Selamlaşalım; gülümseyerek lütfen, hem de bütün samimiyetimizle ve kelimelere takılmadan. Birinin ilan etmesini beklemeyelim; biz kendimiz, en azından kendimiz için 2018 yılını selamlaşma ve barışma yılı ilan edelim. Ve bütün kötülüklere, düşmanlıklara, kumpaslara, egolara... inat selamlaşalım. Elimiz havada, sözümüz ağızda kalsa bile.

*Selamün aleyküm

*Merhaba

*Hayırlı günler

*İyi günler

*Günaydın

Yerel ya da evrensel diğer bütün selamlaşma ifadeleri; samimi bir gülümsemeyle gerçekleşiyorsa sorun yok. Amaç gerçekleşmiş, kalp fethedilmiş demektir.

Çünkü dünyanın her yerinde, her dilinde ve her dininde selam:

* tatlı dil, gülen yüzdür.

*Karanlığa inat, aydınlıktır.

*Düşmanlığa düşman, dostluktur.

*İnsanlığı, insani bir aşkla algılamaktır.

Ancak; üzülerek ifade etmeliyim ki, selamlaşma gibi en insani davranışa bile ayırımcı düşüncelerimizi yüklemişiz. Kendi dünya görüşümüze ya da inanç anlayışımıza göre, selamlaşma kalıpları oluşturmuşuz, diğer selamlaşma ifadelerine kendimizi kapatmışız. Beklentilerimize uygun bir selamla karşılaşmamışsak en hafifinden burun kıvırarak, mız mız ederek tepki verir olmuşuz.

Bu anlamsız tutum toplumdaki kaplaşma eğilimine hizmet etmekten başka bir işe yaramaz. Selamlaşma, ideolojik kimliklerimizin yansıtıldığı bir ritüel olmamalı. O en sevecen ifadeyi, bu tür dogmatik tutumlara heba etmemeliyiz.

Böyle bir gayrı insani tutum almak; hangi dinin, hangi felsefenin, hangi geçmişin, hangi anlayışın önerisidir?

Bu ve benzeri tutumlar; gözlerimizi karartır, duygularımızı köreltir, insanlığımızı kin ve ego dünyasına savurur. Güvensizlik gelişir, dayanışma duyguları zedelenir. Toplum nefessiz kalır.

Selam, barışa açılan gerçek bir kapıdır, gönül yapan bir tılsımdır. Rengi, cinsi, dili, mezhebi önemli değildir.

Sık sık yapılan birlik çağrıları, ancak ayrımcı olmayan selamlaşma anlayışıyla mayalanabilir. Birlik ve beraberliğimizin, toplumsal huzurumuzun ve sokak güvenliğimizin alfabesi; kalpten gelen selama, önyargısız selam durmaktır.

Lütfen selamlaşalım! Arkası barıştır, varsın alınmasın; tekrarlayalım, ısrarımızın varacağı yer toplumsal huzurdur. Selam olsun, merhaba olsun, günaydın olsun, yeterki gönülden olsun.

Selamlaşma tek tipliği yaratma gayreti toplumsal bir fayda sağlamaz.

Türk’ümüze, Kürt’ümüze, Alevi’mize, Sünni’mize selam olsun. İnsanımıza, dostumuza, düşmanımıza selam olsun. Geçmişimize, geleceğimize, birliğimize, selam olsun.

Allah’ ın selamı, kalbin sıcağı, gülümseyen bir yüzün diline ne kadar da yakışır.

Selam, dili dönen herkese yakışır.

2018 selamlaşma yılımız, kutlu olsun...