Beşikdüzü Belediye Başkanı Orhan Bıçakçıoğlu, bu yılın sonunda hayata geçirmeyi planladığı teleferik projesinin kabinlerini Fransa’nın Lyon kentinde test etti.
Ardından da kabinleri satın aldı. Sayın Bıçakçıoğlu’nu tanıyanlar iyi bilir.
O yaş tahtaya öyle kolay kolay basmaz. Hem kabinlerin kalitesini test etti hem de kabinleri daha ucuza getirmek için firma sahipleri ile sıkı pazarlık içine girdi.
Çok da güzel yapıyor. Lakin bu ülkenin çöpe atılacak parası yok. Sayın Bıçakçıoğlu tam da bunu yapıyor. İnşallah bu proje şehrimize büyük katkılar verecek.
Bazıları şöyle düşünüyor. ‘Teleferik yapılıyor ama 250-300 kişilik kapasiteye sahip kabinlere turist doldurabilecekler mi?’ Ben de diyorum ki Başkan Bıçakçıoğlu, bu teleferik projesini yapıyorsa ilçeye turist çekmesini de bilir. Şundan eminim ki Bıçakçıoğlu, ilçesine turistleri çekmek için daha şimdiden tanıtım çalışmalarına başlamıştır bile. Bu çalışmalara da devam edecektir.
En azından Bıçakçıoğlu’nun elinde önemli bir koz var. Yani turistleri cezbedebilecek teleferik projesi. Bazı yetkililerimizin sürekli dile getirdiği ‘Bizim şehrimiz cennetten bir köşe. Doğa harikasıdır. Gelin siz de bu güzellikleri görün’ diyerek Başkan Bıçakçıoğlu bu cümlelerin arkasına sığınmadı. Bıçakçıoğlu direk icraata geçerek turizm potansiyelini artırmak için ilk
teleferik projesini yaptı.
Buraya kadar her şey güzel. Ancak bazı durumlar dikkatimi çekti. Sayın Bıçakçıoğlu’nun teleferik kabinlerini Türkiye’den değil de Fransa’dan alması ilginç geldi bana. Bazı sorular kafama takıldı. ‘Bıçakçıoğlu neden Türkiye’den değil de yurt dışından bu kabinleri satın aldı. Acaba bizim ülkemizde teleferik kabinleri veya sistemi üretilmiyor mu?’ diye.
Kendimce biraz araştırma içerisine girdim. Ancak yaptığım araştırmada ülkemizde ne yazık ki teleferik sistemi üretebilen herhangi bir firmaya rastlayamadım.
Belki yanılıyorumdur diye düşündüm. Belki vardır. Kendi araştırmamla tatmin olamadım. Bir de bu mega projeyi hayata geçiren Başkan Bıçakçıoğlu’na sorayım dedim.
Sonuçta Bıçakçıoğlu, gerekli tüm araştırmaları yapmıştır.
Başkan Bıçakçıoğlu’na konuyu sorduğumda bana Türkiye’de sadece bir teleferik firmasının olduğunu onun da birkaç yıl önce üretim yapmadığını yurtdışında kaliteli, modern ürünlerin üretildiğini dile getirdi.
Evet, durum bu. Ben şunu ifade etmek isterim ki madem biz turizmde atağa kalktık. Ülkemizin birçok yerinde madem ki teleferik projeleri yapacağız. O zaman ülkemizde teleferik kabinlerini, a’dan z’ye tüm malzemelerini üreten firmalarımızın da olması gerekir. Paramız, dış ülkelere gideceğine bizim ülkemizde kalmalı. Ayrıca hem bu ürünleri bizler yurtdışına da pazarlayabiliriz. İnşallah yakın zaman içerisinde o da olur.
NEDEN SADECE ÇEBİ TEPKİ KOYDU?
Geçtiğimiz hafta Samsun’u ziyaret eden Suudi Arabistan Riyad ve El Kasım Bölgesi Turizmci ve İşadamlarından oluşan heyet Vali İbrahim Şahin’i de makamında ziyaret ederek hem Samsun’un hem de bölge turizmini masaya yatırdılar.
Vali Şahin’in şehrimizin turizmiyle ilgili söylediği sözler çok da hoşumuza gitmedi. Arap turizmcilere seslenen Vali Şahin, ‘Arap turistlerin yoğun olarak uğradığı yer olan Trabzon ili artık yoğunluğu kaldırmamaya başladı. O bölgelere gelen turistlerin Ordu, Giresun, Samsun ve Sinop gibi illere kayması gerekiyor’ sözleri çok da şık olmadı.
Trabzon turist yoğunluğunu çok şükür kaldırıyor. Hatta otel sayıları her geçen gün artıyor. Yatak kapasitesi sürekli artıyor.
Vali Şahin’in bu sözlerine şehrimizdeki onca yetkilimizden sadece Ortahisar Belediyesi Başkanvekili Selahaddin Çebi’nin tepki koyması canımızı daha da sıktı. Şehrimizin sahipsiz olmadığını hissettirdiği için Sayın Çebi’ye teşekkür ederim.
Hani bazı yetkililerimiz sürekli diyor ya ‘Bölge illerimiz bizim kardeşimiz’ diye. Evet onlar bizim kardeş illerimiz, hep birlikte kalkınalım. Ancak bizim bu iyi niyetimize, sanırım komşu illerimizden bazıları sahip değiller.
