Salih Dursun'a göre KIRMIZI KART!..

Olaylı galatasaray maçında hakeme gösterdiği kırmızı kart ile bir anda dünya gündemine oturan salih dursun, yaptığı hareketin bir milat olması temennisinde bulundu. <img alt="" src="/public/userFiles/salih-dursuna-gore-kirmizi-kart_064.jpg" />

17.03.2016 - 00:00 Yayınlanma

Olaylı galatasaray maçında hakeme gösterdiği kırmızı kart ile bir anda dünya gündemine oturan salih dursun, yaptığı hareketin bir milat olması temennisinde bulundu. “anlık bir reaksiyondu” diyen dursun, “tek isteğimiz var; futbol adil yönetilsin. Gerisini biz hallederiz” diye konuştu.

Hakeme gösterdiğim kırmızı kart anlık bir reaksiyondu. Bu hareketimin böylesi bir gündem yaratacağını hiç düşünmedim. Sonrasında domino etkisi yarattı. Başkanımız da “Bu düzen değişecek” dedi. Evet bu düzen değişmeli, futbol adil yönetilmeli.

Maç kazandığımızda Trabzon’dan ayrılmak istemiyorum. Dışarı çıkıp insanların yüzündeki o gülümsemeyi görmek güzel oluyor. Ama kaybettiğimiz zaman evden dışarı çıkmaya yüzüm olmuyor.

FUTBOL OYNARKEN KİMSEYİ TAKLİT ETMEK İSTEMEDİM AMA ROBERTO CARLOS’U HEP TAKDİR ETTİM”

Kimse gibi olmak istemedim ama takdir ettiğim oyuncular vardı. Roberto Carlos’un hem futbolculuğunu hem de kariyerini çok beğenirim.

Salih Dursun, 12 Temmuz 1991 yılında Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde dünyaya geldi. Hikâyesi birçok futbolcunun ki gibi mahalle arasında oynadığı maçlarla başlıyor. Oturduğu semtin takımı olan Garajlar Taçspor’da oynadığı dönemlerde gerçekleşen bir turnuvada antrenör Ercan Zorlu tarafından fark edilen Salih, uzun süre Sakaryaspor’da bir nevi alt yapı eğitimi aldı. Futbolculuk hayatına Sakaryaspor, Kayserispor ve Galatasaray gibi takımlarda devam eden genç defans oyuncusu kiralık geldiği Trabzonspor’da oturmuş karakteri, duruşu, özgüveni ve ne istediğini bilen tavrı ile adeta taraftarın sevgilisi haline dönüştü.

Son dönemlerde sıkıntılı günler yaşayan takımının özellikle hakemler tarafından katledilişine daha fazla dayanamayan genç futbolcu, 21 Şubat’ta Türk Telekom Arena’da oynanan Galatasaray maçında hakem Deniz Ateş Bitnel’e kırmızı kart göstererek adaletsiz futbol düzenine “hayır” dedi. Salih o an neler yaşadı, neden böyle bir davranışta bulundu? İşte bu sorularımızın cevabı için Bordo- Mavili takımın başarılı defans oyuncusu ile bir araya geldik, yaşanılanları konuştuk. Eşi Deniz Dursun Hanım ve minik oğlu Yusuf Eymen’in de eşlik ettiği röportajımızda bakın neler konuşuldu!

Seni kim keşfetti, futbola nasıl başladın?

Futbola 12 yaşımda mahalle takımım olan Garajlar Taçspor’da başladım. O zamanlar turnuvalar düzenleniyordu ve Sakaryaspor ile maçımız vardı. O maçı izleyen Ercan Zorlu hocam beni Sakaryaspor’a kazandırdı. Beş yıla yakın bir süre Sakaryaspor’da futbol eğitimi gördüm. O dönemler alt yapı sahalarımız olmadığı için zor durumlarla karşılaşıyorduk ama kaliteli oyuncu gruplarına sahiptik.

Oyunculuğa başladığın yıllarda en büyük destekçilerin kimler oldu?

Timur Şahinel ve Murat Balaban hocamın üzerimdeki emekleri çoktur. Çok iyi antrenörler ve bana kendimi geliştirmem konusunda önemli katkı sağladılar.

Neden futbolcu olmak istedin? Hayalin miydi yoksa para kazanmak için mi?

Eskiden mahalle aralarında maç yapardık. Saklambaç veya yakalamacılık oynardık. Yani vaktimiz hep sokak aralarında geçerdi. Topla ilişkimin güzel olduğunu düşündüğüm için futbolcu olmak istedim. Arkadaşlarım da iyi oynadığımı her zaman dile getirirdi. Kendimi fark ettikten sonra bu meziyetimin üzerine gitmek istedim. İnsanın iyi yaptığına inandığı bir işte takdir edilmesi hoşuna gidiyor. Ben de öyle bir hevesle başladım.

AİLEM HEP ARKAMDA OLDU

Peki, bu kararına ailen nasıl bir tepki gösterdi?

Hep arkamda durdular. Onların bana gösterdiği olumlu yaklaşım hoşuma gitti. En çokta kötü alışkanlıklardan uzak durmam için bu fikrime saygı duyup, bana destek çıktılar. Üç kardeşiz ve ailemde benden başka profesyonel futbolcu yok. Babam futbol tutkunudur. Bazen beni acımasızca eleştiriyor. Neden şurada çalım atmadın, niye ortayı iyi yapmadın ya da orada pas verebilirdin tarzında eleştiriyor. Ama artık özel çalıştığım antrenörüm var. Eleştirilerimi artık o yapıyor. Artık babamı bile profesyonelleştirdi. Eskisi gibi eleştiremiyor, sadece izliyor!

FUTBOLU SALİH’LE SEVDİM

Deniz Hanım siz futbola meraklı mısınız, anlar mısınız futboldan?

Deniz Dursun: Salih’i tanımadan önce futboldan hiç anlamazdım. Hatta babam maç izlerken kapatmasını söylüyordum ama sonra Salih karşıma çıktı.

Peki, siz eşinize eleştiri yapar mısınız?

Her zaman eleştirmem. Genelde kendi haline bırakırım. Sonuçta benden daha bilgili ve ne yaptığını biliyor. Arada bir eleştiri duyar benden.

Salih Dursun: Özellikle kartlarımı eleştirir.

Maçları izler misiniz?

Deniz Dursun: Trabzonspor’un tüm maçlarını takip ediyorum.

KAYBEDİNCE ZEHİR KAZANINCA BAL

Salih’in kaybedilen ya da kazanılan bir maç sonrası evdeki psikolojisi nasıl oluyor, anlatır mısınız?

Deniz Dursun: Eğer maçı kaybetmişlerse stresli olur. Sabaha kadar uyku uyumaz. Kaybetmeyi hazmedemeyen biri Salih. Kazanırlarsa çok keyifli olur o galibiyet havası evimize yansır.

Merak ettim, nasıl tanıştınız?

Salih Dursun: İkimiz deSakaryalıyız, aynı mahalleliyiz ama birbirimizi hiç tanımıyorduk. Ortak arkadaşlarımız vasıtasıyla tanıştık. Sonra birbirimizi sevdik ve evlendik.

Deniz Dursun: Babalarımız 15 yıllık arkadaşmış ve biz bilmiyorduk. Öğrendiğimizde hepimiz çok şaşırdık.

DIŞARI ÇIKMAYA YÜZÜM OLMUYOR

Tatiller de memleketine gider misin?

Zaman zaman giderim ve ailemi ziyaret ederim. Onun dışında özellikle maç kazandığımız zaman Trabzon’da kalmak istiyorum. Çünkü galibiyet havasını burada yaşamayı seviyorum. Kaybettiğimizde ise evden çıkmak istemiyorum. Açıkçası biz çıkamıyoruz. Yani yüzümüz olmuyor dışarı çıkmaya. Çünkü mağlubiyet bizim sahada yapmış olduğumuz bir hatayla alakalı oluyor. Artık toparlamamız gerektiğini biliyorum. Trabzon halkının yüzündeki üzgün ifadenin sorumlusu olmak çok ağır. Burada 7’den 70’e herkes Trabzonsporlu ve takımını çok seviyor.

O KART MİLAT OLMALI

Bütün dünya konuştu. Maçın hakemine kırmızı kart gösterdin. Bu hamleyi nasıl yaptın, o an neler düşündün ve neler yaşadın?

Şunu belirtmek isterim. Kesinlikle planlayarak yaptığım bir hareket değildi. Anlık bir reaksiyondu. Bu hareketimin böylesi bir gündem yaratacağını hiç düşünmedim. Sonrasında domino etkisi yarattı. Başkanımız da “Bu düzen değişecek” dedi. Evet bu düzen değişmeli, futbol adil yönetilmeli. Bazı eleştiriler de aldım. “Futbolcunun hakeme böyle yapmaması lazım” şeklinde. Haklı olabilirler. Bir şey söylemiyorum. Sonuçta biz futbolumuzla gündeme gelmeliyiz. Ama bir emek veriyorsunuz, sonra hatalı ya da kasıtlı kararlarla o emeğiniz yok sayılıyor. Ben kimseye saygısızlık yapmak istemedim. Sadece herkesin işini doğru, adil ve hakkaniyetli şekilde yerine getirmesi gerekiyor. Diğer türlü iş farklı yönlere kayıyor. Biz futbolcuların işi saha içidir. Saha dışıyla çok ilgili değiliz. Başkanımız ve yönetimimiz zaten gereken mücadeleyi veriyor. Salih Dursun olarak ben ve arkadaşlarım Trabzonspor’u daha iyi yerlere getirmek için uğraşıyoruz. Buna herkes emin olsun.

BABASINI BİLE TANIMAZ

Deniz Hanım, Salih’in saha içinde farklı bir kimliğe büründüğünü düşünüyor musunuz? Daha agresif, daha sahiplenici gibi?

Deniz Dursun: Evet düşünüyorum. Eşim olduğu için yaşananlara biraz daha duygusal bakıyorum. Örneğin sakatlık durumunda her futbolcu eşi gibi ben de hop oturup hop kalkıyorum. Saha içindeki Salih için, “Babasını bile tanımaz” dersek çok uygun olur.

Salih Dursun: Öyle olmak ve hakkını vermek gerekiyor diye düşünüyorum. Hangi takımda oynarsan oyna oraya bir bağın olması gerekiyor ki başarılı olabilesin. Ben küçüklüğümden bu yana gazozuna bile maç oynasak kaybetmeyi değil kazanmayı seviyorum. Belki de benim sahadaki duruşum budur.

Bebek konusunda Deniz Hanım’a yardımcı oluyor musun?

Elimden geldiğince ediyorum. Bu aralar sadece sevme kısmındayım. Çünkü yorgun oluyorum. Geceleri uyumam lazım, sabah idman oluyor. Eşim de bana karşı hep anlayışlı. Beni hiç uyandırmıyor bazen gidip başka odada çocukla ilgileniyor. Allah eşimden razı olsun.

BİR KIVILCIM YETECEK

Takım olarak sıkıntılı bir dönemden geçiyorsunuz. Arka arkaya alınan mağlubiyetler var. Sence bu durumdan çıkılması için ne yapılması gerekiyor, neye ihtiyaç var?

Sahada hocamızın verdiği görevleri layıkıyla yerine getirerek ve birbirimizle yardımlaşarak aşabiliriz. Ne kadar iyi bir takım olursan ol önce bir bütün olmak gerekir. Birlikteliği sağlayamazsan bir maç kazanırsın ama ondan sonrası gelmez. Bizim de ihtiyacımız olan tek şey aile olabilmek. Tüm arkadaşlarımın bunun için büyük bir çabası var. Biz bu ortamı tam anlamıyla oturtabilirsek o zaman bu sıkıntılardan rahatlıkla çıkarız. Rahat rahat dışarıda gezebiliriz. Çok basit olan şeyleri bazen biz gözümüzde büyütüyoruz. Oysa o kadar kolay ki birlik ve beraberlik sağlayıp buna inanmak. Şuan sıralamada geride olsak bile çok fazla bir puan farkımız yok. Ufak bir kıvılcım bize iyi gelecektir. Önemli olan saha içinde büyük savaşmaktır.

Deniz Hanım evde Karadeniz yemekleri yapar mısınız?

Deniz Dursun : Normal yemekler yaparım, standart. Özellikle yaptığım bir Karadeniz yemeği yok. Ama haftada bir kere mutlaka hamsi, balık yeriz. Bu anlamda Karadeniz’in nimetlerinden faydalanıyoruz.

Peki, şehri ve insanlarını nasıl buldunuz?

Deniz Dursun : İnsanlar çok sıcakkanlı. Benim dedem de Giresun’dan çıkıp Adapazarı’na yerleşmiş. Yani bir Karadenizli yanım var. O yüzden hiç zorlanmadım. Her gün çocuğumu dışarı çıkarırım. Dolaşmak için özellikle sahili tercih ediyorum.

Kaç yıl daha oynamak istersin?

35 yaşına kadar oynayabileceğimi düşünüyorum. Ama antrenör olmak istersem çok geciktirmem ve daha erken bırakabilirim.

Futbol oynarken bir idolün var mıydı?

Kimse gibi olmak istemedim ama takdir ettiğim oyuncular vardı. Roberto Carlos’un hem futbolculuğunu hem de kariyerini çok beğenirim. Yine Milan takımının hepsi diyebilirim.

BU TARAFTAR HİÇBİR YERDE YOK

Taraftarlar için neler söyleyeceksin?

Trabzonspor taraftarlarının takımını sevdiğini biliyordum. Ben de Sakaryalıyım Sakaryaspor’u çok seviyorum. Taraftarlık duygusunu ben de yaşadım ama Trabzon’da taraftar olma hissiyatı bambaşka. Burada herkes futbol hayranı ve bir fikre sahip. Kadınlar bile en az erkekler kadar fanatik.

Buraya geldiğinde şehir beklentilerini karşıladı mı?

Şehir olarak hiç sıkıntı yaşamadım. Trabzon insanı zordur derler ama bence öyle bir durum yok. Şehir halkının tek bir isteği var o da Trabzonspor’u iyi yerlerde görmek. Ve bizler de bunu başarıp bu insanları mutlu etmeliyiz.

Geride kalan maçlar için neler düşünüyorsun? Sence sezon sonu nasıl bir tablo olmalı?

En kötü ihtimali düşünüyorum ve ligi 6. sırada bitirmemiz gerektiğine inanıyorum. Sezon sonu başımızı yastığımıza koyduğumuzda o kadar sıkıntı yaşadık ama buna rağmen 6. bitirdik diyebilelim ki bir dahaki sezona mutlu ve keyifli başlayalım.

TRABZON’DA KALMAK İSTİYORUM

Kiralık bir oyuncusun ve sezon sonu sözleşmen bitiyor. Ne yapmak istiyorsun, kafadan ne geçiyor?

Ben burada kalmak istiyorum ama sezon sonu ne olur bilemiyorum. Sonuçta Trabzonspor büyük bir kulüp ve seneye şampiyonluğa oynayacak. Dediğim gibi gönlüm kalmaktan yana ama futbol bu, ne olur ne olmaz diye de bir açık kapı bırakıyorum.

Futbolu bırakmayı düşündün mü hiç? Daha önce verdiğin bir röportajında bırakmak istediğini söylemişsin?

O yanlış anlaşılmış. Arkadaşımdan bir yumruk yemiştim ve o anın hırsıyla öyle bir laf ettim sanırım. Çocukluk işte…