Selanik bugün yad ellerde kalmış bir Türk şehri...

Kerkük neyse Musul neyse Selanik de odur.

Aleksandre Popovic'in, "Balkanlarda İslam" adlı kitabında Türkiye’ye zorunlu olarak göç ettirilen Türk- Müslümanların sayısı için 350 bin ile 490 bin arasında değişen rakamlar veriyor. Yunanistan’ın farklı bölgelerinde yaşayan “Müslümanların sayısı” ise 800 bin ile 900 bin arasındadır tespitini yapıyor.

Osmanlı yönetimi döneminde Selanik yoğun bir sivil-asker bürokrat nüfus barındırmaktaydı.

Alexandra Yerolympos, "Selanik 1850-1918" adlı kitabında "1913 yılında yapılan resmi nüfus sayımına göre kent merkezinde 157.889 kişi (32.184 aile) yaşıyordu. Bu nüfusun 61.439’u Yahudi, 45.867’si Türk, 39.956’sı Yunan, 6.236’sı Bulgar ve 4.364’ü yabancıydı." bilgilerini veriyor.

500 yıl süren “Türk Yönetimi” döneminde çok etnisiteli, çok dinli, çok dilli Selanik kenti Avrupa ile Osmanlı imparatorluğun bağlantısını sağlayan en önemli liman kentlerinden biriydi. Batı Avrupa Ülkelerindeki her türlü teknolojik, bilimsel, felsefi, sanatsal gelişme imparatorluğa bu kapıdan giriyordu. Osmanlı yönetimine muhalif olan “Genç Türkler”in merkeziydi Selanik. İttihat ve Terakki Partisi burada kurulmuştu. Abdülhamid’e II. Meşrutiyeti ilan ettirerek Meclis-i Mebusan’nın açılmasını sağlayan 1908 devriminin beşiği Selanikti. 1909’da İstanbul’da anayasal düzene karşı girişilen 31 Mart ayaklanmasını bastıran ve Abdülhamid’i tahtan indiren Hareket Ordusu Selanik’ten hareket etmişti. Mustafa Kemal bu kentte doğmuştur.. Mustafa Kemal ile birlikte Cumhuriyetin kuruluşunda görev alan sivil ve asker kadroların yetiştiği bir okuldur Selanik. Büyük şair Nazım Hikmet gibi bir çok ünlü edebiyatçının doğum yeridir. Osmanlı Türkiye’sinde kapitalist üretim tarzı öncelikle Selanik’te filiz vermiştir. Kapitalizmin bağrından çıkan işçi hareketinin beşiği, Sosyalist İşçi Federasyonun kurulduğu kenttir Selanik. Bu şehrin bir adı da “Kabe-i Hürriyet”tir.

Türkiye’nin ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel tarihi açısından bu kadar önemli olan, özelliği olan bu kentte yaşamış insanlar hakkında Türkiye’de yapılmış, yayımlanmış bilimsel çalışmaların yeterli olduğu söylenemez.

Türkiye’deki bütün mübadiller Mustafa Kemal Atatürk’ün hemşehrisi olmakla gurur duyarlar. Lozan Mübadilleri Vakfının yapmış olduğu sözlü tarih görüşmelerinin hemen tümünde Atatürk’e bir gönderme yapılıyor. Kimi Atatürk hakkında bir anı anlatıyor. Kimi Selanik’te yakın komşu olduklarını belirtiyor. Kimi de Atatürk’ün anne-babası ile bir akrabalık bağından söz ediyor. Makbule Süren gibi dini inancı güçlü, İslamın dini kurallarını tam olarak uygulayanlar dahi Atatürk’e kötü bir söz söyletmiyor.

Bu Türk şehri bir gün tekrar sahiplerine döner mi bilinmez ama bir kızıl elma olarak hafızalarda bulunsun...