Allah’tan dipteki takımlar da içeride dışarıda ha bire yeniliyor.
Yoksa durumumuz çok daha vahim olacaktı.
Böyle bir durum tespitinden sonra şunu da söylemeden geçmeyelim.
Süper Lig’in en kötü futbolunu oynayan iki takımdan birisidir Trabzonspor.
Diğeri de Galatasaray’dır.
Küme düşmeyi neredeyse garantileyen Mersin İdmanyurdu ise hem bizden hem de Galatasaray’dan bu yönüyle daha iyi durumdadır.
En azından yenilirken savaşıyorlar..
Teslimiyetçi bir görüntü çizmiyorlar..
***
Böyle bir girişten sonra şunu da belirtelim ki; buna rağmen daha önce de defalarca yazdığımız gibi bu saatten sonra Trabzonspor’un asıl sorunu saha sonuçları değildir.
Bugün yenilirsin, yarın yenersin..
Yapılması gereken ilk iş; “Biz ne yaptık ki, ikinci olduğunda bile antrenörünü başarısız bulup kovduğumuz Trabzonspor’u bu hale getirdik?” sorusunun cevaplarının bulunmasıdır.
Bu cevapları bilenler halen hayattadır.
Hiç komplekse kapılmadan, yaşanan gerçekleri, var olan bilgileri kendi düşüncemizle harmanlayıp bir an önce bir yerden başlamak gerekir.
Yok eğer, biz değil de illa da ben düşüncesiyle davranıp, pansuman tedbirlerle durumu kurtarmaya çalışırsak, çok uzak olmayan bir vakitte bu hasta, organ nakliyle bile ayağa kalkamaz duruma gelir..
***
Bildiğim kadarıyla şu sıralar tüzük tadilatı çalışmaları yürütülmektedir.
Bu büyük bir fırsattır.
İlk önce yapılması gereken uyulması kesinlikle zorunlu bir ‘Trabzonspor Anayasası’ hazırlamaktır.
Bu anayasada, kulübün transfer politikasından , yönetimlerin mali harcamalarına..
Kadronun oyuncu yapısının nasıl olacağına..(Örneğin 26 kişilik kadronun kaç tanesi Trabzonlu oyuncu olacak, alt yapıdan her yıl kaç oyuncu alınacak, Trabzon doğumlu olmayan ama Trabzonspor formasının gerektirdiği anlayışla mücadele edebilecek kaç yerli futbolcu olacak ve yabancı oyuncu transferinde nasıl bir politika izlenecek)
Ayrıca kulüp üyeliğinden, taraftar politikasına, basınla ilişkilere kadar en ince detaylar kaleme alınmalı Trabzonspor’un geleceği yönetimlerin kişisel tasarruflarına bırakılmamalıdır.
Bunlar hayata geçirilmedikten sonra Ali yapmaya, Veli bozmaya devam eder, bir süre sonra da ortada Trabzonspor gibi bir Trabzonspor kalmaz..
Bizler de çocuklarımıza, torunlarımıza “Siz bakmayın bugünkü haline, bu takım bir zamanlar efsaneydi, şöyleydi, böyleydi” diyerek hikayeler anlatmaya devam ederiz..
Sayın Muharrem Usta ve yönetiminin asıl ve büyük başarısı tez elden bir Trabzonspor Anayasası hazırlatmak olacaktır.
Yoksa, dün Hacıosmanoğlu’nun, bugün Usta’nın, yarın Hekimoğlu’nun, öbür gün bir başkasının fotoğrafları kulüpteki ‘Trabzonspor’un başkanları’ panosuna asılır ama, değişen hiçbir şey olmaz.
Camia, ‘Maziye bir bak’ şarkılarıyla avunur durur!
Editör: Haber Merkezi