Resmi Gazete'de yer alan TBMM kararına göre, Türkiye'nin güney kara  sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan gelişmeler ve süregiden çatışma ortamının  milli güvenlik açısından taşıdığı risk ve tehditlerin artarak devam ettiği  belirtildi.

Türkiye'nin, komşusu Irak'ın toprak bütünlüğünün, milli birliğinin ve  istikrarının korunmasına büyük önem atfettiği vurgulanan tezkerede, "Diğer  taraftan, Irak'ta PKK ve DEAŞ unsurlarının varlığını sürdürmesi, etnik temelli  ayrılıkçılığa yönelik girişimler bölgesel barışa, istikrara ve ülkemizin  güvenliğine doğrudan tehdit oluşturmaktadır." ifadesine yer verildi.

PKK/PYD-YPG ve DEAŞ başta olmak üzere, Suriye'de mevcudiyetini  sürdüren terör örgütlerinin Türkiye'ye yönelik eylemlerini devam ettirdiği; diğer  taraftan, Astana süreci ile başlayan ateşkesin kalıcı barışa ve çözüme  ulaştırılması yönünde Türkiye'nin ilgili diğer ülkelerle yürüttüğü çalışmalarda  kaydedilen önemli mesafe sonucunda, Türkiye'nin, Suriye sınırları içinde ilan  edilen gerginliği azaltma bölgelerinde terör faaliyetlerinin sonlandırılması ve  huzur, barış ve güvenliğin sağlanması bağlamında yükümlülükler üstlendiği  anımsatılarak, şunları kaydedildi:

"Bütün bu gelişmeler çerçevesinde, terör ile Irak ve Suriye'nin toprak  bütünlüğünü bozmaya ve sahada gayrimeşru oldubittiler oluşturmaya yönelik, milli  güvenliğimize tehlike oluşturabilecek her türlü risk, tehdit ve eyleme karşı,  uluslararası hukuktan doğan haklarımız doğrultusunda gerekli önlemlerin alınması  milli güvenliğimiz açısından hayati önem arz etmektedir.

Ayrıca, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarıyla, Irak ve  Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve bağımsızlığının teyit edilmiş olmasının ve yine  2170 sayılı kararda bu ülkelerdeki terör faaliyetlerinin kınanarak DEAŞ ve  benzeri terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı Birleşmiş Milletler üyesi tüm  ülkelere 1373 sayılı karar ve uluslararası hukuk çerçevesindeki sorumluluklarına  uygun şekilde gerekli tedbirleri alma çağrısında bulunulmuş olmasının ışığında,  Türkiye'nin DEAŞ ve diğer terör örgütleriyle mücadele amacıyla oluşturulan  uluslararası koalisyon bünyesinde iştirak ettiği faaliyetlerin sürdürülmesi de  önem taşımaktadır.

Bu mülahazalar ışığında, Türkiye'nin milli güvenliğine yönelik  ayrılıkçı hareketler, terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı,  uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve  Suriye'deki tüm terör örgütlerinden ülkemize bundan sonra da yönelebilecek  saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı  milli güvenliğimizin idame ettirilmesini sağlamak, Türkiye'nin güney kara  sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan ve hiçbir meşruiyeti olmayan tek taraflı  bölücü girişimler ve bunlarla ilgili olabilecek gelişmeler istikametinde  Türkiye'nin menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin  seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve  dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere, hudut, şümul, miktar ve  zamanı Hükümetçe takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin  gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı  ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı  kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, bu kuvvetlerin Hükümetin belirleyeceği esaslara  göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilebilmesi için her türlü tedbirin  alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin Hükümet tarafından  belirlenecek esaslara göre yapılması için 30 Ekim 2018 tarihinden itibaren bir  yıl uzatılması Genel Kurulun 3 Ekim 2018 tarihli 3'üncü Birleşiminde kabul  edilmiştir."

Editör: Haber Merkezi