Maça hızlı başlayan Trabzonspor daha karşılaşmamın 3. dakikasında kralın golüyle öne geçti. Golün ardından hayli şaşkına dönen Sivasspor bu şoku atlatmak için çeşitli varyasyonları denese de başarılı olamadı.

Özellikle Sörtloth hayli istekli ve arzulu olsa da takımda bir tutukluk vardı. Özellikle Sosa ve Nwakame’nin kötü futboluna oyuna sonradan dahil olan Abdulkadir de eklendi.

Her şeye rağmen bordo mavililer birçok pozisyona girmeyi başardı.

Sonuç alınmasa da hedefe giden yolda olmazsa olmaz.

Her zaman tecrübeyle sabit kaçırılan pozisyonlara muhtaç kalırsınız.

İlk yarının bitimine doğru, ikinci gol gelse de Trabzonspor’un çok iyi oynadığını söyleyemeyiz. Bordo mavili takımın sahaya çıkan kadrosunda tek Türk kaleci Uğurcan’dı. İkinci devrede de gol yollarını zorlayan Trabzonspor’u rahatlatacak üçüncü gol gelmedi.

Karşılıklı ataklar neticesinde maçın bitimine doğru korkulan başa geldi ve Sivasspor farkı bire indiren golü attı.

Zaman olmadığı için şanslı olan taraf Trabzonspor’du. Evet, belki de lideri yenmek o kadar da kolay değil.

Bize göre müthiş bir hava yakalayan Trabzonspor’un yenemeyeceği bir takım yok.

O nedenle beklenti tavan. Bu tür negatif hareketler hemen göze batıyor.

Ne olursa olsun Trabzon’un evladı Hüseyin Çimsir’in gösterdiği performans bizimde göğsümüzü kabartıyor.

Yalnız hoca, oyun içindeki değişimlere biraz daha dikkat etmeli.

Yerli oyuncu konusunu da unutmamak lazım.

Onca engellemelere rağmen liderlik koltuğuna oturan, şampiyonluğun en büyük adayı ipi göğüslemek için var gücünü ortaya koymalı ve hedefe kilitlenmeli.

Bu ana kadar doğru işler yapıldığı için lideriz.

Yakalanan bu ambiyansın bozulmaması için teknik ekibe ve şehre büyük iş düşüyor.

Özlenen şampiyonluk çok yakın.