Dünya 3. Ayşe’nin Ödülüne Bakın!..
1996 doğumlu Ayşe Aydınlı , Trabzon’daki turistlik bir otelde servis elemanı olarak çalışıyor. Antalya’daki 3. Wushu Gençler Dünya Şampiyonası’nda Çinli sporcuya yenilerek, finali kaçırmış ve kilosunda dünya 3. olmuştu. Ailesinde 6’ sı sporla uğraşan 8 kardeşten biri olan Ayşe’nin, büyüklerden bir isteği oldu “Çocuklarınızı ya okul ya da spor diye zorlayıp spordan uzaklaştırmayın.” Ayşe kızımız “Ailem spor yapmama karşı çıkıyordu. Ayrıca şampiyonalara gittiğim için derslerimden geri kalmıştım. Okuluma dereceler getirdiğim halde hiç kimse bana yardımcı olmadı ve spor sebebiyle lise 3. sınıfta okuldan ayrıldım. Hâlbuki sporda gelişmiş ülkelerde öğrenci sporcular, değil okulu bırakmak, aksine büyük destek görüyorlar, burs bile alıyorlar. Bu yüzden milyonlarca genç nüfusumuz olmasına rağmen, ülkemizden elit sporcular fazla çıkmıyor. Yarıda bıraktığım liseyi bitirmek ve ileride beden eğitimi öğretmeni olmak istiyorum. “Ayşe’yi, Başbakan R.Tayyip Erdoğan tebrik etmiş, ardından kendisini Spor Bakanına yönlendirmişti. Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’da kendisini tebrik ederek, ona büyük bir ödül vermiş, bir kalemle, bir de defter !.. Niye mi ? Volkan Konak’ın “Sen kağıt ol ,ben de kalem, yaz beniii, beniii, beni” adlı parçasını çok sevdiği için herhalde, Bu hediyeleri kim verdiyse , çok vermiş. Yarısını geri alsın bari !..




Transfer Hamleleri
Mayıs ayı geldi ve transfer haberleri artık gündemin en çok konuşulan maddesi olmaya başladı. Takımlar geçen bir sezonun ardından yeni oyuncuları kadrosuna katmak ve gelecek sezon farklı hedeflere koşmak için çalışmalarına başladı. Trabzonspor'da da gözler transferde. Yabancılardan yeterli verimi alamayan Bordo Mavili yönetim, Zokora'yla başladığı yabancı hareketine önümüzdeki günlerde farklı isimlerle devam edecek gibi gözüküyor. Colman, Janko ve Bamba sırada. Aslında önemli olan kimlerin gideceği değil sanırım. Herkes az çok bu isimleri tahmin edebiliyor. Yönetimin yabancı transferindeki stratejisi geçmişteki hatalar unutulmadan işleme konmalı ve ona göre hareket edilmeli. Yabancıların kulüplere getirdiği külfet iflas noktasına getirecek kadar tehditkar olmuşken, ucuz, gelecek vadeden ve ülkemize uygun oyuncular bulunup alınmalıdır. Yerli oyuncu da hata şansı biraz daha az. İşte bu noktada Trabzonspor'un transfer hamleleri de bu yönde yapılmalıdır. Erkan Zengin Beşiktaş'ta oynayamadığı için çıktığı Anadolu macerasından alnının akıyla yoluna devam eden önemli bir oyuncu. Eskişehir'de ki misyonunu tamamladığına inanıyor. Tekrar büyük bir takımda fırsat yakalayıp marifetlerini göstermek için teklifler bekliyor. 4 yıllık daha sözleşmesi olmasına rağmen 2 milyon Euro bonservis bedeliyle satılacak. Trabzonspor'dan kendisine dolaylı teklif yapıldı. Daha önce İstanbul'u denemiş biri olarak Konyalı olan İsveç milli takım oyucusu Erkan Zengin’in, Trabzonspor'un teklifine sıcak baktığını da söyleyebiliriz.







Maçlar Hoş da Stadyumlar Boş!..
Bursaspor yönetimi  TFF’ye restini çekti  “Biz önümüzdeki sezon tüm biletlerimizi, kombine olarak satışa çıkaracağız. Maç günü bilet satılmayacak . Bu yüzden  İstanbul kulüplerine kepçe ile biz ve Trabzonspor’a kaşık ile verdiğiniz pasolig’ten gelecek maddi  yüzdelerini  biz kabul etmiyoruz.  Trabzon yönetimi  kabul ettiyse bu onların sorunu. Bursaspor olarak asla pasolig kartına geçmeyip , tüm koltuklarımızı kombine olarak satışa çıkaracağız” dedi. Haliyle güneşli bir havada hatırı sayılır sayıda Bursasporlu ve Trabzonsporlu bayanlar ve çocuklar, ücretsiz biletlerini  alarak Bursa Atatürk stadyumunda oynanan ve 2-2 biten Bursaspor-Trabzonspor karşılaşmasını izlemeye  geldiler. Çıplak gözle izlediğimiz son Bursa deplasmanında , Trabzonspor takımının ve yedek kulübesinin  konsantresini çok  eksik gördük.. Kafalar rahat değil belli. Trabzonspor  Kulübün başkanı ve yönetimi olarak teknik adamınızla halen daha oturup sözleşme yapmazsanız sayın Hacıosmanoğlu, bitime son iki hafta kalan ligde, Galatasaray ve Antalya   maçı sonrasında Avrupa kuplarına el sallamanız da sürpriz olmaz.





Tebrikler Köy Takımı Düzyurtspor’a
Düzyurtspor ilk kez mücadele ettiği Spor Toto 3.Lig 2.Grup’ta, sezonu 65 puanla ilk sırada tamamlayarak şampiyonluğa uzandı. Tam 30 hafta liderlik koltuğunda saltanat sürdü. Geçmişte büyük sıkıntılar yaşayan Düzyurt 2. Lig’e yükselerek, kendi çocuklarıyla önemli bir başarıya imza attı. Turuncu-yeşilli kulüpte, emeği geçen herkesi gönülden kutluyoruz. Eğer başkan ve yönetiminiz iyi niyetli ise futbolcularını kandırmayıp verdiği sözü hep tutarsa işte böyle şampiyon olur ama bölgemizdeki bazı profesyonel kulüpler gibi, futbolcunun ve çalışanın alın terini vermeyip, hep yalan dolanla, oyalamalarla  işi götürmeye çalışırsa layık olduğu ve hak ettiği yere gider, küme düşer.




KTÜ’nün Logosu Sarı-Lacivert mi?
Doğu Karadeniz Bölgesi’ne hitap eden, Trabzon’daki  Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin logosu sarı lacivert mi?.. Dikkat etmemişiz, önce inanamadık, bu sefer logoya daha dikkatli baktık ki, evet sarı lacivert, halbuki  biz KTÜ’nün resmi  logosunu mavi beyaz biliriz. Bu bile yanlış niye mi? Gidin Bolu’ya, Samsun’a üniversitelerinin  logosu kırmızı beyazdır, Giresun’unki  yeşil beyaz, Ordu’nunki mor-beyaz, Kayseri’ninki sarı kırmızı ama gelin Trabzon’a  sarı lacivert. Hadi olsun diyelim lacivert beyaz, o da olmadıysa hadi  olsun mavi beyaz. Çevre illerdeki yüksek okullarıyla beraber 60 bin civarında öğrencisi olan ve tam yarım asırdır, 1955 yılından beri bu ülkeye ve ülke dışına öğrenci yetiştiren KTÜ’ den dileğimizdir. Logonuzu lütfen bir kez daha masaya yatırın ve görüşün . Şeklini değilse de rengini, alacağınız bir kararla Bordo Mavi yapın. Yani mavinin üzerindeki  “1955 Karadeniz Teknik Üniversitesi” yazan sarı  renkteki  harfleri bordo yaparsanız , bu şehir bu olumlu girişiminizi mutlaka değerlendirecektir.




6 İLE 1
61 rakamı Trabzonlu için ayrı bir anlam taşır. Çoğumuzun  a-mail adreslerinin sonunda 61 vardır. Şifreler ya 61'le başlar ya da 61 ' le biter. Maçlarda 61. dakika şovları zirve yapar. Saatlerin gösteremediği dakikadır 61 ama Trabzonlu 6 ile 1'in asaletini, samimiyetini ve sihrini hep zirvede yaşar. 61 çılgınlığı ve yaratıcılığı bitip tükenmez Trabzon insanında. Hasta yatağında yatarken bile nabzının 61 'e vurduğu anı monitörde yakalayıp fotoğraflamak için nabız atışını düşürecek kadar da Trabzonludur, fanatiktir. İşte size örneği, alttaki  bu fotoğrafta...




TGC
Üyesi olduğum Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'ne yönelik sitemlerimi yazmamın doğruluğuna inanmasam da, bir iki satır karalamak için şartların çoktan oluştuğunu söyleyebilirim. Mevcut yönetime oy vermemiş bir üye olarak üyelerin teveccühü ile göreve getirilen yönetim kuruluna da saygı duyduğumu açıkça belirtmek isterim. Bir parçası olmaktan her zaman gurur duyduğum Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nin geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği “2013 Yılının Başarılı Gazetecileri’’  ödül törenine bizzat Sayın Başkan Turgut Özdemir tarafından çağrıldım, ancak gitmedim. Her yıl süre gelen bir geleneğin bozulduğu, gazetecilerin başarılarının ödüllendirildiği bu mutlu günlerinde yanlarında olan eş ve çocuklarının davet edilmediği en anlamlı gece için, yönetim kurulunun en azından üyelerini aydınlatması gerektiğini düşünüyorum. Trabzon'un saygın iş adamlarının Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'ne yaptığı katkılar da göz ardı edilemez. Her dönem törenlerde görmeye alışık olduğumuz belli, başlı iş adamlarımızın çağrılmaması da aydınlatılmaya muhtaç bir başka konu diye düşünüyorum. (C.K)
Editör: Haber Merkezi