Sosa, Kuçka,Yusuf, Olcay, ve Abdulkadir gibi teknik, oyuncularıyla topa sahip olup oyunu yönlendirdiği ilk 30 dakikada Kucka ve Burak Yılmaz’ın iki golüyle 3-0 öne geçen Trabzonspor, taraftarına “İşte böyle” dedirtti.

İlk yarının kalan dakikalarında farkı daha da açacak pozisyonlar bulup değerlenderimeyen Bordo- Mavililer, 45. dakikada Vagner Lov’un ayağından yediği golle soyunma odasına 3-1 önde giderken kimse bu maçın böylesine büyük bir facia ile biteceğini aklından dahi geçiremezdi.

Ancak ikinci yarıda bir futbol mucizesi gerçekleşti, ve maçtan önce yaptığı konuşmada, “Geçen sezon çok şanslıydık. İnşallah bu defa da aynısı olur ve buradan bir puanla ayrılırız” diyen Saffet Susiç’in takımı ikinci yarıda üç gol daha bularak sahadan 3 puanla ayrıldı.

***

Şimdi diyecek çok şey var da hangisini sığdıralım bu sütunlara..

Önce kaleden başlayalım. Esteban niye çıktı da o gencecik Uğurcan böyle ateşe atıldı?

Sonra stoperlere gelelim.

40’ıncı dakikadan sonra hemen her topta rakibi arkadan seyreden 35’lik Vagner Lov’u milli yapan bu stoperlere ne demeli?

İkinci yarıda tamamen darmadağın olan orta saha ve bunu yine izleyen sayın hocamıza ne söyleyeceğiz.

Onazi gibi top tutan, Castillo gibi defansı en azından yorup ileri çıkmasını engelleyebilecek bir isimi sahaya sürmeyi aklına getirmeyen, küstürdüğü Rodallega’yı iş işten geçtikten sonra sahaya süren sayın hocamıza ne diyeceğiz..

***

Hafta arasında yazdığımız bir yazıda “Bu defansa gol yetişmez” demiştik ama doğrusu bu kadarını düşünmemiştik. 6 maçta kalesinde 13 gol görerek maç başı 2 ortalamasını geçen bir takım, kaç gol atarsa atsın kazanabilir mi?

Gördük işte dün.

3 gol attın, berabere bile kalamadın.

Olacakları düşündükçe çok kötü oluyorum.

Çünkü bu kadar borca giren Trabzonspor, saha sonuçlarının çok önemli olduğu bir dönemden geçiyor.

İyi sonuçlar borcu kapatmaya yetmez ama en azından işi döndürür.

Böyle kötü sonuçlar ise bu kulübün ocağını söndürür.

***

Daha uzatıp zaten yeterince duman olmuş kafanızı şişirmek istemiyorum ama...

Her şeyin bir bedeli vardır.

Düne kadar, hatalarından arınmış bir Ersun Yanal ile devam edilmesinin doğru olduğunu düşünüyordum ama, artık değil.

Çünkü Ersun Hoca bu saatten sonra değil camiaya, futbolcusuna bile güven verecek durumdan çıkmıştır.

O halde tahribat daha fazla olmadan gerekeni yapsın ya da yapılsın.

Allah işini rast getirsin ama, Ersun Hoca artık Trabzonspor’un yakasından düşsün.

Üzücü ama, futbolun acı gerçeği böyle..

Çok ısrar ettik olmadı..

Dokular uyuşmadı..

Allah yolunu açık etsin.