Bu yerel seçimde de aday adayı bolluğu yaşanıyor.

Özellikle AK Parti’de aday adayı sayısı bir hayli fazla. Elbette aday adayı olmak herkesin en demokratik hakkıdır.

Ancak bu iş git gide ayağa düşüyor gibi. Kaliteli aday adayları ortaya çıktığı gibi bazı kalitesiz aday adayları da ortaya çıkıyor.

Bana göre tüm siyasi partiler belediye başkan aday adayları için belli kriterler ortaya koymalı.

Kamuoyunda tartışılan, neredeyse iki cümleyi kurup bir araya getiremeyen, belediyecilikten bihaber olan, projesi olmayan, şehrin ve ilçelerin sorunları karşısında çözüm üretebilmek için yeterli bilgi birikimine sahip olmayan belediye başkan aday adayları, partisi tarafından aday gösterilmesi dahi partisine zarar veriyor.

Vatandaşlar diyor ki “Belediye başkan aday adaylığı bu kadar basit midir? Belli bir saygınlığı olmayan aday adaylarını karşımıza neden çıkarırlar anlayabilmek mümkün değil” diyor.

Peki sizce vatandaş haksız mıdır? Bence değildir; bu işler bu kadar basit olmamalı.

Belediye başkanlığı saygınlık gerektirir, tecrübe gerektirir, şeffaflık gerektirir, elbette hatasız kul olmaz ama yasal olarak hiçbir suça bulaşmamayı gerektirir, vizyon ve misyon gerektirir, icraatçı olmayı gerektirir, görevi ve mesleği ne olursa olsun adı ihalelerde geçmemesi gerekir.

Bu kriterleri daha da artırabiliriz; sözün özü şu ki aday adayı dahi olsa bu kriterlere uymayan aday adayları partilerine zarar veriyor.

Menfaatçi aday adayları ile liyakat kurallarına uyan hizmet sevdalısı olan aday adayları ayırt edilmeli. Aday adayları için belli kriterlere uymayanların aday adaylık başvuruları kabul edilmemeli veya iptal edilmeli.

Antipatik olan aday adayları ile hiçbir yere gidemezsiniz; bu aday adayları seçim çalışmalarında fayda yerine zarar getirir.

Elbette sözümüz temiz aday adaylarına değildir, tartışılan, yargılanan ve vatandaşlar tarafından kabul görmeyen aday adayları içindir.

İNŞAAT TAMAM DA  ÜRETİM NE OLACAK?
Hem şehrimizde hem de ülkemizde inşaat sektörü hızla gelişiyor.

Bu kaçınılmaz bir durum, ihtiyaçtan dolayı yüksek katlı binalar, iş merkezleri hızla yükseliyor.

Kanuna uygun, şehir tamamıyla betona teslim edilmeden yeşil alanı da olmak üzere bu yapılar yapılsın ama istihdam ve üretime yönelik hamlelerde yapılsın.

Başta şehrimiz olmak üzere ülkemizde üretime dayalı yatırımlar yapılmadıkça ekonomik krizden kurtulabilmemiz çok zor.

İnşaat sektörüne kafa yorulduğu gibi birazda üretime yönelik yatırımların hayata kazandırılması için kafa yorulsa şehrimiz ihya olurdu.

Ama kimse bu konuda kafa yormuyor.