RöPORTAJ: ASLAN KAR - Trabzonlu ünlü oyuncu Seymen Aydın sonnokta’ya içini döktü.

Seymen Aydın kimdir? diyerek seni senden dinleyelim önce..
1983 Trabzon'un Boztepe Mahallesi’nde doğdum. 6 yaşına kadar Boztepe’de oturdum. Oraya dahil hatıralarımda çok fazla bir şey yok, daha sonra Zeytinlik Mahallesi’ne taşındık. Çocukluğum orada geçti benim.. Tabi bu şehrin her sokağını, merdivenini çok iyi biliyorum. Cudibey ilk okulunun oradaki bahçede büyüdüm. Liseye kadar burada okudum. Fatih Lisesi ve ardından İstanbul maceram başladı. Tabi burada da yaşadığım zamanlarda çeşitli tiyatrolarda yerel kanallarda çalıştım, çeşitli faaliyetlerde bulundum daha sonra dediğim gibi İstanbul macerası başladı.

Oyunculuğa ne zaman başlama kararı aldın?
OYUNCULUĞA LİSEDE BAŞLADIM

Şöyle anlatayım; aslında lise yıllarında ben bu kararı verdim. Lise yıllarında bizim tiyatro grubumuz vardı. Fatih Lisesi’nin çok amaçlı salonunda çok güzel başarılar elde ettik. Doğu Karadeniz liseler arası tiyatro yarışmasında okul olarak birinci olduk. O yıllarımı ve öğretmenlerimi arkadaşlarımı asla unutamam. Ben iki sene üst üste en iyi erkek oyuncu ödülünü aldım. Orada karar verdim ‘ben oyuncu olacağım konservatuar okuyacağım’ diye.. Lise yıllarında yaptığımız o tiyatro çalışmalarının bana çok katkısı oldu. O zaman karar verdim tabi öncesinde de diğer okul zamanlarında da bir şeyler yapıyorduk ama tabi farkına varamadık. Tiyatroya sizi hocalarınız mı yönlendirdi? Çok çok faydası ve katkısı oldu hocalarımın.. Şu anda da Trabzon'un eğitiminde önemli bir yerdeler. Başarılı öğrenciler yetiştirmeye devam ediyorlar.


Hikâyen tiyatro ile başladı diyebilir miyiz?
PİYASAYA O YARIŞMAYLA GİRDİM

Lise bitti İstanbul'a gitme kararı aldın. Bu kararı almandaki en büyük etken neydi? O zamanlar bir yarışma vardı oyunculuk yarışması ‘Türkiye'nin yıldızları’ diye.. Ben o dönem çok sıkı bir şekilde konservatuara hazırlanıyordum. Burada Ayşegül Günay var. Bizim Karadeniz filmlerinde de oynadı onun bir kursu vardı. Orda da çok sıkı bir şekilde sınava hazırlanıyorduk. Ama o dönem yarışma geldi bana da çok baskı geldi katıl diye yarışmaya, katıldık ve yarışmayı kazandık. Yarışmayı kazanınca da İstanbul'a gittik o şekilde de zaten piyasaya girince öyle devam etti. İstanbul büyük şehir sonuçta! ‘Evet seni yeneceğim İstanbul’ dedim (Gülüyor) Klasik espriler bunlar da böyle bir şey olmadı tabi.

Korku var mıydı?
Olmaz mı? Sonuçta Trabzon orta ölçekli bir şehir ve burada büyümüşsün ama hep aynı insanlar aynı çevre aynı kültür tabi oraya gidince bam başka bir dünyanın içine giriyorsun çalıştığımız sektör de o şekilde o gençliğin verdi heyecan ile her şeyin güzel gideceğini zannediyorsun ama yıllar geçtikçe tabi farkına varıyorsun aslında çok zor bir işe koyulduğunun farkına varıyorsun.

İstanbul insanı pişiriyor mu?
Mutlaka hem pişiriyor hem bir yandan da ömür törpülüyor. Aslında İstanbul her anlamda hangi işi yaparsan yap çok zor bir şehir. Hem orda tutunmak hem işini yapmak birde ben şöyle söyleyeyim; Burada yapabileceğimi yaptığımı düşünüyorum o yüzden İstanbul'a gitmeye karar verdik. Çünkü Trabzon tamam bir sanat şehri ama yapabileceklerinle de kısıtlı daha büyük kitlelere ulaşmak için İstanbul'u tercih ettik diyebiliriz.

İlk sinema filmi deneyimin hangisiydi?
İlk sinema filmi deneyimim askerden geldikten sonra ‘Sultanın Sırrı İstanbul’ ile oldu. Kültür başkenti İstanbul organizesinden dolayı bu tür projeler vardı. O dönemde çekilen bir filmdi Sultanın Sırrı daha sonra da Sümela’nın Şifresi oldu. Ona yakın sinema filmi ona yakın dizi tabi bir çok daha farklı projede yer almış oldunuz.

Unutamadığınız bir film var mı sizi taşıyan?
HEPSİ BENİM ÇOCUĞUM!

Şey derler ya ‘hepsi benim çocuğum hepsi birbirinden farklı güzel’ (Gülüyor) Sonuçta seçme lüksün ilk etapta olmuyor zamanla o noktaya gelebiliyorsun ama Sümelanın Şifresi’nde şöyle bir şey diyebilirim çok kısa bir rol olmasına rağmen çok hafızalarda yer edindi, oradaki bekçi rolüm insanlar tarafından büyük ilgi gördü. Hatta bekçinin orada çalıştığını zannedip oraya ziyarete gidenler Bekçiyi soruyormuş, onun için Sümela’nın Şifresi’nin çok ayrı bir yeri bende… Bir de benim çok ayrı tuttuğum senaryosunda yer aldığım ve oyunculuğunu üstlendiğim ‘Sebahat ile Melahat’ adlı komedi filmidir. Sebahat ile Melahatı tiplemesini biliyorsun. Onu sinema filmine çevirmek kendi yazdığımız senaryo ile bir de üstüne Birol Güven ile çalışmak hakikaten çok güzel bir duyguydu.

Filmlerde Karadeniz şivesi sence doğru kullanılıyor mu?
Özellikle son yıllarda bu yöreden yetişen benim ve başka arkadaşlar hem şiveyi doğru veriyor hem de buranın insanını doğru yansıtıyor. Bu yörenin oyuncuları olarak biz bunu yavaş yavaş kırıyoruz. Ben her filmde farklı bir karakter çıkarmaya gayret ediyorum bunun içinde hakikaten çok çalışıyorum, uğraşıyorum o yüzden şehrin sokaklarında dolmuşlarında çok geziyorum. Malzeme topluyorum çünkü benim için beslendiğim yerler bu sokaklar ve şehrin kendisi o yüzden her filmde farklı karakterler çıkarmaya gayret ediyorum. 90lı yıllarda Karadeniz şivesi o kadar yanlış lanse edildi ki birçok sinema ve dizilerde bu giderek kırılmaya başlandı. Bunun da sebebi bu yörenin oyuncularının tercih edilmesi artık doğru bir strateji oldu, yapımcılarda dikkat ediyor. Şimdi yapımcılarda yavaş yavaş ivmesini Karadeniz'e çevirmeye başladı. Bu tabi ki bu yöre için önemli bir şey ..

Trabzon'un belediye başkanı olsaydın neler yapardın bu şehirde?
Valla şimdi belediyecilik çok farklı bir durum (gülüyor) Şimdi altyapıda önemli ama bence bu şehri yönetenlerin kültüre sanata çok daha değer ve önem vermeleri gerekiyor. Trabzon gençliğini başka yönlere çekmeyecek o enerjisini tamamen spor ile veya sanatla bağdaştıracak alanlar yapması gerekiyor. Bu yönde uğraş verirdim. Bunu söyleyebiliyorum ama çok tarihi bir şehirdeyiz hepimiz biliyoruz o yüzden yavaş yavaş müzeler açılıyor mesela kent müzesi açıldı. Hemen aşağıda Trabzon Müzesi var. Ortahisar'da da açıldı. Bu müzelerin çoğalması lazım, çok önemli bence müzeler. Özel hayatınla alakalı bir sürpriz var mı? Yok bu aralar yok, bekleyişteyiz yani.. (kahkaha attı) Bu işler nasip kısmet ya.. Güzelliğe önem vermiyorum. Önemli olan bir ömür boyu geçireceğin bir kadın.. Anlaşabileceğin aynı şeylerden zevk alabileceğin hayatını sürdüreceğin, o yüzden çok büyük bir sorumluluk! Evlenmek büyük bir yük aslında.. Tabi ki günü geldiğinde evleneceğiz ama daha zamanı var biraz daha işimize odaklanalım.

Seymen Aydın takipçilerini bekleyen güzel bir proje var mı?
KADIN ERKEK İLİŞKİSİNDE 9 KUSURLU HAREKET

Beyaz perdede olacak. Bir kaç proje daha var. Görüşmeler devam ediyor. Ama önümüzdeki aylarda provalarına başlayacağımız bir tiyatro gösterimiz olacak. 2 kişilik bir komedi. Kadın erkek ilişkisini mağara döneminden alıp günümüz ve 2 bin 200 yılına kadar götürüyoruz. İsmi de çok güzel. Evli ve Zavallı ama biz evliliğin zavallı olduğunu anlatmıyoruz. Evlilikte yapılmaması gereken 9 kusurlu hareketi gösteriyoruz. Yani evlilikte bunları yaparsanız evliliğiniz güzel gitmez bunu anlatıyoruz komedi bir oyun Trabzon'da da gelip inşallah oynayacağız ama ilk önce İstanbul'da güzel bir oyunla başlayacağız daha sonra da Anadolu'nun çeşitli yerlerinde devam edeceğiz.

Özel hayatınla alakalı bir sürpriz var mı?
Yok bu aralar yok, bekleyişteyiz yani.. (kahkaha attı) Bu işler nasip kısmet ya.. Güzelliğe önem vermiyorum. Önemli olan bir ömür boyu geçireceğin bir kadın.. Anlaşabileceğin aynı şeylerden zevk alabileceğin hayatını sürdüreceğin, o yüzden çok büyük bir sorumluluk! Evlenmek büyük bir yük aslında.. Tabi ki günü geldiğinde evleneceğiz ama daha zamanı var biraz daha işimize odaklanalım..

Oyunculuk hayali kuranlara ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersin?
Bu soruyla çok karşılaşıyorum. Bir oyunculuk sevdası var ama şunu demek istiyorum ben o soranlara ‘yetenek var mı?’ diye soruyorum. Bu seferde yanlış algılanıyor, soğuk davranmaya başlıyorlar. Yani insanın kendini kandırmaması çok önemli yetenek yoksa sanatın hangi dalıyla uğraşırsan uğraş sonu hüsrandır.

Türkiye'de sinema sektörünü ne durumda sence?
Zaten kaç yaşındayız 33-34 yaşındayız 20 yaşından sonrasını değerledirebiliriz yavaş, yavaş ülkenin gelişmesi gibi sinema sektörünün gelişmesini de gözle görülür bir şekilde ölçebiliriz. Sadece ülkenin bence en büyük eksikliği senarist ve yönetmen eksikliğidir. Bu da çözüldüğü zaman gençlere daha çok fırsat verildiği zaman güzel beyinler var. Hayalin nedir? Bir hayalimi gerçekleştirdim. Kendi yazdığım ‘Sebahat ile Melahat’ adlı film gösterildi. İkinci hayalim de ‘sıkıntı yok’ Bunu genelde Trabzon, Karadeniz değil herkes kullanıyor. Mesela bir iş var ‘sıkıntı yok’ diyorlar ya ama o işte mutlaka bir sıkıntı çıkıveriyor. Ben bu sıkıntı yok ismine çok güvendiğim için bunun patentini aldım. Görsel ve yazılı mecralardaki patentini aldım. Bunun üzerinde ufak bir hikaye düşünüyorum. Bir sinema filmi yapacağım. 7

Takipcilerine neler söylemek istersin?
Ülkesine, bölgesine sanatına katkıda bulunan insanlara biraz daha değer verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Biz farkında olmadan işleri de basitleştiriyoruz sanatı da.. Bu çok tehlikelidir.

***

HAFTANIN MEKANI ROKA BALIK
Haftanın işletmecisi: Murat Şahin

3. yılını dolduracak olan Roka Balık Trabzon denince akla gelen Karadeniz’in o muhteşem deniz mutfağını sizlerin beğenisine sunuyor.

Çalışanları işletme sahibi Murat Şahin’in eşi kızları ve akrabalarından oluşuyor. Yani deyim yerindeyse çalışanlar hem aile hem de aile sıcaklığını müşterilerine sunuyor. Her an balık yerken karı koca çiftin tatlı atışmalarına şahit olabilirsiniz bizden söylemesi…

İskorpit, Levrek, Mezgit, Barbun, İstavrit, Somon şiş, Karagöz, Mavruşgil, Kötek, Kalkan gibi balık çeşitlerinin ızgara tava ve buğulama çeşitlerini bulabilirsiniz

Tabi Eylül ayında deniz sezonunun açılmasıyla birlikte sofraları şenletecek olan Sarıkanat, Cinekop, Lüfer, Sargan, Hamsi, Palamut ve Kırlangıçta sizlerle buluşuyor olacak

Sipariş vermiş olduğunuz balığı beklerken Roka Balık sizlere kaygana, patates haşlaması, turşu, lor peyniri ikramlarını sunuyor. Hamsiköy sütlacını yemek için Hamsiköy’e gitmeye vaktiniz yoksa sizlere sütlaç ikramı da sunuluyor benden söylemesi…

Aslan Kar’ın tavsiyesi: Tere yağında mavruşgil buğulaması, Organik serpme sabah kahvaltısı

ROKA BALIK
TLF: 0462 321 66 80
ADRES: Trabzon Tanjant Kilpa market karşısı
Facebook, Twitter, İnstagram /trabzonrokabalık