Bölücü terör örgütü PKK’nın Suriye’deki sözde siyasi uzantısı PYD’nin elebaşılarından Salih Müslim Çekya’da gözaltına alındı, bilirsiniz.

Türkiye için büyük, bulunmaz fırsat...

Hemen Çekya’nı başkenti Prag’da gözaltında tutulan terörist başının iadesi için resmî müracaat yapıldı.

Bu doğruydu...

Ortada anlaşmalar, devletler hukuku, terörle mücadelede uluslararası anlaşmalar vardı.

Vardı, ama bunların bağlayıcılığı zayıflar içindi.

Nitekim bu olayda da bunu yaşadık.

Biz anlaşmalara sadık/inanan düşünce yapımızla Sadık Müslim'in iadesini bekledik haklı olarak...

Ama Batı’nın çirkin yüzü burada da ortaya çıktı.

PYD elebaşısı Salih Müslim, Prag’daki mahkeme salonuna polislerin arasında -göstermelik olarak- elleri kelepçeli olarak götürüldü. Sadece 8 dakika süren duruşma sonunda serbest bırakıldı.

Oysa bu Salih Müslim denen terörist başı, Türkiye tarafından terör suçundan arananların “kırmızı listesi”nde yer alıyordu. Hatta yakalanması için de bunu sağlayanlara 4 milyon TL vaat edilmişti.

Türkiye bununla yetinmedi, Müslim hakkında “Kırmızı Bülten”  çıkarılması için 13 Şubat’ta INTERPOL’e başvuru yapmıştı.

Türkiye daha ne yapacaktı?

Hukuksal anlamda ne gerekiyorsa yerine getirdi.

Azılı teröristin iadesini haklı olarak bekliyordu. Ama ne oldu?

Batı'nın terör dayıları bu iade işinin önünü hemen kestiler.

“Stratejik müttefikiz” dedikleri Türkiye'ye karşı açtıkları terör savaşında “Haçlı Zihniyeti”ni hemen sergilediler.

Bu; tarihte kalan, ama bugün teröristler aracılığıyla yürütülen bir “Haçlı Seferi” değil de ne yani?

Türkiye’yi bulunduğu coğrafyada yalnızlaştırmak isteyip önüne terör belasını çıkaranlar kurdukları bu tuzak bozulsun isterler mi?

Hem terörü arkalayıp Ortadoğu’ya, Türkiye’ye yaymak isteyeceksiniz, hem de terörist başı Salih Müslim’i Türkiye’ye teslim edeceksiniz.

Batı dünyası mı yapacak bunu?

O kadar saf/alık kaldı mı bu dünyada?

***

Batı dünyasını, Ortadoğu'ya taşıdığı terör gruplarıyla bu topraklardan tasfiye etmeden rahat yüzü görmeyeceğimizi biliyoruz.