Trabzon’un Maçka kırsal alanındaki Şehit Eren Bülbül ve Şehit Asker olayının haberlerini hem Trabzon Yerel Medyasından ve hem de ulusal medyadan takip ettik okuduk. Bazı medya mensupları sanki batan geminin mallarını bulmuşçasına yanlış bir algılama haberciliğine ve medyacılığına soyunuyorlar. Ne gereği var. Bu tutum, durum basının milletin müşterek sesi olması demek değildir. Teröre gafil olarak ve ahmakça destek vermek veya teröristlerin ekmeğine yağ sürmektir.

Öyle ki, Trabzon medyası birkaç defa tekrarlanan terör olayında sanki kendine düşen milletin müşterek sesi olmak görevini tam yapmış gibi; teröristlerin yakalanamama durumuna kendilerine göre başka başka kılıflar uyduruyorlar.

Adeta suçları Trabzon yöneticilerine, meselâ terörle en çok mücadele veren Trabzon Valimize ve gerçek Trabzonseverlere yıkmağa çalışıyorlar. Halbuki Trabzon Valisi Sn. Yücel Yavuz bey 15 Temmuz olayında hem PKK ve hem de FETÖ terörüyle en çok mücadele edenlerdendi. Görüntülerini de gördük. Biz de o gece Trabzon alanındaydık. Bu nedenle bazılarının kraldan çok kralcı kesilmelerine gerek yoktur.

Çünkü, Maçka’daki terörün içyüzü pek yakında ortaya çıkacaktır. O zaman bazı medya ve basın mensuplarının olaya barışçılık açısından değil de kışkırtıcılık ve birilerine şirin görünmek açısından yaklaştığı sonucun varıyoruz. Böyle basın ve medyacılık olmaz.

Çünkü:bu tutum bir fobi bunalımcılığıdır.Terörü yok etmeye çalışmak değil..Atatürk ;1924 tarihli Trabzon Nutkunda: “TRABZON ASLA ERMENİ MAHRECİ OLMAYACAKTIR” diye Trabzonlulara tarihî tembihat yaparken medyanın Maçka terörünü kendisinin araştırmaması, kesekten bazı vatansever yöneticileri suçlaması Trabzon tarihiyle de çelişkidir. Trabzon tarihinde 327. Valimiz olan Sn. Yücel Yavuz bey Trabzon tarih ve kültürünü de en iyi bilenlerden ve teröre karşı savunanlardandır.

Trabzon aleyhinde tarihte kurulmuş beş yüz civarında Bizans ve Yunan güdümlü Pontus Derneği ile Siyonist-Misyoner güdümlü Pkk örgütü olmasına rağmen halâ Trabzonda pontusçuluk ve şuculuk –buculuk ağzıyla konuşanlar var.

Maçka terörünü hafife alanlar var. Zoru görünce de Atatürkçülük taslayanlar var. Atatürkçülük taslayacağına gerçekten Atatürk gibi “Atatürk gibi Trabzon Ermeni mahreci olmayacaktır” deyip de gereğini yapsanıza..

Diyemezler.Tatlı su frenkleri şöyle dursun Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve Büyükşehir Kent Konseyi bile halâ Atatürkün o meşhur Osmanlıca 1924 tarihli Tarihî Trabzon Nutkunu ve tercümesini bile Trabzon Atatürk heykelinin bulunduğu Atatürk Alanına(Meydana)-halkın bilgilenmesi için- takamadılar. Hem de Büyükşehir Kent Konseyi Emekliler Meclisinin kararlarına rağmen..Böyle ihmaller Terörün ekmeğine çeşitli medya görevi ihmalleriyle yağ sürmek değil de nedir? Bir de o tarihî Nutuk Atatürk meydanına herkesin gözü önüne konulsaydı kamuoyunda ne büyük etkisi olurdu varın siz hakkıyla bir düşününüz..

Trabzon medyası terörün aleyhine olan ciddiyetlere tam manasıyla destek vermelidir. Satır aralıklarında parmak çıtlatarak değil. Tarih şuuruyla vatana sahip çıkılmalıdır. Çünkü:yine Atatürk’ün tabiriyle “Basın Milletin Müşterek Sesidir”..

Bizim sesimize kulak tıkayanlar var. Bari Atatürkün sesine kulak veriniz. Gönül veriniz. Gereğini yapınız.. O’nun gibi siz de gerçekleri tarihen ve ilmen haykırınız. Bir kot, bir mont ve bir kalem ve defterle gezmekle gazetecilik olmaz. İlk önce Maçka ve Trabzon Tarihini öğrenmek, hatta öğrenek de yetmez; bilmeyenlere de öğretmek lâzımdır. Maçka’da bu kaçıncı defa terör? Halâ gerçekler yazılamadı.. Çünkü, gerçekler ortaya çıkmadı. Çıkarılamadı da. Çıkmadı veya çıkarılamadı diye yalan-yanlış şeyler yazmaya ne gerek var? Hüneri olan gerçekleri ortaya çıkarsa ya..