASI GEREKEN TESTLER NELERDİR?

Kan testi,İdrar testi,Boğaz kültürü,Dışkı örneği,Omurilikten su alınması yöntemi.Görüntülü tarama testleri,Biyopsi.

ENFEKSİYON TEDAVİSİ VE İLAÇ KULLANIMI NASIL OLMALIDIR?

Eğer enfeksiyona sebep olan mikrop tespit edilmiş ise doktor bu sonuçlara göre en uygun tedaviyi uygulayacaktır.

 Enfeksiyon tedavisinde kullanılan ilaçlar şu şekildedir;

*Antibiyotikler (streptokok ve E.coli bakterilerinin sebep olduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılır),

*Anti-viral ilaçlar (AIDS, hepatit B, hepatit C, uçuk ve grip tedavisinde kullanılır),

*Anti-fungal ilaçlar (ağız, boğaz ve akciğerlerde oluşan enfeksiyonların tedavisinde kullanılır),

*Anti-parazit ilaçlar (sıtmaya sebep olan parazit gibi çok küçük parazitlerin sebep olduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılır).

 ENFEKSİYON NASIL BULAŞIR?

Hepatit; sarılmak, tokalaşmak, öpüşmek, aynı tuvaleti kullanmak veya beraber seyahat etmek ile bulaşmıyor. Ancak yanlış bilinen şehir efsaneleri, hastaların yaşamdan soyutlanmalarına ve hastalıklarını saklamalarına neden oluyor.Normalden fazla kalp atım hızı ve nefes alıp vermede zorluk oluşur. Kanlarında yüksek oranda mikrop olduğundan kan zehirlenmesi veya kan enfeksiyonu ismini alır.

GRİP NEDİR?

Grip, Influenza adı verilen bir virüs tarafından oluşturulan, ani olarak 39°C üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır.

Özellikle çocuklarda, yaşlılarda ve kalp hastalığı akciğer hastalığı, böbrek hastalığı, şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerde çok daha ağır seyretmekte ve ölüme kadar varılabilen ciddi sonuçlara yol açmaktadır. Bu kadar ciddi tablolar yol açan grip, halk arasında çok sık olarak soğuk algınlığı ile karşılaştırılmaktadır.

Soğuk algınlığı, ateş yükselmeden, hafif kırgınlık, burun akıntısı, hapşırma gibi belirtiler ile kendini gösteren, halsizliğe yol açmadığı için yatak istirahatı gerektirmeyen bir hastalıktır ve grip ile kesinlikle karşılaştırılmamalıdır.

GRİP NASIL BULAŞIR?
Gribe yol açan Influenza virüsü çok kolay ve hızlı bulaşır. Başlıca bulaşma yoları, öksürük ve hapşırık ile etrafa saçılan damlacıkların hava yolu ile bulaşması, hasta kişiler ile direkt temas edilmesi ve hasta kişilerin ağız-burun akıntıları ile temas etmiş eşyalar ile bulaşmadır.

GRİP HASTALIĞININ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Grip hastalığının tedavisi, ortaya çıkan belirtilerin tedavisi şeklindedir. Ateşin düşürülmesi, burun akıntısının giderilmesi, halsizlik ve kırgınlığın giderilmesi şeklinde tedavi düzenlenir ve yatak istirahatı önerilir.

GRİPTEN NASIL KORUNMALIYIZ?
Gripten korunmanın başlıca yolu vücut direncinin düşmesini engellemekten geçer. Bu nedenle mevsim özelliklerine uygun giyilmeli, bol sulu gıdalar, taze meyve ve sebze tüketilmelidir. Hastalar ile yakın temastan, ortak eşya kullanımından kaçınılmalıdır.

KİMLER RİSK ALTINDA?
Dünya Sağlık Örgütü,TC. Sağlık Bakanlığı tarafından, çeşitli gruplar gribin olumsuz etkileri açısından risk grubu olarak tanımlanmaktadır

RİSK GRUBU OLAN HASTALAR KİMLERDİR?

65 yaşından büyük kişiler, Şeker hastaları (diyabet),Astım hastaları, Kronik akciğer hastaları (Bronşit v.b), Kronik kalp ve damar sistemi hastaları (koroner arter hastaları),
Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler ( kronik kan hastalığı- hemoglobinopati- olanlar, kanser hastalığı, immunsupresif kullananlar),Huzurevi, bakımevi v.b ortamlarda yaşayanlar.

GRİP TEDAVİSİNDE ANTİBİYOTİĞİN YERİ NEDİR?

Grip olunca genelde antibiyotiğin kullanılmaması gerekiyor, çünkü; antibiyotikler virüslerde etkisizdir. Her ateşi olan kişinin, grip olduğunu zannederek antibiyotik içmemesi gerekir. Böyle bilinçsiz kullanımlarda antibiyotik etkisiz olduğu gibi bir de ağız florasını bozuyor.

Antibiyotik kullanımına bağlı olarak mantar enfeksiyonu oluşabiliyor ve hatta mantar zatürreesine yol açabiliyor.

Gripte istirahat ve gıdaya dikkat edilmelidir. C vitaminden zengin gıdalar alınması gerekir. Ama komplikasyon geliştiyse, kişinin ateşi düşmüyorsa mutlaka hekim kontrolünden geçmesi gerekiyor.

KİŞİYE UYGUN ANTİBİYOTİK SEÇİMİ NASIL YAPILMALIDIR?

Hastaya antibiyogram yapılması gerekiyor mutlaka. Hastanın boğazı ağrıyorsa boğaz kültürü, akciğerinde problem varsa balgam kültürü almak, enfeksiyon dışkıdaysa dışkıdan kültür almak gerekir. Kanda da enfeksiyon olabilir bu durumda da kandan alınmalıdır. Bu yapılmadan ezbere antibiyotik verilmemesi gerekiyor ama acil durumlarda tecrübeye dayalı ilaç verebiliyoruz çünkü uygunluk kültürü sonucu bir haftada çıkıyor.

HEPATİT- B (SARILIK ) NEDİR)

Karaciğer tarafından vücuttan atılan "bilirubin" maddesinin vücutta birikmesi sonucunda deri ve göz aklarının sarı bir renk almasıdır.

TÜM SARILIKLARIN NEDENİ AYNIMIDIR?

Hayır, değildir. Bilirubin maddesinin vücuttan atılması esnasında karaciğer tarafından suda eriyebilen bir şekle dönüştürülmesi gerekir. Bu dönüşümden önce ( bazı kan hastalıklarında olduğu gibi), bu dönüşüm sırasında ( karaciğeri etkileyen mikroplar, ilaçlar veya doğumsal enzim eksikliklerinde olduğu gibi) veya bilirubinin bağırsağa akması sırasında (safra yollarını tıkayan taş, tümör vb. olaylarda olduğu gibi) sarılık ortaya çıkabilir.

SARILIK BULAŞICIMIDIR?

Sarılıkların, sadece bazı mikroplarla oluşanları bulaşıcıdır. Diğer sarılıklarda kesinlikle bulaştırıcılık yoktur. Ancak, sarılığın nedeni doktorunu tarafından tam olarak tespit edilmesine dek bulaşıcı kabul etmek yararlıdır.

BULAŞICI SARILIK NEDİR?

Bulaşıcı sarılık veya tıp dilinde viral hepatit, ışık mikroskopu ile görülemeyecek kadar küçük, virus denen mikroorganizmaların oluşturduğu, karaciğerin yaygın iltihabi hastalığına verilen isimdir. Bu hastalığın, A, B, C, D, E ve G harfleri ile isimlendirilen en az 6 farklı virüsle oluştuğunu biliyoruz.

HEPATİT HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Hepatit virüsleri; bulaşmayı takiben belirli bir kuluçka dönemi (A virüsü için 15–45 gün, B ve C virüsü için 30–180 gün) sonrasında hastalık yaparlar.

TEŞHİSİ VE TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Dünyada milyonlarca, ülkemizde de yüz binlerce insanın hepatit B veya hepatit C olduğundan habersiz yaşaması, viral hepatitlerin eliminasyonu önündeki en büyük engeldir. Her türlü çaba gösterilerek tanı konulan ve hastalığın erken döneminde iken tedavi edilen hasta sayısını bugünkünün en az 3-4 katına çıkarmamız gerekmektedir. Hedef rakam her yıl kronik hepatit B li ve kronik hepatit C li en az 15 bin, tercihan 30 bin hastanın tedavi edilmesidir. Dünya Sağlık Örgütünün belirlediği 2030 yılı Viral Hepatitlerin Eliminasyonu hedeflerine ancak bu şekilde ulaşılabilir.

"10 HASTADAN 9'U HEPATİT  VİRÜSÜ TAŞIDIĞININ FARKINDA DEĞİL"

"BİR KERE TEST YAPTIRIN"
Hepatit mikrobunu taşıyan yaklaşık 400 milyondan 300 milyonun hastalığından habersiz olduğunu vurgulayan Prof. Dr. İftihar KÖKSAL İlerde ciddi hastalıklara maruz kalma riskine sahip insanların maalesef yaklaşık yüzde 80’i hastalığından habersiz. 400 milyon Hepatit B ve C hastasının yaklaşık 300 milyonu hastalığından habersiz.

Günümüzde son 2 yılda yeni ilaçlar bulunduğundan artık hepatit C tamamen tedavi edilebiliyor. Hepatit D'nin virüsünün de Hepatit B olmadan yaşayamadığı için B mikrobu bulaşmış kişilerde görülüyor. Tedavisi çok başarılı değil ve B mikrobu ile birlikte alınabilir veya B olan bir kişiye sonradan bulaşabilir. Birlikte alınanlarda bağışıklık sistemi hepatit B'yi yenerken D'yi de yenebilir. Sonradan alındığında ise ağır karaciğer hastalığına neden olur ve hızla siroza çevirir. Hepatit B önlenirse D de ortadan kalkar. Korunmak için Hepatit B'ye karşı aşı yaptırılmalı."

HEPATİT NASIL BULAŞIR?

A ve E virüsleri dışkı ile atılırlar. A virüsü ile oluşan bulaşıcı sarılıkta hastanın dışkısı, sarılığın ortaya çıkışından 2 hafta öncesi ile 1 hafta sonrası çok bulaşıcıdır.

TAŞIYICI NE YAPMALIDIR?

B virusu taşıyıcısı, hasta olmasa bile, kanı ve diğer vücüt sıvıları ile hastalığı başkalarına bulaştırabileceğini bilmelidir. Kan vermemeli ve korunmasız olarak, bağışık olmayan veya aşılanmamış kişilerle cinsel ilişkiye girmemelidir. Panik göstermemeli, fakat düzenli doktor kontrolünde olmalıdır. Her 6-12 ayda bir karaciğer fonksiyon testlerini yaptırmalıdır. Alkol almaktan kaçınmalı, herhangi bir nedenle ilaç almak zorunda kalırsa bunu doktoruna danışmalıdır.

AŞILAR VE ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

Aşı Nasıl Etki Eder?

Aşılar, belirli bir hastalığa yakalanmadan önce kişilere ulaşıp onların bağışıklanmalarını sağlamak amacıyla verilir. Vücutta savunma mekanizmasını uyararak, hastalık etkenini tanıyan ve bu etkenle karşılaşıldığında onu yakalayıp yok eden koruyucu maddelerin (antikorlar) oluşmasını sağlarlar. Bu şekilde aşılanan kişi aşılandığı hastalıklara karşı bağışık yani dirençli olur. Oluşan direnç genellikle ömür boyu vücutta kalır ve hastalık etkeni ile karşılaşınca onu etkisiz kılmak için savaşır.

Aşılar hangi hastalıklardan korur?

DaBT (karma aşı) difteri, boğmaca ve tetanozdan, polio aşısı çocuk felcinden, hepatit B aşısı Hepatit B’ye bağlı B tipi sarılık,  siroz ve karaciğer kanserinden, hepatit A aşısı A tipi sarılıktan, suçiçeği aşısı suçiçeği hastalığından, Hib aşısı H. influenza tip b’ye bağlı menenjit, zatürre ve orta kulak iltihaplarından, BCG aşısı veremden, KKK (Kızamık-kabakulak-kızamıkçık) aşısı kızamığa bağlı zatürree, orta kulak iltihabı ve SSPE (subakut sklerozan panensefalit) hastalığından, doğumsal kızamıkçık sendromu ve kabakulaktan, Konjuge Pnömokok aşısı ise zatürree, beyin iltihabı ve kan zehirlenmesinden korur.

Aşılar kaç kez uygulanmalıdır?

Aşılarını uygun sayıda ve uygun aralıklarla almış çocuklar yeterince korunmuş olurlar.

Aşı Yapılmazsa Ne Olur?

Aşı ile önlenebilir hastalıkların sıklığı artar. Aşılanarak bağışık hale gelmiş bireylerin oluşturduğu toplumlar, hastalıkların yayılmasına karşı direnç gösterirler. Bu yolla henüz aşılanmamış, aşılanmaya engel oluşturan bir hastalığı olanlar da korunmuş olur.

Hazırlayan Turan Saka

Editör: Haber Merkezi