Bazı olaylarda ve konularda işlerinize fasıla vermekte bilerek veya zorunlu hallerde de olsa mutlaka fayda olduğu tecrübelerle sabittir. Bu konuda da yani benim yazarlık mesleğine de 2 yıla yakın bir zaman için ara vermiş olmamın da fevkalade yerinde faydasını gördüm. Peki ne gördün? Diye sorarsanız. Etrafımızdaki kişileri, olayları, gerçek olanları, gülücüklerin sahtesi ile reelini. Var gibi olan saygı ve sevgi(!) lerin gerçekte olmadığını. Dost bildiklerimizde bir çoklarının sahte yüzlerini, kızdıklarımızı sevdiğimizi sevdiklerimizin de boş olduğunu anladık. Ya kendimize aynayı çevirdiğimiz de. Biz de birileri nezdinde kızıldığımız, sevilmediğimiz kişilerce öyle olmadığımız aslında böyle olduğumuz anlaşıldı. Yani taşlar yerlerine karşılıklı olarak daha stabil ve sabit oturduğunu fark ettik, müşahade ettik.
     Eğitimcilik ve Bilgi işlemcilik mesleğimizin ana unsuru olan yazarlık mesleğimizi de Trabzon basınında mecmua, gazete ve TV yorumculuğu olarak yaklaşık 25 yıl bizatihi faal olarak bu memlekette yürüttük. Fikirlerimizi, yazılarımızı, kişiliğimizi taktir edenler yanında tenkid edenler ve beğenmeyenler de oldu. Bu da hayatın doğal akışı içerisinde var olan bir durumdur. Zira her zaman söylerim “beni herkesin beğenmesi mümkün değildir hatta şart ta değildir”. Bu fikir aynasında baktığımızda hayatın bu tarafını veya yazarlık mesleğinin bu yönünü kabullenip bunca yıl bu meslekte dirsek çürüttük. Konularımız spor yanında güncel ülke ve memleket meseleleri ile birlikte siyasi konjörktürün akışında kendi bakış açımız nezdinde doğru ile yanlışı temyiz edebildiğimiz kadarı ile ortaya koyup kendi fikirlerimiz deklare ettik. Yine beğenildi veya beğenilmedileri de normal karşıladık. “Ellerine sağlık” yanında “Eleştiri” de aldık. Şimdi de yine alışıkanlığımızı terek edemiyerek mesleği icra etmeye koyulduk.
     Bidayette birlikte çalıştığım arkadaşlarımın ben onların kıymetini sanırım onlar da benim kıymetimi yukarıda izah ettiğimiz vechile gördük. Aynı ekibin Trabzon’un temiz yüzlü gazetesi olan “SONNOKTA” da bir araya geldiğini duyduğumda onların bana “Abi seni de aramızda görmek isteriz” davetlerini artık geri çeviremezdim. “yallah Tu bismillah” diyerek onların bidayette olduğu gibi yine yanlarında yerimiz aldık.
      Sağ olsunlar onlar da beni “Usta kalem” olarak deklare edip iltifatta bulundular. Şimdi bende bu köşelerde onlarla birlikte sizlerin dertlerine mahalli, olarak sıkıntılarınızı bu sütunlara aksettirerek yardımcı olmaya çalışacağım. Her zaman gerek E-mail adresimle gerek se facebook sosyal medya adresimle sizinle temas kurup bu ilin ve ülkenin yanlışlarına beraber yol göstereceğiz. Sporu da atlamak yok. Yılların sporcusu olmamız hasebi ile Futbolun profesyonel yüzü yanında amatör futbolun hatta Trabzon’da bir zaman Türkiye’yi sallayan Atletizm sporuynun de Trabzon’da neden kaybolduğunu birlikte irdeleyip Trabzon sporuna her dalda destek olmaya çalışacağız. İşte bu şekilde sizlerle el ele vererek sorunlarımızı kızmadan, darılmadan, kardeşçe, diyalog ile halletmeye çalışacağız. Bu sorunları çözerken kimseden hiçbirşey ummadan, korkmadan içierisine dalaıp çözüm ararken en büyük desteğim siz “Sonnokta okuyucuları” olacaktır.
     Görüşmek üzere beni izlemeye devam ediniz. Sevgilerimle.