Çünkü Trabzonspor’u sürekli eleştirmek zorunda kalmak gerçekten acı veriyor.
Çoğunlukla keçi boynuzundaki şeker misali gördüğümüz ufak tefek güzellikleri öne çıkararak durumu kurtarmaya çalışsak da, herkesin gördüğü aksaklıkların püf noktalarını da belirtmek zorundayız.
Aksi halde hem görevimizi yapmamış oluruz, hem de okuyucu nezdinde inanırlığımızı yitiririz..
Ayrıca yarım asırdan fazladır futbol topunun peşinde koşuşturan birisi olarak, kendi birikimimize de ihanet etmiş oluruz.
Bu yüzden acı da verse, moralimiz ve moraliniz de bozulsa, gördüğümüz aksaklıkları belirtip çareleri yönünde önerilerimizi yapmak gibi bir sorumluluğumuz vardır.
Zira bu sayfaları insana masal anlatmak için vermiyorlar!
***
Öncelikle şu tespiti yapalım.
Trabzonspor kurulduğundan beri böylesine sıkıntılı bir dönem yaşamadı.
Bu hem yönetim, hem de görev yapan teknik direktör için geçerlidir.
Çoğu seslendirilmese de sanılandan çok büyük olan ekonomik batağın yanında, takımın neredeyse tamamının sakat ya da cezalı olduğu bir dönemden geçiyoruz.
Böyle bir ortamda herkes gergin, herkes diken üstünde..
En küçük bir aksaklık ya da bunun düşüncesi bile görev yapanlarda panik yaratıyor.
İnanıyorum ki bu paniği en fazla yaşayanların başında Teknik Direktör Hami Mandıralı kardeşimiz geliyor.
Son olarak Konyaspor maçında sahaya eldeki imkanlara göre kimsenin itiraz edemeyeceği bir 11 sürdü ama, oyuncuların dağılımında ve sonrasında yaptığı anlamsız değişikliklerle yaşadığı bu paniği her haliyle yansıttı.
Osmanlıspor maçının çok başarısız solbeki Musa Nizam’ın yerine Yusuf Erdoğan’la başlaması yerinde de, defansif yönü zayıf Yusuf’un önünde geri vitesi olmayan Marin’in yer vermesinin..
Takım mağlupken ve gole ihtiyacı varken Cardozo’yu oyuna sokmak için Muhammet’i dışarı almasının izahı başka nasıl yapılır ki?
Ancak yine de, bir iki oyuncusu eksik olmasına rağmen Trabzonspor’la kıyaslandığında çok daha iyi elamanlara sahip Galatasaray, Mustafa Denizli’nin çok parlak kariyerini sıfırlama noktasına getirip ayrılmak zorunda bıraktığını düşündüğümde Hami Mandıralı’yı da fazla eleştirmek istemiyorum..
***
Çünkü Trabzonspor’un uzunca süredir inatla uyguladığı kendisine ters düşen icraatları sonunda bombayı patlattı.
Şimdi sözün bittiği yerdeyiz..
Ve Hami Mandıralı takım bazında uçurama yuvarlanmakta olan arabanın direksiyonundadır. Ve yeterince usta olmayan şoför
olarak freni, gazı karıştırması da son derece doğaldır!
***
Peki ne yapacağız?
Kaderimize razı mı olacağız?
Asla ..
Trabzonspor’u sevenlerin yardımıyla bu günler de geçer..
Örneğin ilk olarak Cuma Günü Avni Aker’i doldurarak takımımızın Mersin İdmanyurdu’nu yenmesine katkı yapmakla başlayabiliriz.
Bu takım bugünlere kolay gelmedi.
Hiçbir zaman sıradanlaşmaz. Ve asla pes etmez.
Çünkü o kendisini yücelten değerleri şahıslardan değil, 5 bin yıllık birikiminden alır.
Tarihi yok etmeye de kimsenin gücü yetmez.
Editör: Haber Merkezi