Onuncu dakikada Onur’un kurtardığı mutlak gol dışında ilk yarıda iki takım da dengeli bir futbol sergilerken,  adete birbirini yoklar gibiydi.  Nitekim pozisyon fakiri bu yarı golsüz sonuçlandı. Mustafa Akbaş’ın yerine ikinci yarıya başlayan Aytaç Kara, ceza sahasının hemen önünde zaten Onazi’den  faul kokan bir pozisyonda sıyrılan rakibine bodoslama girince, penaltı gibi bir yerden topun başına geçen Rangelov, barajdaki oyuncularımızın da katkısıyla mükemmel bir gol attı. “Bu takım nasıl gol atacak?” diye düşünürken Olcay’ın pasında Rodallega eşitliği sağlayan golü Konyaspor filelerine gönderince öyle bir havaya zıpladık ki, tavan alçak olsa başımız yarılacak. Trabzonspor bu golden sonra bir 10-15 dakika ardı ardına müsait pozisyonlar buldu, ancak özellikle Castillo’nun beceriksizliği yüzünden bunları değerlendiremedi. *** 70. dakikadan sonra sahanın tek hakimi Konyaspor oldu ve Yeşil-Beyazlılar tam anlamıyla Trabzonspor’a top göstermedi. Bordo-Mavililer ise bu dakikalarda  baştan oynayanıyla, sonradan girenleriyle ayakta durmakta bile zorlandı. Hemen her aldığımız topu rakibe attık. Gereksiz fauller yaptık. Dönen topları seyrettik. Top tutamadık. Ama iki şeyi çok iyi yaptık. Geri pas ve gereksiz fauller.. *** Neyse ki bu takımın Onur gibi bir kalecisi var. Kaptan 4-5 mutlak pozisyonda golü önleyerek takımının sahadan yenik ayrılmasını engelledi. Yani, bir puanı tek başına aldı. *** Elbette uzun lig maratonunda böyle maçlar da olacak. Ancak Teknik Direktör Ersun Yanal, ve oynayanıyla, sonradan gireniyle tüm oyuncular bu maçın değerlendirmesini çok iyi yapmalı.. Zira, Kaptan Onur, her maçta bu kadar gol kurtaramaz.. Ve de böylesine kötü futbol oynayan bir takım bu şekilde bir puanı kurtaramaz.. *** Not: Özellikle de Castillo ile Aytaç bu maçın kasetini çok iyi seyretsin!