2018-2019 futbol sezonunu sonuna yaklaşılırken sevinçli günlerde, üzüntülü günler de oldu. Trabzonspor yönetim kurulu üyelerinin hemen hemen hepsi bu sezonda süreci en iyi şekilde yürütmek, yönetmek için başta başkan Sn. Ahmet Ağaoğlu olmak üzere büyük çaba ve gayret sarfettiler. Bu süreçte çok konular oldu. Bu konuları burada tekrar edip sizlerin değerli zamanlarını da çalmayacağım. Malümunuz hepiniz bunları biliyorsunuz.

Trabzonspor takımı eğer transfer yasağı almasaydı, problem çıkarıp takımdan ayrılan oyuncular olmasaydı, en önemlisi de oynadığı maçlarda direklere karşı galip gelseydi, bugün belkide şampiyonlar ligine adını yazdırmış olacaktı.

Şimdi sezon bitimine iki hafta kaldı. Bu maçlardanda yüzünün akıyla çıkıp sezonu zor şartlarda en iyi yerde bitirip, yeni sezon öncesinde bir güven sağlamış olacaktır.

Burada teknik direktör Ünal Karaman ve teknik heyetinde görevlerini en iyi şekilde yapmak için gecelerini gündüzlerine karıştırdıklarından dolayı, ben şahsım adına zorlukları bildiğim için teşekkür ediyorum. Trabzonspor taraftarlarının da benimle aynı duygu, düşünce içinde olduklarından en ufak şüphem yok.

Sezon sonuna gelince kalacak ve gidecek oluncuların belirlenmesi, yeni transferlerin hangi mevkilere yapılması gerektiğini en iyi bilenler takımın teknik adamlarıdır. Transferlerin onların görüşlerine, bilgilerine değer verilmeden yapılmaması gerekir.

Trabzonspor’un yeni sezonda bakıldığı zaman iki oyuncunun savunmaya, iki oyuncunun orta sahaya ve iki oyuncunun da hücum bölgesine alınması gerekir diye düşünüyorum. Hem bir teknik adam olarak hem yıl boyu Trabzonspor’u yakından takip etmiş biri olarak.

Tabiki bu oyuncuların bazıları Türk bazıları yabancı olabilir. Yabancı oyuncuları alırkende Trabzon şehrine, iklimine, örf ve adetlerine uyup uymadıklarına en iyi şekilde araştırılması gerekir diye düşünüyorum.

Trabzonspor’a kalan sezonun son iki maçında başarılar diliyorum.

Gelecek günlerin Trabzonspor için en iyi şekilde olmasını temenni ediyorum.